MERT SAYAN – HABER MERKEZİ

PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın yaptığı silah bırakma çağrısının, örgütün çözülmesine yol açıp açamayacağına dair sorular önemini koruyor. Bu aşamada bazı grupların direnişi ve örgütün içindeki çekişmelerin çözüm sürecini hangi aşamaya getireceği merak ediliyor.

PKK terör örgütü üzerindeki tartışmalar devam ederken, Emekli İstihbarat Albayı Coşkun Başbuğ ve Gazeteci Mete Sohtaoğlu, örgütün silah bırakmasını ve süreçle ilgili önemli noktaları Samimi Haber’e değerlendirdi. 

Başbuğ, Öcalan’ın silah bırakma çağrısının örgütün sonunu getirebileceğini ancak bazı grupların bu sürece karşı çıkabileceğini ifade etti. Sohtaoğlu ise PKK’nın eskisi gibi homojen bir yapıya sahip olmadığını, dış güçlerin etkisiyle örgütün ticari bir yapıya dönüştüğünü belirtti. Her iki isim de sürecin hızla ilerlediğini ve belirsizliklerin olduğunu vurguladı.

Türkiye yaklaşık 10 yıl aradan sonra, terörü bitirecek yeni bir sürece giriyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin başlattığı bu çağrı doğrultusunda DEM Parti heyeti PKK terör örgütü elebaşı Öcalan ile görüşmesinden sonra yayınlanan mesaj kamuoyunda merak konusu oldu.

“DİRENENLER OLACAK”

Bu tarihi gelişmeyle birlikte Öcalan’ın ‘ben hazırım’ demesini değerlendiren  Başbuğ; “Bir çağrıda bulunacak. Silah bırakma çağrısı olacak. Örgütü feshedecek. Devletin talebi doğrultusunda örgütü lağvedecek” dedi.
Bu çağrıyla birlikte örgütün çözüleceğine ve PKK’nın sonlanacağına dikkat çeken Başbuğ, bu sonuçla birlikte tabanda direnenlerin çıkabileceğini söyledi. ABD’den alınan aklın sonuca etki etmeyeceğinin altını çizen Başbuğ; “Örgütün zaten öyle ya da böyle sonu gelmişti. Bu olduğu takdirde süreç kolaylıkla işler. Bu çağrı yapılmadığı veya sahada karşılık bulmadığı takdirde silahlı mücadeleyle örgüt sonlandırılır” şeklinde konuştu. 

“DERVİŞOĞLU SIKINTI VARMIŞ GİBİ HAVA YARATIYOR”

İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu’nun süreçle ilgili açıklamalarına da değinen Başbuğ, Dervişoğlu’nun daha önceden de süreci baltalayan birçok eylemde bulunduğunu belirtti. Ayrıca, bu süreçte kim baltalayıcı çıkışlar yaparsa arka planında başka bir iş olduğunu vurgulayan Coşkun Başbuğ şunları söyledi: 

“Dervişoğlu madem milli konularda bu kadar hassas, mutabakat masasında altına imza koydukları maddelerden neden itirazı olmadı. Orada Avrupa'ya doğru devleti teslim eden birçok madde var. Hiçbirinde bir sıkıntı görmedi. Şu an terörü sonlandırılmak üzere yapılan bu adımda bir sıkıntı varmış gibi hava yaratıyor. Bunun gerçekle alakası yok. Esas bunu sormak lazım. O zaman mutabakat metni, yedili masada o zaman neredeydi aklınız diye de sormak lazım”.

“TİCARİ TERÖR ÖRGÜTÜ”

 Gazeteci Mete Sohtaoğlu ise PKK’nın eskisi gibi olmadığını vurgulayarak, örgütün kurulduğu günle bugünü arasında farklar olduğunu belirtti. PKK’nın artık Öcalan’ın sözünden çıkmayan, homojen bir yapıya sahip olmadığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Örneğin, PKK’nın dışında çeşitli ülkeler tarafından, KCK yapısı yükseldi. PKK, İran ve Amerika gibi ülkelerin belki bu dönemde artık İran'la beraber İsrail'in de kullanacağı yapı haline gelmeye başladı. Karar örgütü niteliğinden ziyade, artık çıkarları savunan, onların üzerine rant devşirmeye çalışan, ticari faaliyette bulunan terör örgütü. O hale geldi. Bu nedenle liderlerin üzerinde etkisi ne kadar olur bunu bilmiyoruz, ölçemeyiz. Çünkü gruplar arasında başını Cemil Bayık'ın çektiği bir kanalının olduğunu tabii ki görüyoruz”. 

