Bilim ve Teknoloji

TÜİK: Çocuklarda internet kullanımı artıyor

TÜİK verileri yayınladı. 2021 yılında çocukların internet kullanımı yüzde 82 iken 2024 yılında bu oran yüzde 91'lere çıktı.

Abone Ol

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Veriler, çocukların internet ve dijital cihaz kullanımında önemli bir artış yaşandığını gösteriyor.

Araştırmaya göre, 2021 yılında yüzde 82,7 olan çocuklarda internet kullanımı oranı, 2024'te yüzde 91,3’e yükseldi. İnternet kullanımı cinsiyete göre incelendiğinde ise erkek çocukların yüzde 92,2’si, kız çocukların ise yüzde 90,3’ü internet kullanıcısı. Bu oranlar 2021’de sırasıyla yüzde 83,9 ve yüzde 81,5 seviyesindeydi.

İnternette geçirilen süre artıyor

İnternet kullanan çocukların yüzde 97,4’ü düzenli olarak internet kullandığını belirtti. Ancak bu oran 2021 yılında yüzde 98,6 idi. Çocukların hafta içi ve hafta sonu internette günde iki saatten fazla vakit geçirme oranı da dikkat çekici. Hafta içi bu süreyi aşanların oranı 6-10 yaş grubunda yüzde 30,6, 11-15 yaş grubunda ise yüzde 54,4 olarak belirlendi. Hafta sonları bu oranlar sırasıyla yüzde 43,2 ve yüzde 63,5’e çıktı.

Çocuklar internette en fazla video izlemek için vakit geçiriyor. Düzenli internet kullanıcılarının yüzde 83,9’u video izlediğini, yüzde 75’i ise ödev yapma veya çevrimiçi derslere katılma amaçlı internet kullandığını bildirdi. Çocukların en az gerçekleştirdiği internet aktivitesi ise yüzde 13,2 ile e-posta gönderme oldu.

Sosyal medya kullanımı yüksek

Araştırma, çocukların sosyal medya kullanımının da hızla arttığını ortaya koydu. 2024 yılında çocukların yüzde 66,1’i sosyal medya kullandı. Bu oran erkek çocuklarda yüzde 68,1, kız çocuklarda ise yüzde 64,0 oldu. Yaş gruplarına göre bakıldığında, 6-10 yaş grubunda yüzde 53,5 olan sosyal medya kullanımı, 11-15 yaş grubunda yüzde 79,0’a ulaştı.

Sosyal medyada günde iki saatten fazla zaman geçiren çocukların oranı hafta içi yüzde 37,1, hafta sonu ise yüzde 49,5 olarak gözlendi. Özellikle 11-15 yaş grubundaki çocuklar sosyal medyada daha fazla vakit geçiriyor.

Çocukların favorisi: YouTube

Çocukların en fazla kullandığı sosyal medya platformu yüzde 96,3 ile YouTube oldu. Onu yüzde 41,5 ile Instagram ve yüzde 26,2 ile TikTok takip etti. Yaş grupları arasında farklılıklar gözlemlendi; 11-15 yaş grubunda Instagram kullanım oranı yüzde 63,0 iken, 6-10 yaş grubunda TikTok kullanım oranı yüzde 11,7 oldu.

Dijital oyunlarda cinsiyet farkı

TÜİK verilerine göre, çocukların yüzde 74,0’ı dijital oyun oynuyor. Erkek çocukların dijital oyun oynama oranı yüzde 82,8 iken kız çocuklarında bu oran yüzde 64,8 seviyesinde kaldı. Dijital oyun oynama süreleri de yaş gruplarına göre değişiklik gösterdi. Hafta içi 6-10 yaş grubundaki çocukların yüzde 21,8’i günde iki saatten fazla oyun oynarken, bu oran 11-15 yaş grubunda yüzde 29,8 oldu. Hafta sonu bu oranlar sırasıyla yüzde 37,4 ve yüzde 46,6’ya çıktı.

Dijital oyun oynayan çocukların yüzde 40,1’i planladığı süreden daha fazla oyun oynadığını ve yüzde 35,6’sı ise oyun oynamanın sorumluluklarını aksattığını belirtti.

Cep telefonu kullanımı ve ekran bağımlılığı

Çocukların cep telefonu/akıllı telefon kullanma oranı 2024 yılında yüzde 76,1 olarak belirlendi. Bu oran, 6-10 yaş grubunda yüzde 66,3, 11-15 yaş grubunda ise yüzde 86,2 seviyesinde. Çocukların yüzde 32,6’sı her 30 dakikada bir cep telefonunu kontrol ettiğini beyan etti.

Araştırmaya göre, çocukların ekran başında geçirdiği süreler bazı alışkanlıklarında da değişim yarattı. Çocukların yüzde 34,4’ü ekran başında daha fazla zaman geçirmek için daha az kitap okuduğunu, yüzde 33,3’ü ise daha az ders çalıştığını belirtti.

Bilişim teknolojilerine olan ilgi artıyor

Sadece kendi kullanımına ait bilişim teknoloji ürünleri olan çocukların oranı 2024 yılında yüzde 63,8 oldu. En fazla kullanılan cihazlar arasında cep telefonu/akıllı telefonlar başı çekerken, bu oran 2024’te yüzde 43,9’a çıktı.

TÜİK’in 2024 verileri, çocukların dijital dünyaya hızla adapte olduğunu ve bu durumun günlük alışkanlıklarını etkilediğini ortaya koyuyor. Bu eğilimlerin, dijital medya ve teknoloji kullanımının çocuklar üzerindeki etkilerini daha dikkatli incelemeyi gerektirdiği bir gerçek.