Gündem

Muhsin Yazıcıoğlu helikopterde karbonmonoksitle zehirlenmiş olabilir

Adli Tıp Kurumu, Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili hazırladığı raporda, BBP Genel Başkanı ve yanındaki 5 kişinin helikopter içine kurulmuş bir tertibatla karbonmonoksit soluyup zehirlenerek öldüğü iddiasını ortaya attı. Yeni rapor, aynı kurumun 2011’de hazırladığı eski raporu yalanlıyor.

Abone Ol

HABER MERKEZİ

Büyük Birlik Partisi’nin kurucu genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun 25 Mart 2009’daki şüpheli ölümüyle ilgili, davanın seyrini değiştirecek bir gelişme yaşandı. 

Adli Tıp Kurumu geçtiğimiz ay olayla ilgili olarak hazırladığı raporda, aynı kurumun 2011 yılındaki raporunu yalanladı. Böylece Yazıcıoğlu’nun ölümünün kaza olmadığı, helikopterin kasıtla düşürüldüğü yönünde ilk kez bilimsel bir bulgu elde edildi.

Yazıcıoğlu, bindiği helikopterin Kahramanmaraş’ın Keş Dağı’nda şüpheli biçimde düşmesi sonucu, yanındaki beş kişiyle birlikte hayatını kaybetmiş, olayla ilgili olarak, daha çok FETÖ üzerinde yoğunlaşan çok sayıda iddia ortaya atılmıştı. 

2011’deki raporu yalanlıyor

Adli Tıp Kurumu 2011 yılında bir rapor hazırlamış, bu raporda, karbonmonoksite maruz kalma sonucu kanda oluşan karboksihemoglobin  maddesinin cesetlerde yüksek çıkmasını; “Kandaki karbondioksit/karboksihemoglobin oranı ölümden sonra da artar” diye açıklamıştı. 
Böylece Yazıcıoğlu ve yanındaki beş kişinin ölümüyle ilgili bir şüphe oluşması tıbben engellenmeye çalışılmıştı.

Aynı Adli Tıp Kurumu, Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili 10 Haziran 2024 tarihli yeni raporunda, eski rapordaki görüşü yalanladı. Yeni raporda, kandaki karboksihemoglobin oranının ölümden artmasının mümkün olmadığına vurgu yapıldı. 

Helikopterin içine tertibat mı kuruldu?

Raporda, Kahramanmaraş’ta halen süren Yazıcıoğlu Davası’nın seyrini değiştirecek başka bir görüşe de yer verildi. Yazıcıoğlu’nun ve Gazeteci İsmail Güneş’in cesetlerinde karboksihemoglobin, olmaması gereken miktarda çok yüksek çıkmıştı. Yeni Şafak gazetesinde bugün yer alan habere göre, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, cesetlerdeki gazın hangi aşamada yükseldiğini Adli Tıp Kurumu’na sordu. Kurum da bunun üzerine konuyla ilgili bilimsel bulguları içeren bir rapor hazırlayıp başsavcılığa gönderdi.

Raporda, ölümden sonra karboksihemoglobin bulgusunun yükselmeyeceği bilgisinin yanı sıra, bu maddenin hangi aşamada yükselmiş olabileceğiyle ilgili de, davanın seyrini değiştirecek bir görüşe yer verildi ve şöyle denildi: “Helikopterin kalkışı ile düşüşü arasında geçen 25 dakikalık sürede iddia edildiği gibi helikopter içerisinde kurulmuş bir sistemle. Ya da kaza sonrası helikopter kabine içerisine dolan dumana maruz kalınarak bu düzeye çıkabilir.”

Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’nun 30 üyesinin de oy birliğiyle imzaladığı raporda, bu iki olasılık arasında tıbben ayrım yapılamadığı, konunun adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olacağı bildirildi. Ayrıca, helikopterin içine Yazıcıoğlu ve diğer beş kişinin gazla zehirlenmesine yol açan bir tertibat kurulduysa, bunu Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile jandarmanın tespit etmesi gerektiği belirtiliyor.

Gazeteci Güneş’in kanındaki oran dikkati çekti

Adli Tıp Kurumu’nun yeni raporunun oluşmasında, Gazeteci İsmail Güneş’in durumu belirleyici etken oldu. Güneş, helikopter düştükten sonra 5-6 saat civarında hayatta kalmış, birçok telefon görüşmesi yapıp yardım istemişti. Güneş’in kanında yüzde 27 karboksihemoglobin tespit edilmişti. Normalde karboksihemoglobinin geçen 5-6 saatlik sürede düşmesi gerekiyor. Böylelikle Güneş’in kanındaki karboksihemoglobin oranının ilk aşamada %50 olduğu tahmin ediliyordu. Ancak bu yüksek oran helikopterin düştüğü an yaşananlarla uyuşmuyordu. Tıbbi olarak kanında % 50 karboksihemoglobin bulunan birinin bayılması, şuurunu kaybetmesi gerekiyor. Oysa kazadan sonra yapılan otopside karbondioksit oranı en yüksek çıkan Güneş, diğerlerinin aksine uzun süre hayatta kalmış ve telefonla konuşabilmişti.

FETÖ’cülerin kurumda etkin olduğu dönemde, 2011 yılında hazırlanan rapor, bu çelişkiyi yok etmek için; “Kandaki karboksihemoglobin oranı ölümden sonra da artabilir” şeklinde rapor yazılmıştı. Yazıcıoğlu’nun kanında da %13,1 oranında, yani çok yüksek oranda karboksihemoglobin çıkmış, böylece onun ve yanındakilerin ölmeden önce karbonmonoksit gazına maruz kaldıkları anlaşılmıştı. 

Karboksihemoglobin nasıl oluşur?

Karbonmonoksit gazı solunduğunda, bu gaz kana geçiyor, kırmızı kan hücrelerindeki hemoglobinle birleşerek karboksihemoglobini oluşturuyor. Vücutta oksijenin azalmasıyla kalp, beyin ve diğer organlar çalışamaz hale geliyor. Çoğu kez ölümle sonuçlanan bu olay, şofben, soba, maden ve araç egzozundan çıkan gaz nedeniyle de yaşanabiliyor.