Türk sosyalist hareketinin bir dönem popüler ismi olan Mihri Belli’nin eşi Sevim Belli 100 yaşında vefat etti.
Doktor, yazar ve çevirmen Sevim Belli; ”Türk Ulusunun bayrağı, ay yıldızlı al bayraktır” diye yazmış, bu sözleri sosyalist camiada epeyce tartışılmıştı. Aşırı solun genel eğiliminden farklı olarak Sevim Belli, vatansever bir duruş ortaya koymasıyla tanınmıştı.
Dün ölen Sevim Belli, anne tarafından Rizeli armatör Rıza Kalkavan’ın torunu olarak 1925 yılında İstanbul’da doğmuştu. İstanbul Tıp Fakültesi’ni 1949’da bitirip doktorluk mesleğine atılmış, Paris’te uzmanlık eğitimi almış, 1951’de Berlin’de Nazım Hikmet’le tanışmış, ancak o yıl tutuklanmıştı.
Hapishanedeyken 1957’de Mihri Belli ile evlenen Sevim Belli, çocuklarını da alıp Cezayir’e gitti ve 1964-1966 arasında orada doktorluk yaptı.
Eşi Mihri Belli’nin yazdığı kitaplarda önemli katkısı olduğu bilinen Sevim Belli, dünya sosyalist çevrelerinde iyi tanınan bir yazar ve çevirmendi.
MARX’TAN DA KİTAP ÇEVİRDİ, İBN HALDUN’DAN DA
Karl Marx’ın, Engels’in, Lenin’in, Darwin’in kitaplarını Türkçeye çeviren Sevim Belli, İbn Haldun’un Mukaddime’sini de çevirmiş ve 2011 yılında yayınlamıştı. Anılarını “Boşuna mı Çiğnedik” adlı kitapta topladı.
“ULUSAL DEĞERLERİMİZE BAĞLI SOSYALİSTLER…”
Sevim Belli, “Sosyalistler Milli Bayrağa Nasıl Bakar?” adlı çok konuşulan makalesinde milli konulara ve Türk bayrağına bakışını şöyle yazmıştı: “Türk bayrağına sevgi ve saygı, milli kurtuluş savaşları geleneğine sevgi ve saygıdır. Hiçbir sosyalist, hiçbir gerçek devrimci bunda kusur etmez, edemez… Türk ulusunun bayrağı ay-yıldızlı al bayraktır. Yalnız bugünün Türkiye’sinin değil, yarının sosyalist Türkiye’sinin de göklerinde dalgalanacak olan milli bayrak, Mehmetçiğin Anafartalar’da, Dumlupınar’da yükselttiği bayraktan gayrısı olmayacaktır. Ve sosyalistler başta, Milli Kurtuluş Savaşımızın geleneğine, ulusal değerlerimize en derin şekilde bağlı bütün devrimciler bunu böyle bilirler. Türkiye göklerinde bayrağımızdan gayrı bir bayrağın dalgalanmasını, Amerikan bayrağının dalgalanmasını hazmedememeleri bundan ötürüdür”.