Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının 7 Ekim’de gerçekleştirdiği Aksa Tufanı operasyonu, sarsılmaz bir güç olarak görülen İsrail ordusu ve güvenlik birimlerinin zafiyetini ortaya çıkararak tüm dünyayı şaşırttı.
Kassam Tugaylarının operasyonu, İsrail'in Gazze Şeridi'ne, İHA’lar, güvenlik kameraları yerleştirilmiş sınırlar, bu sınırları koruyan askerler, içeri soktuğu ajanlar ve bilgi toplamada kullanılan yüksek teknolojiye rağmen gerçekleşti.
İsrail, istihbarat başarısızlığını ve Kassam Tugaylarıyla başa çıkma konusundaki yetersizliğini örtse de tüm dünya gerçeği gördü.
İsrail ordusunun zayıflığı ortaya çıktı
Hamas’a yakın bir kaynak saldırıların yıldönümünde Reuters’e, “Hamas’ın İsrail’i yanıltmak için eşi benzeri görülmemiş bir istihbarat taktiği kullandığını, bu büyük operasyona hazırlanırken İsrail ile bir savaşa ya da çatışmaya girmeye hazır olmadığı izlenimi verdiğini” anlattı.
Söz konusu kaynak Hamas’ın, hazırlıklarının en çarpıcı unsurlarından biri olarak, Gazze’de minyatür bir “İsrail” yerleşimi inşa ettiğini ve burada askeri tatbikatlar ve saldırı talimleri yaptığını açıkladı.
Kaynak, İsrail’in bunları gördüğünü ancak Hamas’ın, Gazze’deki işçilerin sınır ötesindeki işlere erişimini sağlamakla daha çok ilgilendiğini ve yeni bir savaş başlatmayı düşünmediği izleniminin yaygın olduğunu belirtti.
İsrail basını ordunun ihmallerini konuşuyor
İsrail Kanal 12, 7 Ekim operasyonun yıl dönümünde saldırıyla ilgili yürütülen soruşturmaya ilişkin bazı bilgileri yayınladı.
Kanal 12’nin ulaştığı bilgilere göre, Gazze Tümeni’nden komutanlar 12 Eylül 2023 tarihinde kendilerini ziyaret eden Genelkurmay Başkanı Herzi Halevy’ye durumla ilgili rahatsız edici bir tablo sundular.
Habere göre, bu toplantıda Halevy, Hamas’ın caydırıldığını, ancak sınırdaki birliklerin öngörülemeyen herhangi bir olaya karşı hazırlıklı olması gerektiğini söyledi. Bu açıklamaların ardından İsrail ani bir kararla Gazze sınırındaki güçlerini azalttı.
Söz konusu kanal, o gün yaşanan olaylarla ilgili ayrıntılara yer vererek, Hamas savaşçılarının sınır çitlerinde 120 gedik açtıklarını ve bu gediklerden yerleşim yerlerine girdiklerini belirtti.
Habere göre, üç piyade taburu ve bir zırhlı tugayın 59 kilometre uzunluğundaki Gazze sınırında konuşlanması gerekiyordu. Ancak ordu operasyonlar şubesinin, yaklaşık üçte birinin evlerine gitmesine izin verme kararı aldığı belirtildi.
Hava kuvvetlerinin rolü
İsrail Kanal 11 ise 7 Ekim başarısızlığında Hava Kuvvetleri’nin rolüyle ilgili yapılan soruşturmalardan bazı sonuçları yayınladı.
Buna göre de saldırı sırasında sadece dört uçak hazır bekliyordu ve başarılı olamadılar.
Ayrıca saldırı sırasında Gazze hava sahasında sadece bir adet İHA bulunuyordu ve bu aracın gönderdiği görüntüler kimse tarafından fark edilmedi.
Gazze çevresindeki stratejik noktaları korumak için aceleyle bölgeye yönlendirilen helikopterlerin de çevre sınırına ulaşamadığı belirtildi.
Sonuçlarda dikkat çeken bir diğer nokta da İsrail Hava Kuvvetleri’nin olaylara ilişkin net bir tablo ortaya koyamadığını ve yerleşimcilerin subaylarından daha fazla bilgiye sahip olduğu vurgulandı.
Soruşturma sonuçlarının Kassam Tugayları’nın uçakların kalkış yerleri de dahil olmak üzere hava kuvvetleri üslerinin yerleri hakkında çok fazla bilgiye sahip olduğunu gösterdiğine dikkat çekilen haberde, 7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı operasyonu, “İsrail işgal ordusuna karşı yapılan en büyük stratejik aldatma operasyonu” olduğu belirtildi.
Yerleşimcilerin güveni sarsıldı
Son yapılan anketlere göre, İsrailli yerleşimcilerin yüzde 35’inin Gazze’de devam eden savaşın Hamas’a karşı kaybedildiğini düşündüğünü gösterdi.
İsrail kamu yayın televizyonu Kan’ın bir enstitü ile ortaklaşa yaptığı ankete göre, yerleşimcilerin yüzde 27’si savaşın kazanıldığını, yüzde 38’i ise yorum yapmak istemediklerini ifade etti.
Ankete katılanların yüzde 61’i, 7 Ekim’den sonra “güvenlik duygusunu” kaybettiğini, yüzde 39’u “hala güvende hissettiğini” söylerken Lübnan sınırında yaşayan yerleşimcilerin yüzde 71’i ise kendini güvende hissetmediğini belirtti.
Ayrıca ankete katılanların yüzde 41’i orduya güveninin azaldığını, yüzde 35’i hala güvendiğini, yüzde 24’ü ise görüşünü söylemediği bildirildi.