“MART AYINDA PKK SİLAH BIRAKABİLİR”

PKK’nın bu dönemde ikiye ayrılabileceğine dikkat çeken Sohtaoğlu, Öcalan’ın da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli’nin yolunda olduğunu dile getirdi. AK Parti ve MHP’nin bu süreçte büyük destek olduklarını ifaden eden Sohtaoğlu; “Mart ayında Öcalan’ın, PKK'ya bir Suriye yapılanmasına dair önümüzdeki günlerde bir çağrı yapma ve silah bıraktırma ve böyle bir gelişme olabilir. Yüzde yüz olacaktır. Ama Cemil Bayık başta olmak üzere İran'ın ya da başka ülkelerin etkisinde olan gruplar var. Ondan sonra mesela Hozat gibi, Cemil Bayık gibi İran'a çok yakın isimler var, Mustafa Karasu gibi. Bu durumda PKK ikiye de ayrılabilir bu dönemde, onu da söyleyeyim” ifadelerini kullandı. 

“TOKALAŞMA MESELESİYLE BAŞLAYAN SÜREÇ”

Sohtaoğlu, bu sürecin önemli noktaları olduğunu belirterek, kimsenin net olarak bilmediği bir dönemin yaşandığını ve seçmenler arasında fikir ayrılıklarının bulunduğunu ifade etti. Ayrıca, sürecin hızlı bir şekilde ilerlediğine dikkat çekti.

 Toplumda bu tür ifadelerin hukuki sonuçlar doğurabileceğini belirten Sohtaoğlu, sürecin yavaş ve dikkatlice ilerletilmesi gerektiğini vurgulayarak ; “Neticede burada önemli bir adım var. Ancak, buna hem devlet kurumlarının adaptasyonu gerekiyor hem de toplumun adaptasyonu gerekiyor. Bu gözden kaçırılıyor. Bununla birlikte arada başka bir ülke ya da ülkeler var mı? Ya da şu an masada kimler var, gibi soruların, cevaplarını öğrenemiyoruz. Buradan toplumun aklında bir soru işareti oluşturuyor ama anladığım kadarıyla bu tokalaşma meselesiyle başlayan bir süreç. Çok hızlı ilerliyor. Net bir şey söylemiyor siyasetçiler de. Ondan sonra PKK ilginç bir şekilde meselenin dışındaymış gibi görünüyor” diye konuştu.

“PKK ÇATIŞMASIZ ORTAMA MUHTAÇ”

PKK’nın faal olarak bitme aşamasına geldiğini söyleyen Sohtaoğlu, askeri olarak da önemli güç kaybettiğini ifade ederek; “PKK, İran'ın koluna girmiş dersem herhalde bir mübalağa olmayacak. Örgüt büyük bir ikilem içerisinde ve askeri bir yıkım da var. Büyük bir askeri yıkım var. PKK silah ve çatışmaya dayalı olarak üstlenme siyasi, ekonomi ve kitle politikası üzerine kendini giriştiren bir teröristtir. Şimdi ise büyük bir askeri gerileme yaşıyor ve yenildiği her alanda gerileme artık başladı. Katılım yok, yardım yok. İzole edilmiş” şeklinde konuştu.

