Gündem

İtalya ile vize krizi! 1000 öğrencinin üniversite kaydı yanabilir

Avrupa Birliği ülkeleriyle vize krizi eğitimde de sorunlara neden oluyor. İtalya’da eğitim hakkı kazanmalarına rağmen vize alamayan öğrenciler ile aileleri, İtalya’nın İzmir Konsolosluğu önünde basın açıklaması yaparak siyah çelenk bıraktı.

Abone Ol

HABER MERKEZİ

İzmir’in Konak ilçesindeki İtalyan konsolosluğu önünde bir araya gelen öğrenciler ve aileleri, İtalya'da eğitim hakkı kazandıklarını yapmaları gereken her şeyi yaptıklarını ancak çeşitli nedenlerle vize alamadıklarını belirterek tepkilerini dile getirdi.

Mağdur veli ve aileler adına açıklamayı Şenay Yalçıner yaptı. Grup adına basın açıklaması yapan velilerden Şenay Yalçıner, yaşadıkları sorunları anlattı. Yalçıner, Türkiye’den İtalya'da eğitim hakkı kazanmış yaklaşık 1000 öğrencinin 29 Kasım'a kadar okula gidemediği takdirde üniversite kayıt haklarının yanacağını belirtti.

Yalçıner, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"İzmir İtalya Konsolosluğu’na başvuru yapan öğrenciler ve veliler olarak oldukça zorlu bir dönemden geçiyoruz. Türkiye’nin seçkin lise ve üniversitelerini bitirmiş, onur belgeli başarılı öğrenciler; 1 yılı aşan süredir hazırlık yaptılar. Birçok sınava girerek dünyada geçerli olan yüksek notlar aldılar. Türkiye’de düzenlenen fuarlara katıldılar ve İtalya’daki okulların davetlerine inanarak dünyada başarı sırası yüksek olan okullara girmeye hak kazandılar. Binlerce euro vererek danışman tuttular. Okullarına ön kayıtlarını yaptılar, okulları davet mektuplarını konsolosluğa gönderdi, burslara hak kazandılar, evlerini yurtlarını tuttular, bavullarını hazırladılar, uçak biletlerini aldılar…

Bu süreçlerde yaklaşık 3000€ harcadılar. En zor kısmını atlattık dedikleri anda IDATA’dan randevu alma duvarına çarptılar. Çok uzun süren randevu alma mücadelesi sonunda konsolosluk ve IDATA’nın resmi sayfalarında yayınlanan evraklarını hazırladılar, yine bu resmi sayfalarda belirtilen en az 6200€’yu hesaplarında bulundurdular, aile gelirlerini ispatladılar. Her şey doğru ve düzgün olmasına rağmen İtalya’da eğitim almak için anne ve babalarının gelirlerinin yetersiz olduğu sebebiyle ret aldılar.

İtalya eğitim vizesi başvuruları; öğrencilerin geçmiş başarıları, hedefleri, uygunluklarının değerlendirilmesinden ziyade aile mali bütçe değerlendirme elemesine dönüşmüştür. İtalya’nın belirtmiş olduğu 1 yıllık eğitim ve yaşam masrafları 6200€’dur. Bu tutarın ekonomik garanti olarak banka hesabında bulunması yeterliyken, aileler 10.000-50.000€ arası nakit, mülk, maaş ve bunun gibi gelir kaynağı gösterdiler. Madem maddi yetersizlik çok önemli bir kıstas ve ret sebebi, o zaman neden Öğrencilerin en az bir yıllık emekleri, başarıları, zamanları, yurt-ev kiraları, uçak biletleri, danışmanlık ve hazırlık kursları ücretleri çöpe atılıyor. Bunun yerine Almanya gibi bir yıllık bloke hesap şartı konulabilir. Böylece evrak yükü de ortadan kalkmış olur.

İzmir Konsolosluğu, Ankara ve İstanbul konsolosluğuna kıyasla farklı uygulamalar yaptı. Diğer konsolosluklar anne ve baba dışında sponsorları kabul ederken İzmir konsolosluğu kesinlikle bunu kabul etmedi. Anne ve babası ayrı olan gençlerden ya görüşmediği ebeveynin sponsor olmasına ısrar ettiler ya da sponsor olmadığına dair yazı istediler. Haliyle öğrenciler görüşmediği ebeveynlerinden bu yazıyı alamadılar. Gençlerin abileri ablaları bile sponsor olarak kabul edilmedi.

