Elif Erbay / Haber Merkezi
Fethi Gürer, hayvanların öldürülmesine yol açabilecek değişikliklere gidildiğini belirtti. Gürer, "Hayvanları Koruma Kanunu bir yerde Hayvanları Yok Etme Kanunu'na dönüşüyor. Kanunda sahipsiz hayvan tanımında yapılan değişiklikler var. Barınaklara alınan hayvanlar eğer sahiplenilmezse ne olacağı belirsiz. Muhtemelen barınakların kapasiteleri yetersiz kalacağı için ölüm yolu açılıyor." dedi.
Barınak kapasiteleri yetersiz
Belediyelere barınak yapmaları için 2028 yılına kadar süre tanındığını belirten Gürer, bu süreç içinde kısırlaştırma dışında bir yol izlenmediğini ve sonrasında nasıl bir yönetim sağlanacağının açık olmadığını ifade etti. "Belediyelerin barınaklarının tüm hayvanları kapasite olarak kaldırabilmesi olası değil. Hijyen olmayan şartlarda ve olumsuz koşullarda hayvanlar ölüme sürükleniyor." diye ekledi.
Ötenazi kavramına itiraz
Gürer, kanun metnine ötenazi kavramının eklenmesine de itiraz etti. "Ötenazi insanlara uygulanabilen bir yöntem. Bu kavramın içinde onu talep eden kişinin rızası aranıyor. Köpeklerin böyle bir rıza gösterme olasılığı olmadığına göre bu ifadenin metne yansıması kabul edilebilir bir durum değil," dedi.
CHP’nin önerileri
Sokak hayvanlarının kısırlaştırılarak topluma kazandırılmasını savunan Gürer, "Kanun çıktığından beri kısırlaştırma uygulamaları gerçekleştirilmiş olsaydı, bugün bu sorunlar ortadan kalkardı. Siyasi iktidar, kendi çıkardığı kanunları uygulamadığı için hayvanların sayısal artışı oluştu," dedi. Gürer ayrıca, pandeminin de bu artışta etkili olduğunu belirtti.
Bakanlıkların sorumluluğu
Gürer, belediyelere bırakılan sorumluluğun yeterli olmadığını ve bakanlıkların da sürecin içinde olması gerektiğini vurguladı. "Barınaklarla ilgili ayrılan kaynaklar yeterli değil. Sorumluluğun tamamen belediyelere bırakılması da doğru değil. Her maddede görüşümüzü ifade ederek pazartesi günü süreci sürdüreceğiz," dedi.
Sahiplenme şartları ve barınak giderleri
Yeni düzenlemelerin hayvan sahiplenme şartlarını ağırlaştırdığını belirten Gürer, "Eskiden hayvan sahiplenirken bakımevi gibi talepler yoktu. Bu yeni düzenlemede sahiplenme zorlaştırılıyor ve barınaklardaki hayvanların sahiplenilmemesi durumunda ne olacağı belirsiz," diye konuştu. Gürer, barınakların mama giderlerinin hesaplandığında belediyelere yeterli kaynak aktarılmadığı takdirde sürdürülebilirliğin mümkün olmadığını da sözlerine ekledi.
