Dünya

Netanyahu ABD’yi savaşa çekmek istiyor

Netanyahu’nun hem Şam’daki büyükelçilik saldırısıyla hem de Tahran’daki Haniye suikastıyla ABD’yi savaşa çekmek için hamleler yaptığına dikkat çeken Prof. Dr. Kaya Ülger, İran’ın aklıselimle davranarak bu tehlikeyi bertaraf ettiğini söyledi.

Abone Ol
Ercan Çankaya - Haber Merkezi

İran’da İsrail tarafından katledilen Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye, geçtiğimiz Cuma gün Katar’da toprağa verilse de ölümü uzun yıllar tartışılacak gibi duruyor.

ABD merkezli New York Times gazetesi, Tahran'da suikasta uğrayan Haniye’nin kaldığı konuta aylar öncesinden gizlice konulan bir bombanın patlatılmasıyla öldürüldüğünü öne sürmüştü.

Devrim Muhafızları Ordusu’na yakınlığıyla bilinen İran’ın yarı resmi Fars Haber Ajansı ise saldırının havadan karaya roketle gerçekleştirildiğini duyurdu.

Yine dün gece İran Devlet Televizyonu’ndan yapılan bir açıklamada “Önümüzdeki saatlerde dünya çok önemli gelişmelere sahne olacak” denildi.

Samimi Haber olarak İran’dan yapılan bu açıklamayı, önümüzdeki dönemde İran-İsrail geriliminin hangi noktaya evrileceğini Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi İrfan Kaya Ülger’e sorduk.

Netanyahu ateşkes görüşmelerini sabote etti

7 Ekim 2023’te başlayan savaşın üzerinden yaklaşık 10 ay geçtiğini ve devam edeceğini vurgulayan Prof. Kaya Ülger, daha önce Katar ve Mısır aracılığında yapılan görüşmelerde ateşkes konusunda asgari bir mutabakat sağlanmak üzere olduğunu hatırlattı.

Netanyahu’nun Nisan ayında Şam’daki İran büyükelçiliğinin bombalanması emrini vererek ateşkes sürecine dinamit koyduğunu vurgulayan Ülger, İran’ın o süreçte bu saldırıya verdiği askeri yanıtın yasak savma kabilinden olduğunu vurguladı.

İran’ın Haniye’nin Devrim Muhafızları’nın koruduğu bir otelde katledilmesiyle ilgili de kamuoyu beklentilerinin altında açıklamalar yaptığını vurgulayan Ülger, İran’da resmi haber ajansları ve gazetelerde İsrail için “kıyametin yakın olduğu” gibi haberler servis edilse de İran’ın İsrail’e karşı topyekûn bir saldırı başlatmayacağını söyledi.

Husiler gibi vekil kuvvetler aracılığıyla yapılan saldırıların şiddetinin de çok artmayacağını söyleyen Ülger, İran’ın yine yatıştırma politikası takip edeceğini ifade etti.

İsrail ABD’yi savaşa çekmek istiyor

Netanyahu’nun ABD’yi de çatışmaya dahil etmek üzere bir tuzak kurduğunu belirten Ülger, “İran’ın 3 bin yıllık devlet aklıyla” bu tuzakları bertaraf ettiğini belirtti.

İran’ın 1979’daki İslam Devrimi’nden beri yöneliminin ABD ve İsrail’i bölgeden çıkarmak olduğunu vurgulayan Ülger, bu amaç doğrultusunda politikalar üretirken reel politiği de göz önünde bulundurduğunu belirtti.

İran’ın Haniye suikastına Nisan ayındaki büyükelçilik saldırısının “bir tık üzerinde” bir cevap vereceğini tahmin ettiğini belirten Ülger, Nisan ayındaki saldırıda koordinatları önceden açıklanmış hedeflere 330 civarında roket atıldığını açıkladı.

ABD’de Kasım ayında gerçekleşecek olan başkanlık seçimlerine yaklaşık 4 aylık bir süre kaldığını vurgulayan Ülger, Netanyahu’nun bu 4 aylık süreçte savaşı devam ettirmek elinden gelen her şeyi yapacağını vurguladı.

Netanyahu ateşkes durumunda soruşturmaya uğrayacak

İsrail başbakanın Gazze’deki saldırıda iki hedefini de gerçekleştiremediğini, yani esirleri kurtaramadığını ve Gazze’de yaşayan nüfusu şehirden çıkaramadığını hatırlatan Ülger, ayrıca hakkında yolsuzluk soruşturma olduğuna işaret ederek bir ateşkes durumunda tahkikata uğrayacağını belirtti.

Netanyahu’nun bu koşullarda ABD seçimlerine kadar olan ara dönemde iktidarda kalmayı hedeflediğine dikkat çeken Ülger, ateşkes durumunda hem “İsrail’in çıkarlarını koruyamayan lider” olarak hem de hakkında devam eden soruşturmalar kullanılarak düşürülme ihtimalinin bulunduğunu belirtti.

İran’daki duruma da dikkat çeken Ülger, İslam Devrimi’nin Anti-Siyonist ve Anti-Amerikan hedeflerle birlikte yoksulları ve ezilenleri korumak gibi gayelerle de yola çıktığını ama ülkede gelir dağılımının hala bozuk olduğuna dikkat çekti.

İran’ın petrol ve doğalgazdan elde ettiği kazancın büyük bir kısmını Yemen’deki Husilere, Lübnan’daki Hizbullah’a, Suriye ve Irak’taki vekil örgütlere aktardığını vurgulayan Ülger, ülkenin İran dışında kayda değer bir baskı gücü oluşturma noktasında başarıya ulaştığını söyledi.

İran aklıselimle davranıyor

Lübnan Hizbullah’ının geçtiğimiz günlerde yayınladığı videoyla İsrail’in birçok hedefini vurabileceğini gösterdiğini vurgulayan Ülger, İran’ın ve vekil örgütlerinin aklıselimle davranarak ABD’yi çatışmaya çekecek bir cevap vermekten kaçındıklarını belirtti.

ABD Eski Cumhurbaşkanı Adayı Donald Trump’ın 2018’de İran’la olan nükleer anlaşmadan çekildiğini belirten Ülger, bundan dolayı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini denetleyemediğini, İran’ın verdiği bilgilerle yetinmek durumunda kaldığını hatırlattı.

Dolayısıyla İran’ın atom bombası yapmanın eşiğinde olabileceğini vurgulayan Ülger, bu silahı üretmenin arefesinde ülkenin ABD’yle savaşa girmeyeceğini açıkladı.

Çatışmalar her durumda Kasım’a kadar devam edecek

ABD’deki seçim sürecine de değinen Ülger, Demokratların kazanması durumunda İsrail’i ateşkese zorlayacaklarını belirtti. Trump’ın ise İsrail’in genişlemesini istemediğini, İsrail’i komşularıyla barıştırmayı hedeflediğini vurguladı. Trump’ın İsrail’in siyasi ve ekonomik nüfuzunu artırmayı hedefleyen bir politika izleyeceğini belirten Ülger, şimdilik kesin olanın Kasım’a kadar çatışmaların devam edecek olması olduğunu söyledi.

İran’ın propaganda açısından deneyimli bir ülke olduğuna, internet öncesi dönemde bile 22 dilde yayın yapan bir radyo kurduğuna işaret eden Ülger, ülkenin İslam ülkelerinin kamuoylarında hakkında oluşan negatif imajın gayet farkında olduğunu, buna rağmen ABD’yi savaşa çekmemek için çatışmayı düşük düzeyde tuttuğunu söyledi.