MERT SAYAN – HABER MERKEZİ

Husilerden İsrail'e füze saldırısı Husilerden İsrail'e füze saldırısı

Suriye’deki terör örgütü PKK/PYD/YPG unsurları, Türkiye’nin sınır güvenliğini tehdit etmeye devam ediyor. Türkiye, bu tehdide karşı sınır güvenliğini sağlamak için çeşitli stratejiler geliştirirken, Murat Cingöz, Türkiye’nin güvenlik önlemlerinin şekillenmesinde önemli rol oynayacak ABD’nin tutumunu Samimi Haber’e değerlendirdi.

Murat Cingöz

Cingöz, ABD’nin yaklaşımının Türkiye’nin sınır güvenliği ve terörle mücadele politikalarında kritik bir etken olacağını vurgulayarak; “Trump, öngörülebilir bir lider değil. Ne yapacağını kestiremiyoruz. Ancak şunu söyleyebiliriz ki ABD’nin PYD’ye verdiği bazı sözler var. Bu sözlerden vazgeçerse ABD bölgede prestij kaybeder” diye konuştu.

“SURİYE’DEKİ KRİZDEN 3 ÜLKE KÂRLI ÇIKTI”

Suriye’nin kuzeyindeki terör unsurları, uluslararası ilişkilerde önemli bir konu haline gelmiş durumda. Esad rejiminin devrilmesinin ardından yönetimin Hey’etu Tahrîri'ş-Şâm (HTŞ) tarafından devralınmasıyla birlikte, üç önemli aktörün ortaya çıktığını belirten Cingöz, Suriye’de üç önemli aktörün ortaya çıktığını vurguladı.

Esad’ın Türkiye’yle diplomatik diyaloğu reddettiği için Suriye’den gitmekten başka çaresi kalmadığını söyledi. Cingöz’e göre gelişmelerin ardından kârlı çıkan bir başka aktör; “Esad’ın yıkılmasına izin verdi” dediği ABD.

Cingöz şöyle devam etti: “Suriye'de artık HTŞ Suriye'nin büyük bir kısmını ele geçirdi. Bu Suriye'deki krizin akabinde karlı çıkan üç tane önemli aktör ortaya çıktı net bir şekilde. Bunlardan birincisi Türkiye’dir. Esad rejimi Türkiye ile diplomatik müzakere safhasında kabul etmediği için artık Esad'ın gitmesinden başka çare kalmamıştı. HTŞ ve diğer muhaliflerin Özgür Suriye Ordusu hepsinin birden ilerlemesi Türkiye'nin kesinlikle işine yaradı. En kötü senaryodan iyiydi. İkinci karlı çıkan ülke bana göre İsrail oldu. Bildiğiniz gibi Golan Tepeleri zaten 1967 savaşında İsrail Suriye'den almıştı. İşte İsrail Golan Tepeleri üzerine Suriye'deki iç savaştan ve krizden istifade ederek, bu Şeyh Dağı dediğimiz Golan Tepeleri ile Şam arasında olan bir bölgeyi ele geçirdi. Aynı zamanda, Lübnan'daki Hizbullah'ı kontrol etme anlamında da o Şeyh Dağı’nı ele geçirmesi yine katkı sağlayacak İsrail’e. Dolayısıyla bu işten karlı çıkar. Üçüncü olarak da şu an Körfez ülkeleri de bu durumdan memnun. Öteden beri zaten Katar ve diğer Körfez ülkeleri Esad karşıtıydı”.

“ABD KÂRLI ÇIKMAYACAĞI SENARYOYA GİRMEZ”

ABD’nin kârlı çıkmayacağı senaryolarda bulunmayacağını söyleyen Cingöz, Türkiye’nin sınır güvenliği konusunda ABD’nin nasıl bir tavır alacağını öngörmenin henüz mümkün olmadığını dile getirerek; “Aslında Türkiye'yi biliyoruz. PYD'yi oradan tamamen elimine etmeye çalışıyor. Ama bu elimine etme şöyle PYD'yi zayıflatabilir, sınırlandırabilir, PYD'yi zayıflatabilir ama PYD'yi tamamen bitirebilir mi? Aslında bu sorunun cevabı ABD'nin desteğine bağlı olacak. Orada Amerikan üsleri veya Amerikan askeri varlığı olduğu zaman biliyorsunuz orada Amerikan varlığı varsa Türkiye oraya saldıramaz demektir. Peki Amerika bu işi nasıl bir yere getirecek? Bu aslında çok zor bir soru. Benim de direkt net cevap verebileceğim bir soru değil. Trump, çok öngörülebilir bir lider değil. Buradaki birinci zorluk bu. Biz bir şey deriz, Trump iki gün sonra farklı bir şey uygular. Burada şunu görebiliriz. En azından PYD zayıflayacak. Bunu net bir şekilde söyleyebiliriz” şeklinde konuştu

“ABD’NİN PYD’YE VERDİĞİ SÖZLER VAR”

Cingöz, PKK/PYD’nin Suriye’de elinde bulundurduğu bölgelerdeki petrol yataklarının ABD için büyük stratejik önem taşıdığını vurguladı. Ayrıca, İsrail’in bölgede PKK/PYD’nin varlığından memnun olduğuna dikkat çeken Uluslararası İlişkiler Uzmanı Murat Cingöz, bu durumun ABD’nin tutumunu şekillendiren unsurlardan biri olacağını belirterek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“ABD’nin PYD’ye verdiği bazı taahhütler var. ABD bir anda bunlarda vazgeçerse bölgede prestij kaybedecek. Salih Müslim geçen yaptığı açıklamasında buna değindi. Ancak, burada çok ciddi bir Türkiye baskısı var. PYD’yi sınırlandırma hatta mümkünse bitirme noktasında. Örnek veriyorum Munbiç’in alınması bile büyük bir olay. Diğer taraftan HTŞ ile PYD arasında ciddi bir çatışma çıkmış değil. Burada kritik nokta o olacak. HTŞ ile PYD çatışacak mı? Petrol bölgeleri orada stratejik öneme sahip ve daha çok PYD’nin elinde bulunuyor. Dolayısıyla ABD orayı kontrol etmek istiyor. Hem siyasi taahhütleri var hem de ekonomik olarak kontrol etmek istiyor. Ancak, Türkiye eskisine nazaran bölgede çok daha güçlü ve büyük baskı kuruyor. Trump’ın öngörülebilirliği yok. Bir şey söylemek şu an için zor”.

Editör: Yasin Paşalı