SAMİMİ ÖZEL / Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, "Gelenek ve Merasimlerin Düzenlenmesi" ve "Çocuk Eğitimi ve Yetiştirilmesi Sorumluluğu" kanunlarını da içeren 35 yasa tasarısını imzaladı.
Tacikistan’da başörtüsü yasağı da parlamentodan geçti. Başörtüsünün “ülke kültürüne ait olmayan yabancı giysi” olarak tanımlandığı yasa gereği, bundan sonra başörtüsü takılması, ithal edilmesi, satılması ve reklamıyla ilgili yasağı ihlal edenlere para cezası uygulanacak.
Tacikistan’daki başörtüsü yasağını Samimi Haber’e değerlendiren Rusya Adalet Bakanlığı Uluslararası Suçlar ve Terörle Mücadele (KGT) Teşkilat Başkanı Hasan Enes Karahan, "Tacikistan’ın, aslında ne kadar da Batı siyasetinin etkisinde kaldığını görüyoruz. Ayrıca Tacikistan’daki başörtü yasağı üzerinden Türkiye’de ve Rusya’nın çeşitli bölgelerinde FETÖ ve DEAŞ/Horasan yapılanmalarının spekülasyon, terör eylemleri ve istihbari faaliyetlerinin artışının da kaçınılmaz olduğu yeni günlere girmiş bulunmaktayız." ifadelerini kullandı.
BATI SİYASETİNİN ETKİSİNDELER
Karahan, "Bugün Tacikistan’da başörtü takma yasağı, bize 20-30 yıl önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önceki Türkiye’yi hatırlatıyor. Tacik Devlet Başkanı'nın basın ofisi, sözde "ataların değerlerini ve ulusal kültürü korumak amacıyla" yalnızca bayram kutlamalarında "aşırılık, savurganlığı ve önyargıları" önlemek için böyle bir yasal düzenlemenin kabul edildiğini duyurarak ülkede kadınlara başörtü takma yasağı getirdi. Mübarek Kurban bayramının bitiminde bu karara imza atan Tacikistan’ın, aslında ne kadar da Batı siyasetinin etkisinde kaldığını görüyoruz" dedi.
İSTİHBARİ FAALİYETLER KAÇINILMAZ
Karahan sözlerine şöyle devam etti;
Yakın bir dönem öncesine kadar Tacikistan Devlet Başkanı’nın Rusya Devlet Başkanı Putin’e “biz özgür bir ülkeyiz, bize sürekli dikte etmeyin” diye çıkıştığı cümle aslında Tacikistan’da bugünlerde kabul edilen başörtü yasağının neden getirildiğini anlamakta bizleri pek de düşündürmüyor. Diğer yandan, ülke içinde bu yasaklamanın yalnızca "Kurban bayramı süresince" getirildiğini söyleyen bir kesim olsa da, durum pek o yönde gelişme göstermiyor. Meselenin bir "başörtü" meselesinden çok, değerlendirilmesi ve düşünülmesi gereken çok yönlü uçları bulunmaktadır. Zira, Tacikistan’daki Batı sempatizanlığı yeni değil; eskiye dayanıyor.
FETÖ'NÜN İLK YAPILANDIĞI ÜLKELERDEN
FETÖ’nün ilk yapılanmalarının eski Sovyet ülkelerinde ve Tacikistan’da olduğununun altını çizmekte fayda var. Ülke içindeki karışıklıklar, başörtü takma yasağı süreçleri içinde, Tacikistan’dan Rusya’ya ve daha çok Türkiye’ye göç eden, yani başörtüsü yasağından kaçan/kaçacak olan yeni bir demografik yapı ile karşılaşmak kuvvetle muhtemel! Ayrıca, Tacikistan’daki başörtü yasağı üzerinden Türkiye’de ve Rusya’nın çeşitli bölgelerinde FETÖ ve DEAŞ/Horasan yapılanmalarının spekülasyon, terör eylemleri ve istihbari faaliyetlerinin artışının da kaçınılmaz olduğu yeni günlere girmiş bulunmaktayız.
Bu hususta Türkiye’nin Tacik vatandaşlarına uyguladığı vize rejimi doğru olduğu kadar; Türkiye’yi ziyaret eden Tacik vatandaşlarının vize başvurusu esnasında güvenlik soruşturmalarının eş zamanlı Rusya Güvenlik Birimleriyle yapılacağı koordine bir çalışma da gündeme alınmalıdır.
