Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel seçimi kazandıkları takdirde emekliler için ne yapacağını açıkladı;

''Birincisi ilk seçim vaadi olarak, emekli maaşını asgari ücretin altında bırakmayacağız.

''ERDOĞAN EMEKLİYE ZAM YAPABİLİRDİ"

'En düşük emekli asgari ücretin altında artık hesaplanmasına izin vermeyeceğiz. Erdoğan istemez miydi emekliye zam yapsın ama yapamadı. Ülke büyük krizde para yok yapamadı. Erdoğan, emekli maaşına zam yapılabilmesi için 17 bin lira yapmam için 680 milyar para lazım dedi.

Düzenlemenin hayata geçmesi için 680 milyar lira gerekiyor, Bu para var, ancak Erdoğan bu parayı zengin müteahhitlere verdi. Ayrıca, Erdoğan'ın affettiği toplam vergi miktarı 666 milyar lira, bu da müteahhitlerin cebine girdi'' açıklamasında bulundu.

 Halk

ÖZGÜR ÖZEL'İN EMEKLİ FORMÜLÜ

Özgür Özel alınan vergilerin adil olmadığını eleştirerek; ''Türkiye CHP iktidara geldiğinde ne olacak, adaletli vergi sistemi olacak vergide reform olacak, vergide devrim olacak. Çok net söylüyorum.

Bugün Türkiye'de toplanan vergi 100 lira bunun 65 lirası normal vergi değil dolaylı yollardan alınan vergi. Yani benzin istasyonuna giren fabrikatörde aynı vergiyi veriyor. Asgari ücret alan da aynı vergiyi veriyor. Süt alan kişi işsizse de aynı vergiyi veriyor Türkiye'nin en zengin iş insanıysa da aynı vergiyi veriyor. Elektrik de su da telefonda bunlar dolaylı vergi. Bu dolaylı vergi asla yüzde 65 olacak vergi değil bunu değiştireceğiz.'' dedi.

Yenidoğan çetesi davasında örgüt lideri savunma yapıyor Yenidoğan çetesi davasında örgüt lideri savunma yapıyor

Özel, CHP iktidara geldiğinde alınan vergileri düşürüp, satın alma gücünün yükselmesi için şu politikaları izleyeceğini anlattı;

GEZİ'DE BEN DE VARDIM

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gezi direnişinin 11. yıldönümünde gezi parkının ne anlam ifade ettiğini şu sözlerle anlattı;

''İnsanların ilk önce bir çevre hassasiyetiyle, her tarafı taş olmuş o Taksim meydanında ortasında Gezi Parkı bir gibi cennet var. Bir duyduk ki oraya Topçu kışlası yapılacakmış. Kışlanın yapılması demek ağaçların kesilmesi demek. Herkes buna itiraz etti. Taksim inisiyatifi gibi inisiyatifler ortaya çıktı. Benim hayatım oda başkanlıklarıyla geçti. Bir şehirde bir mesele olduğunda oda başkanları toplanırlar, görevlendirmeler yapılır basın açıklama yapılır, ilin milletvekillerine gidilir. Gezi Parkı için de böyle bir inisiyatif ortaya çıktı.

Gezi'de yargılananların önemli bir kısmı meslek odalarının başkanı olduğu için oradaydı. Gittiler bir gece yarısı dozerleri oraya dayadılar. O zaman insanlar oraya koştular. Sonra karşılıklı psikolojik harp var. oraya çadırlar kuruldu, gecenin bir yarısında içinde insan olan çadırları yaktılar. O talimatı verenlerin hepsi sonradan FETÖ'cü çıktı. Oralar karışsın diye çaba devletin içerisinden var o dönemde. Tayfun Kahraman ve bütün inisiyatif Bülent Arınç'la bir görüşme yapıyorlar, açıklamalarından bir tanesi İstanbul, Hatay, Ankara emniyet müdürleri görevden alınmalıdır çünkü saldırgan tutum içerisindeler diyorlar.

Hepsi FETÖ'cü çıktı. Bunu görmek lazım. Kötü tabir ama at izi ile it izi birbirine karıştı diyorlar ya öyle bir noktada Gezi davası. Gezi davası önce çevre duyarlılığı sonra yaşam biçimine mücadeleye direnmeye başlıyor oradaki insanlar. Türkiye'de 80 ilde 15 milyondan fazla kişi sokaklara çıktılar ve barışçıl protestolar yaptılar. Gezi deyince son gece polisin müdahalesi ile ortaya çıkan görüntüler akla geliyor ama çok barışçıl bir sürecin son noktasıdır o.

Halk