İsrail’in Filistin ve Lübnan’a yönelik saldırıları Orta Doğu’daki güvenlik endişelerini artırırken, G7 ülkelerinin liderlerinden bölgedeki gelişmelere ilişkin ortak açıklama geldi. Orta Doğu'da kötüleşen durumdan derin endişe duyulduğu belirtilen açıklamada, İran'ın İsrail'e yönelik saldırısı “bölgesel istikrara yönelik ciddi bir tehdit oluşturduğu” gerekçesiyle kınandı. “İsrail'in güvenliğine olan bağlılığımızı kesin bir dille yineliyoruz” denilen açıklamada “Tehlikeli bir saldırı ve misilleme döngüsü, Orta Doğu'da kimsenin çıkarına olmayan kontrol edilemez bir tırmanışı körükleme riski taşımaktadır. Bu nedenle tüm bölgesel aktörleri sorumlu ve itidalli davranmaya çağırıyoruz” uyarısında bulunuldu. Açıklamada, G7 ülkelerinin İsrail ve Filistin'in güvenlik ve barış içinde yaşadığı iki devletli bir çözüme yönelik kalıcı barış için çalışmaya devam edeceği vurgulandı.
Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü'nün (UNIFIL) barış ve güvenliğin yeniden tesis edilmesindeki rolünün önemli olduğu ve Lübnan'daki durumdan derin endişe duyulduğu ifade edilen açıklamada, Gazze'de derhal ateşkes sağlanması, tüm rehinelerin koşulsuz olarak serbest bırakılması, insani yardım akışının önemli ölçüde ve sürekli olarak artırılması ve çatışmaların sona erdirilmesi çağrısı da yapıldı. Krizin çözümünde uluslararası çabaların önemine dikkat çekilen açıklamada, BM’nin rolüne dikkat çekildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İsrail'in güvenliğine olan bağlılığımızı kesin bir dille yineliyoruz. Tehlikeli bir saldırı ve misilleme döngüsü, Orta Doğu'da kimsenin çıkarına olmayan kontrol edilemez bir tırmanışı körükleme riski taşımaktadır. Bu nedenle tüm bölgesel aktörleri sorumlu ve itidalli davranmaya çağırıyoruz. ABD, Katar ve Mısır'ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2735 sayılı kararı doğrultusunda kapsamlı bir anlaşmaya varma çabalarını tümüyle destekliyoruz. Mutlak bir öncelik olarak bölgeye tam, hızlı, güvenli ve engelsiz insani yardım erişiminin sağlanması gerektiğini yineliyoruz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararına uygun olarak, diplomatik bir çözüm için alan yaratmak üzere Mavi Hat boyunca çatışmaların bir an evvel durdurulması gerektiğini hatırlatıyoruz. Tüm aktörleri sivil nüfusu korumaya çağırıyoruz. Lübnan'daki sivillerin acil ihtiyaçlarını karşılamak üzere insani yardım sağlamaya kararlıyız. Silahlı çatışmaların çözümünde ve Orta Doğu'daki insani krizlerin hafifletilmesinde Birleşmiş Milletler'in öneminin altını çiziyoruz. Yürürlükteki BM kararları uyarınca misyona desteğimizi güçlendirmeye kararlıyız”
