Av. Gülçin Yapıcı, yasa tasarısının mevcut haliyle asla kabul edilemez olduğunu belirterek, “Bu düzenleme bu haliyle asla geçmemeli. Bu hem toplum vicdanı, hem ahlaken, hem dinen, hem de hukuken zaten hiç tasvip etmediğimiz bir durum. Yasa tasarısı ötenazi uygulaması tamamıyla hukuka aykırı,” dedi. Ötenazinin sadece iradesi olan insanlara ve canlılara yapılabileceğini vurgulayan Yapıcı, hayvanların iradesi olmadığını ve bu tasarının hayvanları katletmek anlamına geldiğini savundu.
Tek çözüm kısırlaştırma, aşılama ve yerinde yaşatma
Yapıcı, yasa tasarısının hayvanları öldürmek yerine, kısırlaştırma ve aşılama gibi yöntemlerle popülasyon kontrolü sağlanması gerektiğini belirtti. “Yirmi yıldan beri bir kanunumuz var, ama kanunumuzu uygulamayan belediyelere ceza yokken şimdi toplamayan, yani hayvanları katletmeyen belediyelere ceza verilmek istenmesi hiç zaten akla mantığa uygun değil. Tek çözüm kısırlaştırma, aşılama ve yerinde yaşatma,” şeklinde konuştu.
Hayvanlar kültürümüzün parçası
Hayvanların toplumun bir parçası olduğunu vurgulayan Yapıcı, “Her gün bir şiddet olayı görüyoruz. Biz de hiç memnun değiliz, hiç de mutlu değiliz bu durumdan. Ama bunlar bizim mahalle sakinimiz, kültürümüzün parçası. Bu üzgünlüğü anlatma ihtimali yok,” dedi. Yapıcı, tasarının insanlardaki merhamet duygusunu bile zedelediğini ve hayvanların sadece köpeklerle sınırlı olmadığını, kedileri, kuşları ve diğer hayvanları da kapsadığını belirtti.
Hayvanseverler azınlık değil
Yasa tasarısına karşı çıkanların sadece küçük bir grup olmadığını belirten Yapıcı, “Hayvanseverler, bahsedildiği gibi azınlık bir kitle değil, çok merhamet dolu bir kitle. Siz benim merhametimi anayasal hak gereği bana müdahale edemezsiniz,” dedi. Yapıcı, yasa tasarısının geri çekilmesi yönünde umutlu olduğunu ve bunun için mücadele edeceklerini sözlerine ekledi.