Prof. Dr. Balık, viral enfeksiyonların "pik" yaptığı dönemlerin olabildiğine işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son günlerde solunum yoluyla bulaşan bazı virüs enfeksiyonlarında belirgin bir artış var. Bunlar içinde özellikle 'rhinovirüs' dediğimiz, nezle ve soğuk algınlığı yapan virüs ilk sırada geliyor. Bize başvuran hastaların büyük bölümünün tablosu bu şekilde. Ardından sırasıyla RSV (respiratuvar sinsityal virüs), influenza ve Kovid-19'u görüyoruz."

SIRADAN BELİRTİLERDE TESTE İHTİYAÇ YOK  

Bazı virüsleri özgün belirtileri dikkate alarak hekimlerin ayırt edebileceğini, bunun dışında sadece belirtiler üzerinden virüslerin saptanamayacağını aktaran Balık, testlerle virüsün kesin olarak belirlenebildiğini söyledi. Prof. Dr. Balık, "Aslında risk grubunda olmayan, ağır enfeksiyon tablosu, özellikle zatürre bulguları bulunmayan, sıradan soğuk algınlığı belirtileri gösteren kişilerin bu testleri yaptırmak için hastanelere, büyük sağlık kuruluşlarına gitmesine de gerek yok" açıklamasında bulundu.

ZATÜRRE BELİRTİLERİNE DİKKAT 

Sıradan soğuk algınlığının göz yaşarması, burun akıntısı, öksürük, hapşırık, bazen ateş, boğazda gıcıklanma, kimi zaman da ishal, kusma belirtileriyle seyrettiğini dile getiren Balık, zatürre bulgularında ise mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini vurguladı. Balık, "Zatürre belirtilerini kişiler şöyle anlayabilir; yoğun öksürük, sürekli balgam çıkarma, nefes darlığı, yüksek ateş varsa bu durumda viral enfeksiyon akciğere inmiş veya akciğerde komplikasyon yapmış demektir. Bu, viral enfeksiyon veya ona sonradan eklenen bakteriyel enfeksiyon nedeniyle olabilir. Bu durumda mutlaka sağlık kuruluşuna başvurup muayene olmak gerekir." diye konuştu.

Prof. Dr. İsmail Balık, solunum yolu virüslerinin benzer şekilde bulaştığının altını çizerek, "Bu virüsler özellikle kalabalık ortamlarda solunum yolu üzerinden bulaşır. Bu nedenle hastalığın yaygın olduğu dönemlerde mecbur kalmadıkça kalabalık ortamlardan uzak durarak virüs enfeksiyonlarından da kendimizi koruyabiliriz" dedi. Hastalık belirtisi gösterenlere mümkün olduğunca kalabalık ortamlardan uzak durmayı öneren Balık, otobüs, metro veya iş yeri gibi kalabalık mutlaka maske takIlmalı diye uyarıyor.

"SOĞUK ALGINLIĞI GEÇİRENLER ASLA ANTİBİYOTİK KULLANMAMALI"
Virüslerin doktorların önerdiği özgün ilaçlarla tedavi edildiğine vurgu yapan Balık, "Antibiyotikler ise sadece bakterilerden kaynaklı enfeksiyonların tedavisinde etkilidir, yani virüsler üzerinde antibiyotiğin hiçbir etkisi yoktur. Dolayısıyla soğuk algınlığı geçirenlerin asla antibiyotik kullanmaması gerekiyor. Bu tip hastalıklarda antibiyotik hiçbir işe yaramayacağı gibi antibiyotik direnci gelişmesine de sebep olabilir" şeklinde konuştu.

Antibiyotik tedavisine sadece bakteriyel enfeksiyon şüphesinde doktorlarca başlanabileceğini belirten Balık, okullarda da viral enfeksiyonların sık görüldüğüne işaret ederek, hasta olan çocukların yoğun belirtiler geçinceye kadar okula gönderilmemesinin önem taşıdığını aktardı.