Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte, Ankara JW Marriott Otel’de düzenlenen "Cumhuriyetimizin 100. Yılı Resepsiyonu"na katıldı.

Burada konuşdan CHP Lideri "Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarının kurduğu güzel Cumhuriyetimiz, 100 yaşına girdi. İkinci yüzyılın arifesindeyiz" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Bu kutlu günü yaşamaktan, üstelik Atatürk'ün iki büyük eserinden biri olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı olarak, bu günü görmekten dolayı tarifsiz bir mutluluk içindeyim"  ifadelerini kullandı.

Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhuriyet tanımını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Atatürk, 'Cumhuriyet, bilhassa kimsesizlerin kimsesidir' der. Çünkü Cumhuriyet, birlikte alın teri döküp, birlikte yükselmenin yoludur. Çünkü Cumhuriyet, eşitliktir, özgürlüktür, yani adalettir. Cumhuriyet, ilimdir, fendir, çağdaşlıktır. Cumhuriyet demokrasiye giden yolun ilk ve en önemli adımıdır" şeklinde konuştu.

"CUMHURİYET YILLAR SÜREN BİR FİKRİYATTIR"

Atatürk'ün cumhuriyet fikrinin 1923'ten çok öncesine dayandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Cumhuriyet bir gecede kurulmuş bir fikir değildir. İlmek ilmek, bedel ödeyerek ulaşılmış bir hedeftir. Aynı zamanda Cumhuriyet, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de bir gençlik düşüdür. Dikkat ediniz, 'gençlik düşü'dür. Bizler hep, Büyük Atatürk’ün, 28 Ekim 1923 akşamı, 'Efendiler, yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz' sözünü çok iyi bilir ve hatırlarız. Bu söz doğrudur ve gereği yapılmıştır. Ancak bu sözün arkasında yıllar süren bir mücadele, yıllar süren bir emek, yıllar süren bir fikriyat vardır."

"BU KUTSAL DAVA İÇİN ANT İÇTİK"

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Atatürk’ün cumhuriyet hedefi 1906 yılında, Şam'daki görevinden gizlice geldiği Selanik’te, arkadaşlarıyla yaptığı toplantıyla başlar. Yani 1906 yılında. Bu gece buluşmasının ayrıntılarını Hüsrev Sami Kızıldoğan, 'Vatan ve Hürriyet: İttihat ve Terakki' adlı yazısında kaleme alır. Buluşmada Atatürk, Şam’daki görevi sırasında kurduğu ‘Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’nden söz eder. Ve nihai amacını ise 'Milleti hâkim kılmak' diye anlatır. Bakınız; 1906 yılında, 25 yaşındaki Mustafa Kemal, nihai amacını 'Milleti hâkim kılmak' olarak anlatır.

O gece, Atatürk sözlerini tamamladıktan sonra Hüsrev Sami Bey’e döner, tabancasını masanın üstüne koymasını ister. Hüsrev Sami Bey o anı şöyle anlatır: 'Taşıdığım Browning tabancamı masanın üzerine koydum. Hepimiz ellerimizi bu tabancanın üzerine koyarak, ölünceye kadar bu kutsal dava uğruna çalışacağımıza ant içtik...'

Böylece Mustafa Kemal ve arkadaşları, millet egemenliğine duydukları inancı bir yeminle kalıcılaştırıyorlar. Ki unutmayın; bu yemin daha sonra, 'Hâkimiyet bilâkaydüşart milletindir' ilkesiyle vücut buluyor."

"DEMOKRASİNİN TAM VE BELİRGİN OLMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIZ"

"Bu hayat akışı, 25 yaşında vatan ve millet sevdalısı bir genç subayın, hem ülkesine hem halkına hem de milletin egemenliğine duyduğu sarsılmaz inancın ve kararlı bir mücadelenin hikâyesidir. Her şeyi milleti için, milletle beraber gerçekleştiren bir liderin ülkesine bırakabileceği en güzel armağan, bağımsız bir cumhuriyettir.

Bizler, büyük önder Atatürk ve yol arkadaşlarının çizdiği istikamette, 100 yıl sonra, yeni bir görev ve hedefle bir aradayız. Onlar, düşünü kurdukları cumhuriyeti inşa ettiler. Bizlere düşen görev ise güzel Cumhuriyetimizi, eksiksiz bir demokrasi ile taçlandırmaktır. Çünkü Mustafa Kemal der ki, 'Demokrasinin tam ve en belirgin hükümet şekli Cumhuriyettir' der. Demokrasinin tam ve belirgin olması için çalışacağız ve çaba harcayacağız."

"ONLAR YILMADILAR, BİZ DE YILMAYACAĞIZ"

"Değerli dostlarım, gerçek bir demokrasi inşa etmek için yol çetin, zorlu, meşakkatli olabilir. Ancak onlar cumhuriyeti kurarken asla yılmadılar, dönmediler, azim ve kararlılıkla yollarına devam ettiler. Onların izinden giden bizler de aynı amaç doğrultusunda çalışacağız ve asla yılmayacağız.

Değerli katılımcılar; sizlere 'dostlarım' dedim. Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşını kutladığımız bu güzel akşamda bizleri yalnız bırakmayan tüm dostlarıma, yol arkadaşlarıma tekrar sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın demokrasi…"