Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Salı günü açıkladığı ağustos ayı enflasyon rakamlarına göre aylık bazda artış yüzde 2,47 olurken, yıllık bazda enflasyon yüzde 51,97'ye geriledi.
2024 Temmuz ayında enflasyon yıllık bazda yüzde 61,78 olarak açıklanmıştı.
Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG) hesaplamalarına göre ise, ağustosta Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) aylık yüzde 3,47 arttı. E-TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 90,35 olarak gerçekleşti.
En yüksek artış eğitimde
TÜFE ana harcama gruplarına göre yıllık değişim oranlarına bakıldığında, bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 28,96 ile ulaştırma oldu.
Bununla beraber, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 120,81 ile eğitim oldu.
Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre azalan ana grup yüzde -1,10 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.
Ekonomide dezenflasyon etkisi belirginleşmeye başladı
Enflasyona ilişkin bu verilerin neyi ifade ettiğini, halkın cebine nasıl yansıyacağını SPK Bağımsız Denetçisi, Ekonomist Bora Yargıç’a sorduk.
TÜFE’deki TÜİK rakamlarına göre aylık 2,47 olarak gerçekleşen enflasyonun konut doğalgazına yapılan zammın ardından gerçekleştiğine işaret eden Yargıç, ekonomide dezenflasyon etkisinin belirginleşmeye başladığını belirtti.
Asıl sorunun yıl sonunda beklenen yüzde 38’lik enflasyon oranının yakalanıp yakalanamayacağı olduğunu belirten Yargıç, Haziran ve Temmuz ayı çıkarıldığında manşet enflasyonda belirgin bir düşüş olduğunu kaydetti.
Hizmet enflasyonuyla baş edilemiyor
Enflasyonda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10’luk bir düşüş olduğunu ifade eden Yargıç, buna karşılık eğitimdeki enflasyonu yüzde 121, kiralarda yüzde 101, lokanta gibi hizmet mekanlarındaki enflasyonun yüzde 68 olduğuna dikkat çekerek hizmet enflasyonuyla baş edilemediğini söyledi.
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Hatice Karahan’ın mali görünümle ilgili bugün yaptığı açıklamalara dikkat çeken Yargıç, Karahan’ın "Mali görünüm, önümüzdeki dönemde enflasyon görünümüne etkileri açısından kritik olacak” ifadesini hatırlatarak "Aylık enflasyonun ana eğiliminde zayıflamanın devam etmesi, hedeflediğimiz dezenflasyon patikası için kritik önemde" sözlerini aktardı.
Enflasyonda kritik bir dönemece girildiğini vurgulayan Yargıç, yıllık enflasyonun yüzde 68’den yüzde 51’e gerilediği bu koşullarda dahil politika faizi indiriminin hâlâ gerçekleştirilemeyeceğini vurguladı. “Faiz indirimini yıl sonuna kadar görebilecek miyiz” sorusunun ekonomi kulislerinde sorulmaya devam edildiğini hatırlatan Yargıç, Aralık ayında belki görebileceğimiz öngörüsünde bulunurken Merkez Bankası’nın enflasyon için koyduğu yüzde 38 hedefine ulaşılabilmesi için 4 ay kaldığına işaret etti.
Yıl sonunda enflasyon 43-44 bandında olacak
Bu beklentinin tutturulabilmesi için aylık enflasyonu yüzde 1,3 düzeyinde seyretmesi gerektiğine dikkat çeken Yargıç, kendi öngörüsünün yıl sonu enflasyonunun 43-44 bandında olacağı yönünde olduğunu belirtti.
Ekonomi için bir slumpflasyon, yani enflasyon içinde küçülme tehlikesi olup olmadığını sorduğumuz Yargıç; henüz ekonominin slumpflasyona girmediği, fakat stagflasyonda, yani enflasyon içinde durgunluk sürecinde olduğunu vurguladı.
Yargıç, Enflasyonda istenilen rakamlara yaklaşılamaz ve dezenflasyon sürecine girilemezse yıl sonu için slumpflasyon tehlikesinden söz edilebileceğini belirtti.