Dünya

Lübnan’a kara harekatına Netanyahu karar verecek

İsrail’in Gazze’ye saldırısıyla birlikte başlayan Hizbullah-İsrail çatışması, son bir haftadır yoğunluğunu artırarak yeni bir evreye girdi. Savaşın orta yoğunluklu çatışmaların devam ettiği bu yeni evresinin bir kara harekâtına evrilip evrilmeyeceğini katliamcı Netanyahu’nun kararı belirleyecek.

Abone Ol

Ercan Çankaya - Haber Merkezi

İsrail’in geçtiğimiz hafta çağrı cihazları üzerinden gerçekleştirdiği saldırının ardından İsrail ve Lübnan’daki Hizbullah arasındaki çatışmalar yeni bir evreye girdi.

İsrail Lübnan'a şimdiye kadarki en büyük hava saldırısını başlattı. Kasabalarda Hizbullah’ın silah sakladığını iddia ettiği evleri hedef alan İsrail ordusu, 1100’den fazla bombardıman düzenledi. Hizbullah ise İsrail mevzilerini çok sayıda roketle vurdu.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında en az 492 kişinin öldüğünü açıkladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Kuzeyde güç dengesini değiştireceğimizi söylemiştik, şimdi tam olarak bunu yapıyoruz. Önümüzde zorlu günler var” dedi.

İsrail, akşam saatlerinde ise Beyrut'a hava saldırısı düzenleyerek Hizbullah'ın lider kadrosundan Ali Karaki'yi hedef aldı. Hizbullah, Karaki'nin iyi ve güvenli bir yerde olduğunu bildirdi. Öte yandan İsrail hükümeti, 30 Eylül'e kadar ülke genelinde olağanüstü hâl ilan etti.

Hizbullah ve Lübnan arasındaki çatışmanın girdiği yeni evreyi Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Murat Cingöz’e sorduk.

Hem Hizbullah hem İsrail’in çekinceleri vardı

Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmaların Gazze’deki çatışmalarla neredeyse eşzamanlı olarak başladığını belirten Cingöz, hem İsrail hem de Lübnan’ın başından beri bu çatışmaların ileri bir düzeye taşınması konusunda çekinceleri olduğunu söyledi.

Hizbullah’ın 1 yılı aşkın bir süredir saldırırken temkinli davrandığını belirten Cingöz, mevcut durumda Hamas’la çatışmalar devam etse de İsrail’in Gazze’nin jeopolitik işgalini tamamladığını, bu sebeple kuzeye yöneldiğini ifade etti.

Netanyahu’nun çatışmaların devam etmesinden memnun olduğunu, İsrail içinde güvenlikçi politikaların devam etmesinin mevcut hükümetin elini güçlendirdiğini belirten Cingöz, İsrail ordusunun Güney Lübnan’ı ve hatta Beyrut’u dahi vurduğunu belirterek İsrail’in hava saldırılarının şiddetini artırmasının ardından Hizbullah’ın misillemelerinin tonunun da değiştiğini belirtti.

İki taraf da 2006’dan bu yana önlemler almış

Şu an söz konusu olanın önceki düşük yoğunluklu çatışmaların aksine orta yoğunluklu bir çatışma olduğunu ifade eden Cingöz, yüksek yoğunluklu evreye geçilip geçilmeyeceğini şimdiden tahmin etmenin zor olduğunu vurguladı.

2006 yılındaki Hizbullah İsrail Savaşı’nı hatırlatan Cingöz, bu savaşın İsrail için büyük kayıplara neden olduğunu belirterek Hizbullah’ın hem lojistik hem ateş gücü bakımından Hamas’tan daha güçlü bir örgüt olduğunu ifade etti.

2006’dan bu yana iki tarafın da eksikliklerini göz önünde bulundurarak önlemler aldığını söyleyen Cingöz, çağrı cihazı saldırılarının da gösterdiği gibi İsrail’in teknolojik olarak çok üstün bir durumda olduğunu söyledi.

Hizbullah bugüne kadar hep İsrail’in tavrına göre hareket etti

Hizbullah’ın halktan aldığı desteğin yüksek olduğunu söyleyen Cingöz, Gazze’de Hamas’ın sınırlı ve küçük bir alana sıkışmasının aksine Lübnan’da Hizbullah’ın hareket kabiliyetinin fazla olduğunu ve silah bakımından Hizbullah’ın Hamas’tan daha güçlü olduğunu vurguladı.

Böyle bir savaşın hem Hamas hem İsrail için büyük kayıplara neden olacağını söyleyen Cingöz, şu anda orta yoğunluklu bir çatışma iklimi olduğunu, Hizbullah’ın bugüne kadar hep İsrail’in tavrına göre hareket ettiğini söyledi.

Öte yandan Hizbullah’ın İran için Hamas’tan çok daha önemli bir örgüt olduğunu dile getiren Cingöz, konunun politik yönünün yanı sıra dini yönü de olduğunu belirterek Hamas’ın Sünni bir örgüt olduğunu, Hizbullah’ın ise Şiiliğin İmamiye kolundan geldiğini belirtti.

İsrail Lübnan’da kalıcı olamaz

Çatışmanın üçüncü bir evreye geçip geçmeyeceğini Netanyahu’nun bu savaşı sürdürme arzusuyla rasyonel kararlar almak arasındaki tercihlerinin belirleyeceğini söyleyen Cingöz, Osmanlı aydını Ahmet Vefik Paşa’nın da söylediği üzere nüfus çeşitliliği ve sosyal dinamikleriyle Nuh’un gemisine benzeyen bu coğrafyada İsrail başarılı olsa ve Hizbullah’ı yok etse bile başarılı olma şansının düşük olduğunu, Hizbullah benzeri örgütlerin yeniden küllerinden doğacağını belirtti. Cingöz, İsrail’in Lübnan’ı bir kara harekatıyla işgal etse bile kalıcı olamayacağını söyledi.

Hizbullah İsrail çatışmasının daha da büyümesi durumunda İran’ın İsrail’e silah ve maddi desteğini artıracağını söyleyen Cingöz, Hizbullah’ın İran’da “İslam devletinin en güzel meyvesi” olarak görüldüğünü söyledi. Cingöz, son olarak İran’ın her ne kadar desteğini artırsa da doğrudan kendisini hedef alan bir saldırı olmazsa savaşa dahil olmayacağı öngörüsünde bulundu.