Ak Parti, 19 ilçenin başkan adayını açıklandı Ak Parti, 19 ilçenin başkan adayını açıklandı

“PKK, SÜLEYMANİYE’TE DOĞRU GİDİYOR”

Sohtaoğlu, PKK’nın baş aşağı gittiğini ifade ederek, artık kış üstlenmesini yapamadığını söyledi. PKK’ya katılan olmadığını belirterek; “En önemlisi, 11 yıldır kendilerinin çok önem verdiği kongreyi yapamıyor. Daha kongrelerini yapamıyorlar. Normalde 2 yılda bir KCK toplantısı yapılması lazım. 2016 yılından bu yana 8 yıldır yapılamıyor. Örneğin, 3 yılda bir yapılması gereken PKK kongresi var. 2013 yılından bu yana yapılmıyor. Örgütsel sorunlar da var artık bu yüzden de açıklarını kapatamıyorlar. Örgüt liderleri bir araya gelemiyor. O yüzden bir tanesi İran'ın güdümünde, bir tanesi İsrail'in ve ABD'nin güdümünde. PKK’nın tüm sistemi Süleymaniye'ye ve Suriye'ye taşınmıştı. Şimdi Suriye'deki halk devriminden sonra bütün olarak Süleymaniye'ye doğru gidiyorlar” açıklamasında bulundu.

“İRAN’IN SÜRECE ETKİSİ OLUR MU?”

Bu sürecin devam etmesiyle ilginç gelişmelerin yaşanabileceğine değinen Sohtaoğlu, İran’ın PKK’yı hedef alabileceğini belirtti. Türkiye’de ne zaman açıktan bir barış süreci yürüse İran’ın, Kandil’i vurduğunun altını çizen Sohtaoğlu, şu şekilde konuştu:

“Artık bu süreç görüşmeye başlandığına göre çok ilginç bir şey olacak. İran PKK'yı görecek, hedef almaya başlayacak. Çünkü bu terörle mücadele değil, İran'ın çıkarlarına aykırı bir davranıştan dolayı. PKK kendi varlığını İran, Türkiye, Suriye ve Irak arasında çelişkilerle tartışmalı olan bölgelerde ya da sorunlu sınır hatlarında üstlenerek sağlayan bir örgüt. Cemil Bayık da 2014'te İran İstihbaratı ile stratejik bir anlaşma imzaladı. Bunu hepimiz biliyoruz. Bir de şu ilginçtir mesela, Türkiye'de ne zaman açıktan bir barış süreci yürüse İran Kandil’i toplarla vurmaya başlar. Ondan sonra hemen İran tarafından Murat Karayılan tehdit gösterilir. PKK, bir anda İran basınında terör örgütü olur. O yüzden PKK, İran korkusundan dolayı açıktan devam edemiyor. Bu gelişmeleri toplumla ya da kendi örgüt tabanıyla da paylaşabiliyor. Çünkü İran onu Süleymaniye, Kerkük hatta Sincar'dan dahi çıkartır. Bundan dolayı da PKK, Türkiye lehine olabilecek hiçbir açıklamayı yapamaz. Çünkü İran gücü var. Çok açık ve net söylüyorum. Bunula birlikte Mustafa Karasu gibi isimlerin İran-Urmiye'de misafir edilmesi dönemi kapanır. Tahran ve Urmiye hastanelerini kullanan bazı örgüt liderleri var. Bunlar bitirilir. Ondan sonra ne diyelim, PKK’nın Pençevin-Merivan arası kontrol noktaları var, bunları kapattırır. İran'ın sınır kapısı, buraları iptal ettirir”.

“PKK RUSYA’DAN İHA ALIYOR”

Gazeteci Mete Sohtaoğlu, bu süreçle Rusya’nın PKK’ya verdiği desteğin sona ereceğini belirterek, PKK’nın Rusya’dan insansız savunucu antidron sistemleri ve kamikaze insan savunucuları aldığını söyledi. Kuzey Irak’ta bunların bazıları kullanılmaya başlandığını aktaran Sohtaoğlu, bu durumun süreci daha da karışık bir hale getirebileceğini ifade etti. Ayrıca, PKK’nın şu an Abdullah Öcalan’ın PKK’sı mı, yoksa Cemil Bayık’ın PKK’sı mı olduğu konusunda bir belirsizlik olduğunu ve bunun tespit edilmesi gerektiğini belirtti. Bu sorunun cevabı bulunduğu takdirde sürecin hangi seyirde ilerleyeceğinin daha öngörülebilir olacağının altını çizdi.

Editör: Elif Erbay