Mavi hat olarak bilinen İsrail Lübnan sınırında gerilim oldukça yüksek.
Hizbullah hareketi, bugün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırılarında bir mensubunun daha öldürüldüğünü duyurdu.
Hizbullah ve İsrail, geçtiğimiz yılın Ekim ayında başlayan Hamas-İsrail Savaşı’nın başlamasından bu yana aralıklarla çatışıyordu. Fakat Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuat Şükür’ün İsrail’in Beyrut’a düzenlediği bir hava saldırısında öldürülmesi çatışmayı yeni bir evreye soktu.
Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmalar 2 gündür neredeyse aralıksız devam ederken bu çatışmanın bölgesel bir savaşa dönüşme riski de sık sık dile getiriliyor.
İran, Irak’la savaşında aldığı desteği tekrar bulamaz
Samimi Haber olarak Hizbullah İsrail çatışmasının bölgesel bir savaşa dönüşmesi riskini İstanbul Gelişim Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Orta Doğu, Avrasya ve Asya-Pasifik Araştırmaları Merkezi (ODAP) Kurucu Direktörü Dr. Ali Semin’e sorduk.
Dr. Ali Semin, İsrail-Lübnan çatışmasının bölgesel bir savaşa dönüşmesi senaryosunun gerçekleşmesi için öncelikle İran’ın İsmail Haniye suikastına sert bir yanıt vermesi gerektiğini söyledi.
“İran, İsrail’le doğrudan bir savaşa girer mi” sorusunun sıkça sorulduğunu dile getiren Semin, bölgesel dinamikler ve İran’ın iç dinamikleri göz önünde bulundurulduğunda böyle bir savaşın gerçekleşme ihtimalinin zor olduğunu dile getirdi.
1980-1988 İran-Irak Savaşı yıllarında ABD ve Çin gibi güçlerin hem Irak hem İran’a silah satmak suretiyle destek verdiğini hatırlatan Semin, mevcut koşullarda İran’ın bu desteği bulabilmesinin güç olacağını dile getirdi.
Trump’ın tepkisi çok sert olur
Ayrıca ABD’de Kasım’da yapılacak başkanlık seçimlerini Cumhuriyetçilerin Adayı Donald Trump’ın kazanması durumunda Trump’ın İsrail’e saldırıya çok sert bir cevap verebileceğini aktaran Semin, ayrıca İran ekonomisinin de büyük bir savaşı kaldıracak güçte olmadığını vurguladı.
Bu savaşın risklerini ve maliyetini göz önünde bulundurduğunda İran’ın İsrail’le doğrudan bir savaşa girmeyeceğinin altını çizen Semin, Nisan ayında İsrail’in Şam’da gerçekleştirdiği büyükelçilik saldırısına verilen cevap benzeri düşük düzeyli bir saldırının gündeme gelebileceğini dile getirdi.
İran’ın İsrail’le Hizbullah, Husiler gibi vekil güçleri aracılığıyla mücadeleye devam edeceğini vurgulayan Semin, öte yandan her basıncın sonunun bir patlama olduğunun da gözden kaçırılmaması gerektiğini dile getirerek uzun vadede bölgesel bir savaş ihtimalini de tamamen dışlamamak gerektiğini söyledi.