24 Eylül 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Orman Kanunu'nun 16. Maddesi'ne ilişkin yönetmelik değişiklikleri, Türkiye'deki madencilik sektörünü ve ülke ekonomisini büyük bir krize sürüklüyor.
Dünya genelinde madencilik faaliyetleri artırılırken, Türkiye’de bu alanda yapılan düzenlemelerin yer altı kaynaklarının üretimini engellemesi sektörde büyük tepkiye neden oldu.
Yapılan değişiklikler, madencilik sektörü için ciddi riskler taşıyor. Kısıtlı alanlar tanımının genişletilmesi ve madencilik faaliyetlerinin Orman İdaresi'nin keyfi kararlarına bırakılması, izin süreçlerindeki belirsizlikleri artırarak yatırım güvenini yok ediyor. Ayrıca, orman alanlarında yerleşim yerleri ve sahil şeritlerine getirilen mesafe kısıtlamaları, Maden Kanunu'na aykırı olduğu belirtilerek sektörde büyük tepki topluyor. Bu kısıtlamalar, ekonomik büyümeyi olumsuz etkilerken, işletme sırasında getirilen rehabilitasyon zorunlulukları da büyük çaplı projelerin sürdürülebilirliğini zora sokuyor. Türkiye ormanlarının yalnızca binde 3’ünün madencilik için geçici olarak kullanıldığı göz önüne alındığında, getirilen ek kısıtlamaların sektör üzerindeki olumsuz etkileri daha belirgin hale geliyor.
Yönetmeliğin Getirdiği Olası Sonuçlar
Maden Platformu tarafından yapılan açıklamada, yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle birlikte şu olumsuz etkiler vurgulandı:
- Yatırımlar Duracak: Yeni kısıtlamalar ve yasaklar, yerli ve yabancı yatırımları azaltacak.
- İstihdam Azalacak: Madencilik faaliyetlerinin kısıtlanması yüzbinlerce kişinin işsiz kalmasına yol açacak.
- Maden İhracatı Gerileyecek: 15 milyar dolarlık ihracat hedefi tehlikeye girecek, mevcut 6 milyar dolarlık seviyede de düşüş yaşanacak.
- Cari Açık Büyüyecek: Üretim ve ihracatın düşmesi, ithalatı zorunlu hale getirecek ve cari açık artacak.
- Hammaddelere Erişim Zorlaşacak: Sanayi, hammaddelere ulaşmakta zorlanacak, maliyetler artacak ve rekabet gücü zayıflayacak.
- Orta Vadeli Program Hedefleri Gerçekleşmeyecek: Madencilik hedeflerinin bu düzenlemelerle imkânsız hale geleceği ifade ediliyor.
- Altın Üretimi Hedefi Tehlikede: Cumhurbaşkanı tarafından sektöre verilen yıllık 100 ton altın üretimi hedefi ulaşılamaz hale gelecek.
- Küçük İşletmeler İflas Edecek: Artan maliyetler nedeniyle küçük ve orta ölçekli madencilik işletmeleri iflas riskiyle karşı karşıya kalacak.
- Enerji Arzı Tehlikeye Girecek: Yerli enerji hammaddeleri üretimi azalacak, dışa bağımlılık artacak.
- Bölgesel Kalkınma Duracak: Madencilik faaliyetlerinin durması, bu bölgelerdeki kalkınma projelerini sekteye uğratacak.
- Depremde Agrega Temini Zorlaşacak: Deprem kuşağında bulunan Türkiye’de olası bir büyük depremde agrega temini zorlaşacak ve imar çalışmalarında aksama yaşanacak.
"Türkiye'nin kalkınmasını hedef alan bir karar"
Maden Platformu, bu kararın yalnızca madencilik sektörünü değil, Türkiye'nin kalkınmasını da doğrudan hedef aldığını belirtti. Yapılan açıklamada, "Madencilerimiz işsiz, sanayimiz ise hammaddesiz kalacaktır. Bu da diğer sanayi kollarında zincirleme etkiler yaratarak üretimi yavaşlatacak, ülke ekonomisini zayıflatacaktır." ifadelerine yer verildi. Platform, düzenlemenin acilen geri çekilmesini ve sektörden gelen taleplerin dikkate alınmasını talep ediyor.
Açıklamada ayrıca, Cumhurbaşkanı’na bu kritik konuyu yakından incelemesi ve madencilik sektörüne verdiği desteği sürdürmesi yönünde çağrıda bulunularak, "Türkiye’nin kalkınması ve geleceği, madencilik sektörünün varlığına bağlıdır. Bu sektör yok edilirse, ülkenin geleceği de karanlığa gömülecektir." denildi.