Cumhuriyet Halk Partisi Özgür Özel, partisinin Meclis’teki grup toplantısında gündemdeki çeşitli konulara ilişkin önemli açıklamalar yaptı. 
15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde Türkiye’nin iktidarıyla, muhalefetiyle doğru bir tutum sergilediğini anlatan Özgür Özel, “Biz o gün asla darbelerden medet ummadığımızı, seçilmiş parlamentonun arkasında olduğumuzu net bir şekilde ifade ettik. O gün orada bulunan tüm milletvekillerimiz demokrasiye sahip çıktı, halk iradesine sahip çıktı”
dedi.

Özel’in konuşmasından önemli başlıklar şöyle:

“O gün iktidarıyla muhalefetiyle doğru bir sınav verildi. Biz o gün asla darbelerden medet ummadığımızı, seçilmiş parlamentonun arkasında olduğumuzu net bir şekilde ifade ettik. O gün orada bulunan tüm milletvekillerimiz demokrasiye sahip çıktı, halk iradesine sahip çıktı.
Çünkü biliriz ki; bu ülkede biri tek adam olacaksa onu hak edebilecek mazur görülebilecek tek kişi vardı, 7 ülkenin istilasındaki Anadolu’yu kurtuluşa ikna eden, sonra kurtaran, bu ülkeyi yeniden kuran Mustafa Kemal’e sordular; padişahlık mı, Yıldız Sarayı’ndan devam mı, yoksa krallığı mı ilan edeceksiniz, ya da Amerikan tipi başkanlığı mı belirleyeceksiniz? O kurtuluştan önce kurduğu meclise atıfta bulundu; 23 Nisan 1920 ruhuna atıfta bulundu. O bu ülkeye tek adamın rejimini değil; bugün bütün saldırılara rağmen demokrasiyi getirdi.

CHP’nin vazgeçilmezi, parlamenter sistemdir

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tenezzül etmediği hiçbir şeye bu ülkede hiç kimse tenezzül edemezdi... Bunun adı Fethullah Gülen de olsa fark etmez, tek adamlığa heveslenen kim olursa olsun fark etmez. Karşısındayız, demokrasinin arkasındayız.
Bu ülkenin yönetim sistemi için CHP’nin vazgeçmediği tercihi güçlü bir parlamentodur, parlamenter sistemdir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Devlet kimsenin önünde eğilmez

15 Temmuz’da hiç asılmayan binalara, Atatürk resimlerini asanlar, ‘Hata yaptık’ diyenlerin şimdi aynı hataları tekrar etmeye başladığı bir süreçteyiz. O yüzden iyi yetişmiş kadroların ve kesinlikle sadakatin devlete ve millete olan, birtakım partilere, kişilere değil, devlete olan sadakatin öneminin altını çiziyorum. Dün gördüğüm bir şaşkına da şunu söylüyorum ki; sen devletin polisi olmayı yanlış anlamışsın, yanlış devletin eline sarılmışsın. Bir siyasiye saygı gösterilmesi; eyvallah. O siyasinin buna ne kadar izin verdiği kendi tercihidir. Ama bu devletten maaş alan, bu milletin tamamı için görev yapması gereken birilerinin bu ülkede siyasetin küçük bir kısmının temsiline eğilmesini asla kabul etmiyoruz.
Ben bir devlet memurunun bir siyasi liderin eline sarılmasında muhattap hangimiz olursa olsun o devlet memuruna üstlendiği vazifenin gereğini hatırlatmayı doğru bulurum. Onun dışındaki her türlü yaklaşım bu devletin dibine dinamit koymaktır. Polis, asker, Türkiye Cumhuriyeti hepimizindir, kimsenin tapulu malı değildir.

Kemal Kılıçdaroğlu hakim karşısında! Kemal Kılıçdaroğlu hakim karşısında!

İzmir’deki elektrik faciası

Görüntülere hiçbirimizin kalbinin dayanamadığı akıl almaz bir ihmal sonucunda gencecik iki evladımızı kaybettik. Özge Ceren Deniz’in babası Ahmet ağabey ile uzun konuştum. Gencecik İnanç Öktemay. Ağabeyi Gökhan beyle konuştum.
İki tarafın da söylediği şu; ‘Yüreğimize su serpen şey, CHP’nin bu işin siyaseti olmaz, ucu nereye giderse gitsin, soruşturulacak demesidir.’
Biz pozisyonumuzu tekrar söylüyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’na talimatımız şu oldu; sorumlu kimse, belediye personeliyle belediye, dağıtım şirketiyle dağıtım şirketi, savcılarla iş birliği içinde bu mesele nasıl olmuş, cezaların çekilmesi üstümüze düşen ne varsa yapılmasında kati bir tutum içinde olacağız dedik. Bu özgüvenle meseleyi takip ediyoruz. Bu konuda kusru olan kim varsa cezalandırılacak. Adalet arayışının önünde engel olanlardan değil, ailelerin yanında adaleti arayanlardan olacağız. CHP Genel Başkanı olarak hepinizin önünde söz veriyorum.

