MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

“2024 yılının geneline baktığımızda bizi bekleyen iki siyasi durum vardır. İlk dönüm noktası 17 Mart 2024 tarihinde demokratik şölen havasında yapmayı planladığımız olağan kurultayımızdır. Kurultayımız huzurlu Türkiye’nin anahtarıdır, lider ülke Türkiye’nin adımıdır. 2024 yılında bizi bekleyen ikinci siyasi dönüm noktası da 31 Mart Yerel Seçimleri’dir. Bugüne kadar 165 belediye başkan adayımızı ilan ettik. Üzerinde çalıştığımız diğer adaylarımızı da ilan edeceğiz. 31 Mart Türk siyaset tarihinde kilit bir seçim olacak.

“31 Mart’ta İstanbul muradına kavuşacaktır”

Bizde laf cambazlığı emperyalizm candanlığı ve milli değerler cahilliği değil, milli değerlerle dolu bir yürek vardır. 31 Mart’ta İstanbul Allah’ın izniyle muradına kavuşacaktır. MHP olarak var olan belediye başkanlığı sayısını hem artırmak hem de Cumhur İttifak’ın başarıya ulaşması için çalışmak öncelikli görev ve sorumluluğumuzdur. Görevden kaçmayacağız ve hedeflerimizden sapmayacağız. Yerel yönetimlerdeki ölü toprağını kaldıracağız.”

"İLK DÖNÜM NOKTASI 17 MART'TAKİ BÜYÜK KURULTAYIMIZ"

Bizleri takip eden vatandaşlarımıza, en kalbi selamlarımı iletiyorum. Şehit düşen kahramanlarımız bizleri ne kadar hüzünlendirse de Türkiye Yüzyılı'na kararlı adımlarla girdik. Zülfikar'ı taşıyacak cesur yüreğin Türk milletinde olduğuna inanıyoruz. Bir okyanusun enginliği ile hayatı kavrıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik hukukunu korkusuzca savunuyoruz. Kıvılcım halinde girdiğimiz her mücadelede dev volkana dönüşmek amacımızdır. Hiçbir mücadelede yüzümüz kara çıkmadı. Bizim için 2 önemli dönüm noktası vardır. İlk dönüm noktası 17 Mart'taki büyük kurultayımızdır. Üç hilal 55 yıldır Türk milletinin birlik sancağıdır. 14. olağan büyük kurultayımız yeni yüzyılın şuurunu taşıyacaktır.

"İSRAİL VE ABD GÜNÜ GELDİĞİNDE HESAP VERECEK"

Bizim insanlığın huzur projesini hazırlama konusunda ne kadar haklı bir karar adlığımız daha iyi anlaşılacaktır. ABD ve İngiltere'nin Yemen'e saldırması, Gazze şeridindeki mezalimleri aslında insanlık onurunun bölgesel huzurun hiçe sayılmasıdır. Dünyanın en yoksul ülkelerine saldırmak sadece vandallık değil acizlik ve korkaklıktır. bize göre hakim uluslararası sistem çöküş aşamasına geçmiş, inandırıcılığını tamamen yitirmiştir. 21. yüzyılda soykırım suçu işleyen İsrail'in yargılanması yeni gelişmeleri tetiklemekle birlikte bu terör devletine destek veren ABD'nin de gittikçe itibar kaybettiği açıktır. İsrail ve ABD günü geldiğinde damla damla akıttıkları kanların hesabını mutlaka vereceklerdir. Bize göre bilhassa Amerikalılar ABD'ye sahip çıkmalı böyle gelse de böyle gitmeyeceğini bariz olarak görmelidirler. ABD sözde müttefik bir ülkedir ancak Türkiye'ye karşı yapmadığı kötülük oynamadığı oyun saçmadığı nifak son 74 yıldır neredeyse kalmamıştır. Bugün ABD'yi sorgulamak demek bir yönüyle terörü sorgulamak demektir. ekonomik krizlerin altına bakınız karşınıza çıkacak husumet yüz bellidir. FETÖ'nün PKK'nin devşirilmiş siyasetçilerin, DEAŞ'ın ve kimliksiz sivil toplum kuruluşlarının sahipleri açık açık söylüyorum Brüksel Washington hattındadır. Artık yeter gözümüzün içine baka baka sırtımıza hançer yemeye sabır ve tahammülümüzün kalmadığını cümle aleme haykırıyoruz. ABD'nin PKK ve YPG ile ilişki ve intibanın saklanacak bir yönü kalmamıştır. devletimizin arşivleri Avrupa- PKK-ABD arasındaki ilişkileri doğrulayacak belgelerle doludur. Türkiye bu alçak ilişkileri görmezden gelmeyecek içten içe ve adına sözde dost dediği müttefikler tarafından altının oyulmasına seyirci kalmayacaktır.