Serap Lokmacı 15 yıldır resim çizen bir ressam ve resim eğitmeni. Kelimenin tam anlamıyla Kapadokya’yı boyuyor ve resimliyor. 
Kapadokya’nın taş duvarlarına resimler çizmesi biraz tartışmalı da olsa, sonuç bağlamında “güzel Atlar Diyarı”nı daha da güzelleştirdiği kesin. Lokmacı, Kapadokya bölgesinde bulunan kaya oyma otellerin ve restoranların taş duvarlarına resimler çizerek hem sanatını icra ediyor hem geçimini sağlıyor. 

450 kültür etkinliği, binlerce yayınevi… İstanbul Kitap Fuarı kapılarını açtı 450 kültür etkinliği, binlerce yayınevi… İstanbul Kitap Fuarı kapılarını açtı

Yaklaşık 15 yıldır resim çizen Lokmacı, taş otel ve restoranların hem iç hem dış duvarlarını kendine tuval yapmış. Bölgedeki kiliselerin duvar resimlerindeki “tempera” tekniğini daha çok kullanan Lokmacı, tarzını sonraki kuşaklara aktarmayı umuyor. 

“Resim, herkesin göreceği yerde olmalı”

Klasik tuval üzerine resim yapmanın daha içe dönük bir çalışma olduğunu belirten Lokmacı; “Duvar resimlerinde insanlar ile doğrudan bağlantı kuruyorsunuz. Sanat sadece sergi salonlarında değil, herkesin görebileceği, hissedebileceği yerde olmalı. Özellikle otellerdeki kaya duvarlar üzerine çalışıyorum. Bu çalışma da toplum tarafından çok dikkat çekiyor. Çalışmalarımda tempera tekniğini kullanıyorum. Tempera tekniği Rönesans döneminde kullanılan çok eski bir teknik” diyor. 

“Bu resimler 300 yıl kalacak”

Duvarlarda kullandığı boyanın içeriğine ilişkin bilgi de veren Lokmacı; “Boyanın içinde reçine, yumurta sarısı ve birtakım yağlar bulunuyor. Daha mat bir görünüm sağlıyor ve daha dayanıklı oluyor. Duvara tempera tekniğiyle yaptığım bu resimler tahminen 200-300 yıl dayanıklılığını koruyabilir” dedi.

Editör: Elif Erbay