Dünya

Tunus'ta bir muhalif isim daha tutuklandı

Tunus, teknokrat cumhurbaşkanı Said'in muhalif şahsiyetleri gözaltına alma tartışmalarıyla ekim ayında yapılacak seçime gidiyor. Tartışmaları alevlendiren son isim Hakikat ve Haysiyet Komisyonu'nun eski başkanı Süham bin Sedrin oldu. Sedrin, 'sahtecilik' suçlamasıyla tutuklandı

Abone Ol

Komisyon başkanı "sahtecilik" ile suçlanıyor
Tunus'ta Hakikat ve Haysiyet Komisyonu'nun (TDC) eski başkanı Süham bin Sedrin, komisyonun Franco-Tunus Bankası (BFT) meselesine ilişkin nihai raporunu "tahrif etmekle" suçlanıyor.
Tunus'ta , önde gelen muhalif figür Süham bin Sedrin, önceki devlet görevi sırasında bir raporu "tahrif ettiği" iddiasıyla Perşembe günü tutuklandı. Analistler, tutuklamanın siyasi amaçlı olduğunu savundu.
Tunus Birinci Derece Mahkemesi sözcüsü Muhammed Zeytun yaptığı açıklamada, "Bu karar, Hakikat ve Haysiyet Komisyonu üyesinin şikayeti üzerine mali yargı merkezinin soruşturma hakimi tarafından başlatılan bir soruşturmaya dayanıyordu." dedi.
2014 yılında kurulan Hakikat ve Haysiyet Komisyonu, geçmişteki insan hakları ihlallerini soruşturmak, tazminatları hesaplamak ve reform önermek ile görevlendirildi.
Bin Sedrin, Komisyon'un Franco-Tunus Bankası (BFT) meselesine ilişkin nihai raporunu tahrif etmekle suçlanıyor.

Franco-Tunis Bankası meselesi nedir?

Tunus'ta sembolik bir etkiye sahip olan BFT, 1879'da kurulan ülkenin en eski bankasıydı. Fransa'dan kazandığı bağımsızlığın ardından 1960'ların başında ulus devlet inşası süreciyle birlikte başlatılan "ekonominin Tunuslulaştırılması" sürecinin bir parçası olarak millileştirilen ilk bankaydı. 1981'de özelleştirmek istendi.
Fransız asıllı Tunuslu iş adamı Abdülmecid Bouden, şirketi Arab Business Consortium International (ABCI) aracılığıyla bankanın hisselerinin %50'sini satın almaya çalıştı. Ancak devlet anlaşmayı engelledi. Fon ve hisseleri para piyasasına yatırıldı ve kullanılmak üzere devlet kontrolündeki Société Tunisienne des Banques'a (STB) yönlendirildi. Bouden, fonlarını geri almak için STB'ye dava açtı.
1987'de, Zeynel Abidin Bin Ali iktidara geldikten sonra, banka yargısal yönetim altına alındı ​​ve Bouden, rejimin kontrolündeki bir mahkeme tarafından 20 yıl hapse mahkûm edildi. Bu arada, banka Bin Ali'nin ortaklarına teminatsız krediler verdi.
Bouden Tunus'tan kaçtı ve Londra'daki Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi'ne (ICSID) şikayette bulundu. 2017'de ICSID, Tunus'un ABCI'ye 1 milyar ABD doları ödemesi gerektiğine karar verdi.

Hakikat ve Haysiyet Komisyonu'nun iddiası tartışma yarattı 

2019'da yayınlanan, Bin Sedrin'in liderliğindeki TCD'nin nihai raporu 7 cilt ve 3.000 sayfadan oluşuyor. Ancak, Bouden'in özellikle Bin Ali'nin ortaklarına teminatsız krediler yoluyla varlıklarını kaybetmesiyle ilgili 1981'den 2010'a kadar olan işlemleri ayrıntılarıyla anlatan yolsuzluk bölümünün 57. sayfasında tartışma çıktı.
Tunus'un Hakikat ve Haysiyet Komisyonu'nun Kadın Kolları'nın eski başkanı Ibtihel Abdullatif, yayımlanan raporun, Cumhurbaşkanı El-Beci Kaid Es-Sibsi'ye 31 Aralık 2018'de gönderilen rapordan farklı olduğunu iddia etti. Bin Sedrin'i birkaç sayfayı değiştirmekle ve tartışmalı 57. sayfayı eklemekle suçladı.
Tunus, 2021 yılında bu iddialarla ilgili bir soruşturma başlattı ve Sedrin'e seyahat yasağı getirildi.

Said- Bin Sedrin kavgasının sebebi

 Aynı zamanda tanınmış bir gazeteci, insan hakları aktivisti olan 73 yaşındaki Bin Sedrin, geçtiğimiz yıl, The Guardian için "Arap Baharı'nın doğum yeri olan Tunus'ta zehirli bir diktatörlük inşa edildi" başlıklı bir köşe yazısı yazdı. Sedrin bu yazısında, Cumhurbaşkanı Başkan Kays Said'i 2021'de ülkede darbe yapmak ve ülkenin demokrasisini baltalamakla suçladı.
2019'daki genel seçimlerin ardından göreve başlayan Said, Temmuz 2021'de seçilmiş parlamentoyu kapatıp kararnamelerle ek yetkiler ele geçirdi.
O zamandan beri, Haziran 2022'de yargı yetkisini üstlenmek ve eleştiri ve muhalefeti bastırmak da dahil olmak üzere ülke üzerindeki hakimiyetini genişletti. Şubat 2023'e kadar, rejimini eleştiren bir çok siyasi figür, aktivist ve medya çalışanı "devlet güvenliğine karşı komplo kurmak" suçundan tutuklandı.
Tunuslu aktivist Mustapha Gharbi, Ben Sedrine'nin tutuklanması üzerine, "Bugün Tunus'ta hukukun üstünlüğü yok... sadece tiranının, komplocu ve basit diktatör Kays Said'in kaprislerine göre yaşayan bir ülke var" yorumunu yaptı.
Ben Sedrine'e destek amacıyla bir araya gelen çok sayıda Tunuslu gazeteci ve aktivist, Said'in yönetimi altında özgürlüklerin daralacağı uyarısında bulundu.