Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun,
"FETÖ’nün Amerika Birleşik Devletleri’ndeki varlığı ve faaliyetleri bizim için olduğu kadar, Amerikan toplumu için de bir tehdittir. Türkiye’nin mücadele ettiği terör örgütlerinin desteklenmesi, teröristlerin teslim edilmemesi stratejik ortaklık ve müttefiklik anlayışı ile örtüşmemektedir. Teröristlerin teslimi, terör örgütlerine desteğin kesilmesi, Türkiye’nin müttefiklerinden en doğal beklentisidir".
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından ABD’nin New York şehrinde düzenlenen Türk Günü Yürüyüşü etkinlikleri kapsamında Türkevi’nde
“Kültürel Bağları Güçlendirmek Türk Amerikan İlişkilerinde Yeni Bir Vizyon” paneli düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, panelde videomesaj ile katılımcılara hitap etti. Düzenlenen panel ve organizasyonları Türk-Amerikan ilişkilerinin mevcut durumunu ele almak, gelecekteki muhtemel seyrini konuşmak için bir fırsat olarak gördüklerini dile getiren Altun, bugünkü programı da 41. Türk Günü Yürüyüşü Etkinlikleri kapsamında gerçekleştirdiklerini söyledi.
Türk Günü Yürüyüşü'nün ilk kez 1981 yılında Türk diplomatların terör örgütü ASALA tarafından şehit edilmesine tepki olarak düzenlendiğini hatırlatarak, yıllar içinde geleneksel hale gelerek Türk-Amerikan toplumunun ABD'deki en önemli etkinliklerinden biri haline geldiğini belirtti.Altun,
“Türk Günü Yürüyüşü, artık, Amerika’nın ekonomik ve sosyokültürel hayatına önemli katkılarda bulunan Türk-Amerikan toplumunun birlik ve beraberliğini pekiştirten bir etkinliktir. Türkiye-ABD ilişkileri açısından da son derece kıymetli olan etkinlik kapsamında düzenlediğimiz bu program, iki ülke ilişkilerinin farklı boyutlarıyla ele alınmasını hedefliyor" ifadelerini kullandı.
Altun, Türkiye-ABD ilişkilerinin uzun bir geçmişe sahip olduğuna dikkat çekerek, dünyanın karşı karşıya olduğu bölgesel ve küresel sınamalar göz önüne alındığında, iki ülke arasındaki işbirliği ve diyaloğun öneminin daha iyi anlaşıldığını belirtti.
Son dönemde, pandemiden Rusya-Ukrayna Savaşı'na, tedarik zinciri bozulmalarından gıda krizinin çözümüne kadar, Türkiye'nin bu süreçteki yapıcı rolünün daha büyük ve derin krizlerin önlenmesini sağladığını vurgulayan Altun, bu konularda Türkiye'nin katkılarını dile getirdi.
“Bölgemizi ve tüm küresel aktörleri etkileyen son gelişme ise, sizlerin de malumu olduğu üzere, İsrail’in 7 aydan beri devam eden saldırılarıdır. İsrail’in Filistin’deki saldırıları küresel sorunları artıran, barışa olan inancı zayıflatan, uluslararası değerlere olan güveni ortadan kaldıran bir mahiyet arz ediyor. Bu katliamlara karşı da Türkiye ilk günden itibaren saldırıların durması için insanî ve diplomatik imkânlarını seferber etmiştir. Türkiye, Gazze’de İsrail’in yol açtığı insanlık dramını sona erdirecek çözüm perspektifi ile diplomatik girişimlerini sürdürmektedir. Türkiye’nin ABD ile işbirliği yapmayı beklediği konular bunlarla sınırlı değil. Türkiye-ABD ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık anlayışına saygı çerçevesinde bölgesel ve küresel meselelere barış, güvenlik ve refah odaklı yaklaşımlar geliştirme potansiyeline olan inancımızı hala koruyoruz."
Altun, Türkiye'nin bölgesel bir güç ve küresel bir aktör olarak karşı karşıya olduğu meselelerde gerçekçi ve kapsayıcı politikalar üreten, parçası olduğu ittifak ve ortaklıkları güçlendiren bir ülke olduğunu belirtti. Türkiye'nin, düzensiz göç, mülteciler ve terör gibi yerel ve uluslararası sorunlara kapsayıcı ve kalıcı çözümler getirmeyi hedeflediğini vurgulayan Altun, Türkiye'nin sahip olduğu imkanlar, bu imkanları kullanma biçimi, hedefleri ve vizyonunun, ülkenin bölgesel ve küresel düzeyde istikrar sağlayıcı rolünü pekiştirdiğini ifade etti.
“Teröristlerin teslimi, terör örgütlerine desteğin kesilmesi, Türkiye’nin müttefiklerinden en doğal beklentisidir”
Türkiye’nin, milli güvenliğini tahkim ederken bölgesel ve küresel istikrarı da hedefleyen çok boyutlu mücadelesinin müttefikleri nezdinde hak ettiği teveccühü görmesi müttefiklik ruhunun gereği olduğuna dikkati çeken Altun, şunları kaydetti:
“Bu bağlamda FETÖ’nün Amerika Birleşik Devletleri’ndeki varlığı ve faaliyetleri bizim için olduğu kadar, Amerikan toplumu için de bir tehdittir. Türkiye’nin mücadele ettiği terör örgütlerinin desteklenmesi, teröristlerin teslim edilmemesi stratejik ortaklık ve müttefiklik anlayışı ile örtüşmemektedir. Teröristlerin teslimi, terör örgütlerine desteğin kesilmesi, Türkiye’nin müttefiklerinden en doğal beklentisidir. İkili ilişkilerimizi olumsuz etkileyen sorun alanlarının ve görüş ayrılıklarının yapıcı, gerçekçi ve kararlı bir yaklaşımla etkin bir şekilde yönetilmesi, hem Türkiye’nin hem de ABD’nin faydasına olacaktır. Türkiye ve ABD’nin aynı zamanda NATO müttefiki olduğunu da hatırlatmak istiyorum. NATO müttefiki iki ülkenin ilişkilerindeki çok boyutlu ve derinlikli iş birliğinin ülkelerimizin güvenlik, istikrar ve barışı için elzem olduğunu tekrar vurgulamak istiyorum.”
Altun, sözlerinin sonunda Başkanlığımızın düzenlediği söz konusu panelin iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesine katkı sağlamasını temenni etti.