Uluslararası danışmanlık, denetim, güvence, strateji, kurumsal finansman ve vergi hizmetleri şirketi EY’ın Microsoft ve TeachAI iş birliğiyle, beş bölgede 16 ülkeden 17-27 yaş arasındaki 5.218 katılımcıyla gerçekleştirdiği Z Kuşağı ve Yapay Zekâ Araştırması, genç neslin yapay zekâyı yoğun bir şekilde kullandığını ancak bu teknolojinin geniş kapsamda eleştirel olarak değerlendirilmesinde ve uygulanmasında bazı eksiklikler yaşadığını ortaya koyuyor.
Y kuşağının ardından iş gücünde hızla büyüyen ve 2030 yılına kadar küresel iş gücünün %30’unu oluşturacak bu nesil, yapay zekâyı etkili kullanmak için daha derin ve güvenilir bilgiye ihtiyaç duyuyor. Bu kapsamda eğitim ve iş dünyası için kritik öneriler sunan araştırmada, geleceğin iş gücünde önemli bir yere sahip olacak Z kuşağının yapay zekâ kullanma becerilerinin geliştirilmesine yönelik yollar ele alınıyor.
ELEŞTİREL DEĞERLENDİRMEDE ZORLUK YAŞIYOR
Z kuşağının çoğunluğunun yapay zekâ teknolojilerini aktif olarak kullandığını ortaya koyan araştırmaya göre, kullanıcı profilleri %15 “süper kullanıcı”, %61 “çeşitli kullanıcı” ve %24 “geride kalanlar” olarak üç gruba ayrılıyor. Z kuşağı, yapay zekânın tekrarlayan görevlerde zaman tasarrufu ve büyük miktarda verinin analizinde kolaylık sağlaması açısından faydalı olduğunu düşünürken, diğer yandan yanlış bilgi üretme ve insan yaratıcılığını azaltma gibi risklerine de odaklanıyor. Ayrıca araştırmada yapay zekânın hangi ürünler ve görevlerde yaygın olarak kullanıldığını anlama konusunda Z kuşağının çoğunlukla (%69) başarılı olduğu görülüyor. En düşük performansın da yapay zekânın eksikliklerini eleştirel olarak değerlendirme (%44) ve en iyi komutları yazma (%56) konularında yaşandığı öne sürülüyor.
Aynı zamanda katılımcılar, yapay zekâyı kullanmak için gereken en önemli yetkinlikler arasında yaratıcılık ve merak (%52), eleştirel düşünme (%47) ve kodlama/bilgisayar programlama (%46) olduğunu belirtiyor. Tüm bu sonuçlar, Z kuşağının yapay zekânın faydalarına ve risklerine yönelik algısının temelini oluşturuyor.
EĞİTİMCİLER YAPAY ZEKÂYA TEŞVİK ETMİYOR
Katılımcıların %42’si, eğitimcilerin bazı görevlerde yapay zekâ kullanımına teşvik etmediğini, buna karşılık yalnızca %15’i işverenlerinin aynı şeyi söylediğini belirtiyor. Bu durum, eğitimcilerin yapay zekâ kullanımını intihalle ilişkilendirme ve akademik dürüstlüğü koruma eğilimini yansıtırken, işverenlerin daha esnek bir tutum sergilediğini gösteriyor. Rapor, eğitimciler ve işverenlerin her geçen gün daha da gelişen yapay zekâ teknolojisine uyum sağlamaya çalışırken ihtiyaç duyulan iş birlikleriyle de bu dengesizliklerin giderilebileceğine dikkat çekiyor.
BİLGİLERİNİ SOSYAL MEDYADAN EDİNİYORLAR
Araştırma ilk olarak; işletmelerin ve eğitim kurumlarının, Z kuşağının yapay zekâ konusundaki bilgi ve becerilerini geliştirmek amacıyla özel eğitimler ve rehber niteliğinde kaynaklar sağlaması gerektiğini vurguluyor. Bu çerçevede, kamu ve özel sektörün iş birliğiyle bu konuya yönelik daha kapsamlı bir müfredat geliştirilmesinin önemine dikkat çekiliyor.
İkinci olarak, Z kuşağının %55’inin yapay zekâ hakkındaki bilgilerini sosyal medyadan edindiği göz önüne alındığında, bu platformlarda güvenilir ve doğrulanmış içeriklerin yaygınlaştırılmasının da kritik bir adım olduğu ifade ediliyor.
UZUN VADELİ ETKİLERİ İLE KARŞI KARŞIYA KALACAK
EY Türkiye İş Gücü Danışmanlığı Lideri ve Danışmanlık Bölümü Şirket Ortağı Ersin Yıldırım araştırmayla ilgili yaptığı değerlendirmede “İş hayatında yer almaya başlayan en genç nesil olan Z kuşağının, kariyeri boyunca yapay zekânın uzun vadeli etkileriyle karşı karşıya kalacağı aşikâr. Z kuşağı, teknolojiye olan doğuştan yatkınlığıyla yapay zekâ kullanımında önemli bir adım atmış olsa da bu teknolojiyi doğru bir şekilde değerlendirme ve potansiyelinden tam olarak yararlanma noktasında daha fazla desteğe ihtiyaç duyuyor. Bu kuşağın yapay zekâ alanında temelden etkin bir şekilde yönlendirilmesi için eğitim ve iş dünyasının iş birliği halinde olması, eleştirel düşünme becerilerinin güçlendirilmesine yönelik stratejiler geliştirmesi gerekiyor. EY olarak, hızla gelişen ve değişen dünyada geleceğin iş gücünün önemli bir kısmını oluşturacak genç nesil için bu alanda gerekli eğitim ve kaynakların sunulmasının önemine inanıyor, geleceğin bugünden şekillendirilmesine destek olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.