Yaşam

Türkiye’de şiddet verileri kaygı verici

2 Ekim, Birleşmiş Milletler tarafından 2007 yılında ilan edilen Dünya Şiddetsizlik Günü olarak her yıl anılıyor. Bu özel gün, şiddet olaylarına dikkat çekerek toplumda barış ve huzur ortamını teşvik etmeyi amaçlıyor. Ancak, hem küresel düzeyde hem de Türkiye’deki veriler, şiddetle mücadelede istenilen sonuca henüz ulaşılamadığını gösteriyor.

Abone Ol

Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nden hukukçu Aykutalp Arıcı, Dünya Şiddetsizlik Günü dolayısıyla Türkiye ve dünyada artan şiddet olaylarına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Arıcı, “Her sorunun çözümü için önce o sorunun büyüklüğünün tespiti gereklidir. Bu anlamda, insanlığın şiddet karnesinin incelenmesi çözüm yolunda önemli bir adım olacaktır” diyerek şiddetin küresel bir sorun olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin şiddet karnesi kötüleşiyor

Türkiye’de şiddet olaylarının yaygınlaştığını belirten Arıcı, TÜİK verilerine göre son yıllarda şiddet suçlarından hükümlü sayısında ciddi bir artış olduğunu paylaştı. 2011 yılında 17.222 olan şiddet suçlarından hükümlü sayısının 2020 yılında 71.885’e çıktığını belirten Arıcı, bu artışın endişe verici olduğunu söyledi. Toplam hükümlü sayısının da aynı dönemde 80.096’dan 258.401’e yükseldiğini vurguladı.

Ayrıca, Türkiye’deki kadına karşı şiddet oranlarının, OECD ve Avrupa ülkeleri arasında en yüksek seviyede olduğuna dikkat çekti. Avrupa’daki şiddet suçları sıralamasında Türkiye, en yüksek 9. cinayet oranına sahip ülke konumunda bulunuyor.

Küresel Barış Endeksi’nde Türkiye’nin yeri

Dünya genelinde de durum iç açıcı değil. Institute for Economics & Peace tarafından yayınlanan 2024 Küresel Barış Endeksi’ne göre, dünya genelinde barışçıl olma hali 12. kez düşüş gösterdi. Şiddet olaylarındaki bu artışın, insani gelişmişlik endeksindeki %4’lük iyileşmeye rağmen gerçekleşmesi, şiddetle mücadelede küresel bir başarısızlık olarak değerlendiriliyor.

Adalet sistemi ve şiddetle mücadele

Hukukçu Aykutalp Arıcı, şiddet olaylarına karşı caydırıcı tedbirler alınamadığını ve Türkiye’nin adalet mekanizmasının bu konuda yetersiz kaldığını belirtti. Türkiye’nin Avrupa’da en kalabalık cezaevi nüfusuna sahip ülkelerden biri olduğunu söyleyen Arıcı, adalete duyulan güvenin azaldığını ve bunun suç oranlarını arttırabileceğini ifade etti.

Arıcı, şiddetle mücadeledeki başarısızlığın toplum sözleşmesini zayıflattığını ve devletin şiddet tekelini yok ettiğini vurgulayarak, şiddetin önlenmesinin bir beka meselesi olarak ele alınması gerektiğini belirtti.

Çözüm için ne yapılmalı?

Arıcı, şiddetle mücadelede başarılı olabilmek için politika yapıcıların şiddet olaylarına karşı daha etkin adımlar atması gerektiğini söyledi. Toplumun her kesiminde şiddetle mücadeleye yönelik farkındalık artırılmalı ve caydırıcı yasaların etkin bir şekilde uygulanması gerektiğini vurguladı.

Her yıl 2 Ekim’de kutlanan Dünya Şiddetsizlik Günü, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de şiddetin önlenmesi için yeni adımlar atılması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.