Ankara Konsolosluğu pre-enrolment yani ön kayıt belgesini eksik olarak kabul edip başvuruları aldı ve İtalya’daki üniversite bu belgeyi gönderince dosyasını tamamladı. Ama İzmir’deki öğrencilerin, 3 ay boyunca gelmeyen bu belge yüzünden evrakları İDATA tarafından alınmadı, başvuruları kabul edilmedi. Bu durumdan dolayı gençlerimiz kendilerini haksızlığa uğramış hissettiler. Birçok öğrenci aylarca bekliyor. Konsolosluğa ulaşmak imkansız, emaillere ve telefonlara yanıt verilmiyor. Konsolosluğa gidildiğinde kapılar öğrencilerin yüzüne kapanıyor ya da kapıdan kovuluyorlar. Bazı öğrencilerin vizelerinde isimleri yanlış yazıldı. Kimi öğrencilerin e-mailleri farklı öğrencilere gönderildi. Üst üste yapılan bu hatalardan dolayı, seyahat ve sponsor mektuplarının okunmadığına inanıyoruz. Hatta rastgele retler verildiğine bile inanmaya başladık veliler olarak. Çünkü bir günde tam 22 öğrenciye maddi yetersizlik nedeniyle ret verildi.

-Ankara’ya yakın İzmir’e uzak olan birçok şehir, İzmir Konsolosluğu’na bağlı olduğu için gençlerimiz ve velileri defalarca 8 - 9 saatlik yolculuklar yapıp, İzmir’de konaklama yapmak zorunda kaldı. En azından İç anadolu ve Akdeniz’in doğusu Ankara Konsolosluğu’na bağlanmasını talep ediyoruz.

Rezervasyon tarihleri ve okulların akademik takvimi hiç dikkate alınmayarak öğrenciler aylarca bekletildi. Bu süreçte burslarını kaybettiler, derslere giremediler, sınavlarını kaçırdılar ve eğitim hakları ellerinden alınmış oldu. Gençlerin arasında adalet sağlanamadı. Tüm bunların üzerine bir de İzmir IDATA personellerinin kaba davranışlarına, bilgi yetersizliklerine ve azarlamalarına maruz kaldılar.

Bu pırıl pırıl gençlere ilticacı muamelesi yapılıyor. En seçkin özel ve devlet okullarından mezun olmuş orta ve yüksek gelirli ailelerin çocukları nasıl ilticacı olabilir? Türkiye’deki özel üniversitelerin ücretlerine ya da en iyi devlet üniversitelerinin bulunduğu İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerdeki kiralara ve yaşam masraflarına bakıldığında, İtalya’da eğitim masraflarından farksız olduğunu anlayabiliyoruz. Bu gençler göç etmek için değil, dünya sıralamasına giren üniversitelerde okumak için İtalya’yı seçti. İtalya’daki ekonomik durumun ve yüksek işsizlik oranının da farkındalar. Biz adaletli ve ülkesine faydalı tertemiz gençlerimizi size emanet ediyoruz ama onlar insan hakları ihlali ve adaletsizlikle tanıştılar.

29 Kasım 2024 tarihine kadar vize alamazlarsa okul kayıtları silinecek. Daha fazla olumsuzluk yaşamamaları için ivedilikle dosyalarının sonuçlandırılmasında yardımlarınızı rica ederiz. İzmir İtalya Konsolosluğu’na başvuru yapan öğrenciler ve veliler olarak oldukça zorlu bir dönemden geçiyoruz. Türkiye’nin seçkin lise ve üniversitelerini bitirmiş, onur belgeli başarılı öğrenciler; 1 yılı aşan süredir hazırlık yaptılar. Birçok sınava girerek dünyada geçerli olan yüksek notlar aldılar. Türkiye’de düzenlenen fuarlara katıldılar ve İtalya’daki okulların davetlerine inanarak dünyada başarı sırası yüksek olan okullara girmeye hak kazandılar. Binlerce euro vererek danışman tuttular. Okullarına ön kayıtlarını yaptılar, okulları davet mektuplarını konsolosluğa gönderdi, burslara hak kazandılar, evlerini yurtlarını tuttular, bavullarını hazırladılar, uçak biletlerini aldılar…

Bu süreçlerde yaklaşık 3000€ harcadılar. En zor kısmını atlattık dedikleri anda IDATA’dan randevu alma duvarına çarptılar. Çok uzun süren randevu alma mücadelesi sonunda konsolosluk ve IDATA’nın resmi sayfalarında yayınlanan evraklarını hazırladılar, yine bu resmi sayfalarda belirtilen en az 6200€’yu hesaplarında bulundurdular, aile gelirlerini ispatladılar. Her şey doğru ve düzgün olmasına rağmen İtalya’da eğitim almak için anne ve babalarının gelirlerinin yetersiz olduğu sebebiyle ret aldılar.

