Bazı insanlarla neden daha iyi anlaştığımız beynin duygusal merkezinde işlev gösteren limbik sistemin rezonansıyla açıklanıyor. Davranışlarımızın ve vücudumuzun parçası olan Limbik sistem, başkalarıyla kurduğumuz duygusal bağlarda rol oynuyor.
Kelimelere ihtiyacımız yok
Limbik rezonans, vücut kimyamızın ve sinirlerimizin, birbirimize yakın olduğumuz kişilerle gözle görülür bir şekilde etkilenebildiğini savunurken, enerji alışverişi ile iki kişinin kelimelere ya da mimiklere ihtiyaç duymadan uyumlu hissetmesi şeklinde tanımlanıyor.
Amigdala, hipotalamus, talamus ve hipokampus gibi beynin çeşitli bölümlerinden oluşan sistem, duygusal olarak mantıklı tepkiler vermemize yardımcı oluyor. Sistem karar mekanizmasında oynadığı rolün yanı sıra duyguların düzenlenmesi, işlenmesi ve hatırlamasına da yardım ediyor. Sosyal etkileşimlerde de rol oynayan "Limbik Rezonans", terapi ve empati gibi alanlarda da kendini gösteriyor.
Rezonansı deneyimliyor olabilirsin
Bu fenomen, sadece yakın arkadaşlıklar ve romantik ilişkilerde değil, aynı zamanda profesyonel yaşamda ve toplum içindeki diğer etkileşimlerde de görülebiliyor. İş yerinde ya da sosyal ortamlarda, bazen birinin ruh halini, kelimelerinden ya da yüzündeki ifadelerden bağımsız olarak hissedebiliriz. Bu tür bir duygu paylaşımı, daha sağlıklı ilişkiler kurmamıza yardımcı olur, çünkü birbirimizi yalnızca akıl düzeyinde değil, duygusal anlamda da "anlamaya" başlarız.
Limbik rezonans, insan ilişkilerinin karmaşıklığını açıklamada önemli bir anahtar sunuyor. İnsanların birbirlerine yakın hissettikleri, kendilerini rahatça ifade edebildikleri ve güvenli bir bağ kurabildikleri anlar, limbik sistemimizin biyolojik temelleri sayesinde mümkün oluyor.
Buna göre bir kişinin yanında kendinizi ifade etme konusunda özgür sınırlar içerisinde olduğunuz hissediyorsanız, Limbik rezonansı deneyimliyor olabilirsiniz.