Can Atalay tepkisi

Gezi davasında 5 kardeşimiz içeride... Hepimizin yerine yatıyorlar. Hiç utanmadan sıkılmadan bir kez daha söylüyorum; Gezi biziz kardeşim. Gezi bizim onurumuzdur. Sen Taksim’deki yeşil alandaki ağaçları keseceksin, 31 Mart meselesine kendince atıf yapmak için oraya Topçu Kışlası dikmeye niyetleneceksin, AKM’yi yıkıp AVM yapmaya kalkacaksın, sen bunlara karşı önce duracaksın, ne ülkeye gelme diyen var, ne hükümet istifa etsin diyen var; orada orantısız güç kullanımıyla FETÖ’cülerin tertipleriyle çadırları yakacaksın, işin üstünden yıllar geçince mahkeme kararlarına rağmen içeride tutacaksın...
Bunlardan biri Can Atalay, 14 Mayıs’ta Hatay milletvekili seçildi. Millet git diyor, salmıyorlar; Meclis komisyona seçiyor, kabul etmiyorlar. Ardından mahkemeye başvuruyor, Yargıtay tahliye başvurusunu reddediyor. AYM ‘hak ihlali’ diyor. Yargıtay 13. Ceza Dairesi bu işlemi yok sayıyor. AYM ikinci kez hak ihlali kararı veriyor. Yargıtay bir daha direniyor. ‘Elimden geleni yapacağım.’ diyen Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un tüm sözlerine rağmen bırakılmıyor. Bunun üzerine 30 Ocak günü böyle söyleyenler hiç sıkılmadan kararı okutup, Can Atalay’ın milletvekilliğini düşürüyorlar.
Can Atalay için AYM’ye süresi dahilinde başvuruldu, mahkeme süresi dahilinde karar verdi ve hepimiz biliyoruz ki mahkeme dedi ki; ‘Ben buna nasıl bakayım. Yapılan işlem tümüyle usulsüz...’ O gün bu gün gerekçeli karar bekleniyor. Birileri gerekçeli kararı yazmıyor ya da birileri yazdırtmıyor. AYM'nin üyelerine sesleniyorum sizi kimin atadığından bağımsız vicdanınızla bir karar verin, verdiğiniz kararın gerekçesini de yazın.

Türkeş’in açıklamaları

Tayfun Kahraman partimizin de üyesi olan Gezi Parkı sürecinin en barışçıl tutumunu sergileyen kişisidir. Evladı Vera’dan ayrı boşu boşuna içeride yatmaktadır. Mine Özerden, FETÖ’cülerin iddiasıyla Kavala’nın talimatıyla açtığı ve milyon dolarlarla Gezi’ye destek sağladığı hesapların hiçbirisine kimse ulaşamdı. Öyle bir hesap açıldığını kimse ispatlayamadı. Ama içeride yatmakta. Çiğdem Mater, Gezi’nin belgeselini çekmek için Türkiye’ye gelmiştir, çekemeden Gezi bitmiştir. Ortada belgesel yoktur ama YouTube’da 6 tane Gezi belgeseli mevcuttur. Çekebilenler dışarıdadır, çekemeyen Çiğdem Mater içeridedir.
7 yılı geçen süredir içeride yatan Osman Kavala ile ilgili bugün Tuğrul Türkeş bir açıklama yaptı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymayı Anayasa’da taahhüt ediyoruz. Tuğrul Bey emek verdi, kanun yararına bozma için gayret etti, olmadı. Diyor ki; ‘Kavala’yı ziyaret edeceğim.’ Hangi Kavala’yı? Bizler söyleyince ‘O ajandır, CHP ajanları savunuyor’ dedikleri Kavala’yı Tuğrul Türkeş ‘Ziyaret edeceğim’ diyor. Tuğrul Türkeş’e bakalım MHP ne diyecek?

Sokak hayvanları düzenlemesi

17 maddelik kanunu getirdiler Meclis’e koydular. Önce şunu söyleyelim; evet Türkiye’de bir başıboş köpek sorunu var. Sabah erken saatlerde okuluna giden çocuklara, servisine giden işçilere karşı önemli bir sorun. Bunun çözümü için insancıl, bilimsel yöntemlerin uygulanması gerekirken verilen kanun teklifi muğlak ifadelerle öldürmeyi meşrulaştıran ve çözümü tamamen belediyelerde uygulayıcıların inisiyatifine bırakan, kaş yapayım derken göz çıkaran, yaşam hakkını tehdit eden bir ölüm yasasını getirdiler. Bu ölüm ve infaz yasasına bu salonda bulunan grubumuz sonuna kadar tarihi bir direniş gösterecek.

Asgari ücret eridi

Akaryakıta yüzde 30, cep telefonlarına yüzde 65, köprü ve otoyollara yüzde 60, elektriğe yüzde 38... İğneden ipliğe her şeye zam geldi ama 1 Temmuz oldu bir tek asgari ücrete zam gelmedi. 17 binlik asgari ücret ocaktaydı, aralık ayına kadar 17 bin lira diyorlar. Bugünkü 17 bin, ocaktaki 13 bin liranın alım gücünde... Asgari ücret 4 bin lira eridi. Aralık ayına kadar zam yapılmazsa şu ana kadar eridiği kadar erise 9 bin liraya düşecek. ‘Asgari ücrete zam yaptım’ diyenler işçinin elindekini aldılar, bitirdiler.

22 yıldır bu milletin elinden sokağı aldılar. Bu milletin avcundan alkışı aldılar. Yoksulların sesi olmayı sürdüreceğiz. En düşük emekli maaşı 10 bin lira... AK Parti Grup Başkanı Güler açıkladı; zaten Güler açıklayacak deyince manzara ortaya çıktı. Güler açıkladı; 12 bin 500 lira. En düşük emekli maaşı 6 ay önce 10 bin lira olduğunda 25 kilo dana kıyma alınıyordu. Dün 16 kiloya düşmüştü, bugün yaptıkları sözde zamla 20 kiloya çıktı. Siz bugün emeklinin cebinden 6 ay öncesine göre 5 kilo kıyma parası çalıyorsunuz."

Editör: Haber Merkezi