İtalya eğitim vizesi başvuruları; öğrencilerin geçmiş başarıları, hedefleri, uygunluklarının değerlendirilmesinden ziyade aile mali bütçe değerlendirme elemesine dönüşmüştür. İtalya’nın belirtmiş olduğu 1 yıllık eğitim ve yaşam masrafları 6200€’dur. Bu tutarın ekonomik garanti olarak banka hesabında bulunması yeterliyken, aileler 10.000-50.000€ arası nakit, mülk, maaş ve bunun gibi gelir kaynağı gösterdiler. Madem maddi yetersizlik çok önemli bir kıstas ve ret sebebi, o zaman neden Öğrencilerin en az bir yıllık emekleri, başarıları, zamanları, yurt-ev kiraları, uçak biletleri, danışmanlık ve hazırlık kursları ücretleri çöpe atılıyor. Bunun yerine Almanya gibi bir yıllık bloke hesap şartı konulabilir. Böylece evrak yükü de ortadan kalkmış olur.

İzmir Konsolosluğu, Ankara ve İstanbul konsolosluğuna kıyasla farklı uygulamalar yaptı.Diğer konsolosluklar anne ve baba dışında sponsorları kabul ederken İzmir konsolosluğu kesinlikle bunu kabul etmedi. Anne ve babası ayrı olan gençlerden ya görüşmediği ebeveynin sponsor olmasına ısrar ettiler ya da sponsor olmadığına dair yazı istediler. Haliyle öğrenciler görüşmediği ebeveynlerinden bu yazıyı alamadılar. Gençlerin abileri ablaları bile sponsor olarak kabul edilmedi.

Ankara Konsolosluğu pre-enrolment yani ön kayıt belgesini eksik olarak kabul edip başvuruları aldı ve İtalya’daki üniversite bu belgeyi gönderince dosyasını tamamladı. Ama İzmir’deki öğrencilerin, 3 ay boyunca gelmeyen bu belge yüzünden evrakları İDATA tarafından alınmadı, başvuruları kabul edilmedi. Bu durumdan dolayı gençlerimiz kendilerini haksızlığa uğramış hissettiler. Birçok öğrenci aylarca bekliyor. Konsolosluğa ulaşmak imkansız, emaillere ve telefonlara yanıt verilmiyor. Konsolosluğa gidildiğinde kapılar öğrencilerin yüzüne kapanıyor ya da kapıdan kovuluyorlar. Bazı öğrencilerin vizelerinde isimleri yanlış yazıldı. Kimi öğrencilerin e-mailleri farklı öğrencilere gönderildi. Üst üste yapılan bu hatalardan dolayı, seyahat ve sponsor mektuplarının okunmadığına inanıyoruz. Hatta rastgele retler verildiğine bile inanmaya başladık veliler olarak. Çünkü bir günde tam 22 öğrenciye maddi yetersizlik nedeniyle ret verildi.

Ankara’ya yakın İzmir’e uzak olan birçok şehir, İzmir Konsolosluğu’na bağlı olduğu için gençlerimiz ve velileri defalarca 8 - 9 saatlik yolculuklar yapıp, İzmir’de konaklama yapmak zorunda kaldı. En azından İç anadolu ve Akdeniz’in doğusu Ankara Konsolosluğu’na bağlanmasını talep ediyoruz.

Rezervasyon tarihleri ve okulların akademik takvimi hiç dikkate alınmayarak öğrenciler aylarca bekletildi. Bu süreçte burslarını kaybettiler, derslere giremediler, sınavlarını kaçırdılar ve eğitim hakları ellerinden alınmış oldu. Gençlerin arasında adalet sağlanamadı. Tüm bunların üzerine bir de İzmir IDATA personellerinin kaba davranışlarına, bilgi yetersizliklerine ve azarlamalarına maruz kaldılar.

Bu pırıl pırıl gençlere ilticacı muamelesi yapılıyor. En seçkin özel ve devlet okullarından mezun olmuş orta ve yüksek gelirli ailelerin çocukları nasıl ilticacı olabilir? Türkiye’deki özel üniversitelerin ücretlerine ya da en iyi devlet üniversitelerinin bulunduğu İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerdeki kiralara ve yaşam masraflarına bakıldığında, İtalya’da eğitim masraflarından farksız olduğunu anlayabiliyoruz. Bu gençler göç etmek için değil, dünya sıralamasına giren üniversitelerde okumak için İtalya’yı seçti. İtalya’daki ekonomik durumun ve yüksek işsizlik oranının da farkındalar. Biz adaletli ve ülkesine faydalı tertemiz gençlerimizi size emanet ediyoruz ama onlar insan hakları ihlali ve adaletsizlikle tanıştılar.

29 Kasım 2024 tarihine kadar vize alamazlarsa okul kayıtları silinecek. Daha fazla olumsuzluk yaşamamaları için ivedilikle dosyalarının sonuçlandırılmasında yardımlarınızı rica ederiz.”

Basın açıklamasının ardından konsolosluk binasının önüne siyah çelenk bırakıldı.