Gazete Duvar’ın haberine göre; Antakya’da bulunan Yıldırım Beyazıt Ortaokulu’nda 70’den fazla öğrencinin uyuz hastalığına yakalandığı ortaya çıktı. Durum medyaya yansıdıktan sonra Sağlık Bakanlığı’ndan 6 kişilik bir ekip okula gelerek inceleme yaptı.

“ÖĞRENCİLERİ OKULA SOKMAYIN”

Yapılan incelemede ilk olarak 35 öğrencinin uyuz olduğu belirlendi. Daha sonra hafta sonu araya girince, pazartesi günü okula gelen başka öğrencilerde de uyuz belirtileri görüldüğünü ifade eden bir öğretmen, yaşananları şöyle anlattı:

“Bakanlıktan gelen ekip çocukları muayene edip, uyuz teşhisini koydu. Öğrencilerin okula gelmelerine izin verilmedi. Birkaç gün sonra 40 öğrencide daha aynı yaraları fark ettik. Yani şu anda 70’i geçen öğrenci uyuz. Bunlar saptadıklarımız. İl Milli Eğitim, ‘Sağlık Bakanlığı’na rapor vereceğiz, öğrencileri okula sokmayın’ dedi. Çocuğa ‘Evde ayrı kal, eşyalarını ayrı tut’ dedim. Çocuk evdeki diğerlerinde de yaraların bulunduğunu söyledi. Uyuzun kuluçka süresi var, 40 gün sonra beliriyor. Biz de öğrenciler de bu konuda yeterince bilgili değiliz. Şu an başka öğrencilerde ve öğretmenlerde de olma ihtimali var, korkuyoruz.”

UYUZ HASTALIĞI NEDİR?
Uyuz hastalığı, bilimsel adı sarcoptes scabiei olan mikroskopik sekiz bacaklı akarların sebep olduğu bir enfestasyondur. Bu hastalıkta uyuz böceklerinin dişileri derinin dış tabakalarına yumurtalarını bırakır.

İşte mutluluk ve başarının sırrı İşte mutluluk ve başarının sırrı

Akarların deriye yumurtalarını bırakması, deride bir alerjik tepkimeye, ağır kaşıntıya ve döküntüye neden olur.

NASIL BULAŞIR?
Uyuz hastalığı tipik olarak, akarların bir kişiden diğerine geçmeleri için yeterince uzun süren ciltten cilde temas yoluyla yayılır. Yatak takımları veya havlular gibi paylaşılan kişisel eşyalar üzerinden de yayılabilir.

Ailenin bireyleri ve cinsel partnerler arasında da kolayca yayılabilir. Normal bir el sıkışması ya da sarılma, uyuz akarının bulaşması için uygun bir yöntem değildir. Uyuz akarı çok yavaş sürünen bir varlıktır, zıplayamaz, uçamaz.

Uyuz hastalığı daha çok temizlik koşullarının ideal olmadığı ve insanların uzun süre boyunca birbirine yakın olduğu yerlerde görülebilir. Herkes uyuz hastalığına yakalanabilir ancak özellikle hapishane mahkumları, kurumsal bakıma muhtaç insanlar, kalabalık koşullarda yaşayan insanlar ile çocukların ya da yaşlıların bakım tesislerindeki insanlar uyuz hastalığına yakalanma riski en yüksek gruplar arasındadır.

Uyuz salgınları bazen kreşlerden ya da anaokullarından yayılmaya başlayabilir. Küçük çocuklar birbirlerine sık sık dokunarak oynama eğilimindedir. Ayrıca, öğlen uykusunda yastıklarını ve battaniyeleri de paylaşabilirler. Anaokuluna devam eden bir çocukta uyuz bulunursa, bunu personele bildirmek önemlidir. Semptomların ortaya çıkmamış olsa bile, çocuğun sınıf arkadaşları ve bakıcılarının da tedavi edilmesi gerekecektir.

Huzurevleri gibi uzun süreli bakım tesisleri uyuz salgınlarına yatkın olabilir. Bu tesislerde görevli bakıcılar, tesisin sakinlerine banyo ve giyinme konusunda yardımcı olduğu için, ten teması yaygındır. Bu nedenle yeni sakinlere ve personele uyuz taraması yapılması önemlidir.

Kediler ve köpekler de insanlar gibi uyuz hastalığına yakalanabilir. Ancak hayvanlarda görülen uyuz akarı türü insanlarda görülen uyuz akarı türü ile aynı değildir. Kedi ve köpek uyuz akarı insanlara geçse bile, insan derisinde üreyemez ve çoğalamaz. Bu da akarların herhangi bir ciddi belirtiye neden olmadan ve uyuz hastalığını başlatmadan ölecekleri anlamına gelir.
BELİRTİLERİ NEDİR?
Bireyler uyuz akarı ile enfekte olduğunda, cildin ilk tepkileri göstermesi dört ila altı hafta arasında bir süre alır. Bu tepkiler arasında en yaygın olanları özellikle geceleri yoğun kaşıntı, sivilce benzeri döküntülerle kızarıklıklar, kabuklarla kabarcıklar ve sürekli kaşımadan kaynaklanan yaralardır.

Hastalığın erken evrelerinde derideki döküntüler, sivilce, sivrisinek ısırığı ve diğer cilt komplikasyonları ile benzerlik gösterdiği için nedeni anlaşılamayabilir.

Uyuz hastalığını diğer türlerden ayıran sebep olduğu amansız uyuz kaşıntısıdır. Bu kaşıntı genellikle çocuklarda ve yaşlılarda çok şiddetli görülür.

Uyuzun bir diğer ayırt edici özelliği ise deride uzun çizgiler halinde oyukların görülmesidir. Bu kabarık çizgiler ya grimsi beyaz, ya da ten rengindedir. Bu çizgiler dişi akarları tarafından cildin yüzeyinin hemen altında açılan tünellerdir.

Oluşturulan bu yuvaların içine her bir dişi uyuz böceği tarafından 10 ila 25 yumurta bırakılır.

Uyuz akarları vücudun herhangi bir yerinde yaşayabilir, ancak vücudun belirli yerlerini diğerlerine göre daha fazla tercih ederler. Bunlar arasında başta gelenler parmak araları, el bileği, dirsek veya diz kıvrımları, bel veya göbek çevresi, göğüsler veya cinsel organlar ve çok küçük çocuklar ile yaşlılarda baş, boyun, yüz, avuç içi ve tabanlardır.

Uyuz olan bireyler üzerlerinde genellikle sadece 10 ila 15 yetişkin akar taşır ve her akar yarım milimetreden daha küçüktür. Bu onları fark etmelerini çok zorlaştırır.

Çıplak gözle, derideki küçük siyah noktalar gibi görünebilirler. Mikroskop, cilt kazıma işleminden geçen akarları, yumurtaları veya dışkı maddesini tanımlayabilir.