İstanbul Kağıthane'de dün gece Filistinli bir iş adamını hedef alan suikasti gerçekleştirip olay yerinden kaçan saldırganların İsrail pasaportu ile yurt dışına kaçtıkları bildirildi. 
İsrail pasaportuyla kaçtılar
Saldırının güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, şüphelinin silahla ateş edip, bir araca binerek olay yerinden hızla çıkış yaptığı görüldü. 
Saldırıyı gerçekleştiren şüphelilerin ise 4 araç değiştirerek önce Kırklareli'ne oradan da İsrail pasaportuyla yurt dışına kaçtığı öğrenildi. 

Saldırıda, 1 kişi olay yerinde hayatını kaybetti, biri ağır 2 kişi yaralandı. 
Olayla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü ve İstihbarat devreye girdi, soruşturma başlatıldı. 
Kağıthane'de saat 23.30'da meydana gelen olayla ilgili İstanbul Valiliği'nin, saldırıya uğrayanların "yabancı uyruklu" olduğunu belirttiği açıklamasının ardından, ana akım medyada ve İsrail medyasında yer alan iddialar, kafalarda soru işaretleri oluşturdu. 
İsrail medyasının kendi kamuoyuna, "İsrailli bir gencin İstanbul'da öldürüldüğü" başlığıyla duyurduğu olayın kısa süre içinde Filistinli bir iş adamına yönelik olduğu ortaya çıktı. 
İstanbul'da garimenkul işiyle uğraştığı öğrenilen iş adamının, İsrail pasaportlu bir Filistinli olduğu, ailesiyle birlikte 1,5 ay önce İstanbul'a geldiği bildirildi. 

Mossad operasyonu  mu, para meselesi mi? 

İsrail medyasının bu haberi, tüm dünyada tepki çeken Gazze'de sivilleri hedef alan saldırılarını bölgeyi tehdit ettiği bir savaşa dönüştürme çabaları kapsamında  bir istihbarat operasyonu mu, İsrailli siyasi ve askeri yetkililerinin "suikastler düzenleyecekleri tehditlerinin" hayata geçirildiği bir örnek mi, yoksa ülkemizde yaşayan Filistinli bir iş adamının iddia edildiği gibi "alacak-verecek" meselesi anlaşmazlığı sonucu işlenen adi bir cinayet mi? sorularını gündeme getirdi.

Planlı, organize cinayet 

Kağıthane'nin en sakin bölgesi olduğu belirtilen sokakta gerçekleşen olayda, önce park halindeki aracın şoför koltuğunda oturan A.K. adlı şahsı hedef aldı ve şahıs hayatını kaybetti. İş adamı olduğu belirtilen şahıs, panikle araçtan çıkıp aracın bulunduğu yere yakın olan bir çiğ köfte satılan dükkana girdi. Saldırgan peşinden giderek dükkanın içerisinde silahla vurdu. Aracın arka koltuğunda oturan ve koruma olduğu belirtilen şahıs da etrafa sürekli ateş eden saldırganın kurşunlarının hedefi oldu. Saldırganın, cinayet aleti susturucu takılı silahı olay yerinde bırakıp kendisini bekleyen bir araçla olay mahalini terk etmesi de dikkat çeken bir ayrıntı oldu. 
Görgü tanıkları ve emniyet güçlerinin verdiği ifadeler doğrultusunda elde edilen bilgiler, suikastin planlanmış, organize edilmiş bir saldırı olduğuna işaret etti. 
Susturucu takılı cinayet aletini olay yerinde bırakmasının amacı da, kasıtlı mı yoksa yanlışlıkla mı? sorularıyla olayla ilgili şüpheleri genişletti. 
"Bu cinayeti kim ya da, kimler hangi amaçla işledi?" soruları etrafında yürütülen tartışmalarda, daha önce tüm dünyada özellikle ülkemizde yaşayan Hamas üyelerinin hedef alınacağı tehditlerini açıktan yapan  İsrail'in istihbarat örgütü Mossad bu işin neresindeydi? 
Hamas'a yakın isimler, saldırıda hedef olan şahsın ve yanındakilerin kendileriyle bir ilişkisinin olmadığını bildirdi. 

Kırmızı bültenle aranıyordu! Muğla'da yakayı ele verdi... Kırmızı bültenle aranıyordu! Muğla'da yakayı ele verdi...

MİT ve Emniyet'ten Mossad operasyonları

 Son yıllarda, MİT ve Emniyet İsrail casuslarına yönelik bir dizi operasyon düzenlemiş,  MOSSAD ile bağlantılı çok sayıda ajan tespit edilmiş, bu kapsamda araştırma, keşif ve takip faaliyetleri ortaya çıkarılmıştı. 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın en son Ocak ayında  yürüttüğü soruşturma kapsamında, Emniyet güçleri İstanbul merkezli 8 ilde 57 adrese eş zamanlı operasyon düzenlenmişti.
Operasyonda, Mossad'ın Türkiye'de ikamet eden yabancı uyruklulara yönelik "keşif, takip, darp ve adam kaçırmaya" yönelik amaçlarının olduğu tespit edilmişti. (Mossad) adına "uluslararası casusluk" faaliyeti yaptıkları öne sürülen 34 şüpheli gözaltına alınmıştı.  
İstanbul'da, MOSSAD'a bilgi topladıkları tespit edilen 8 şüpheli Nisan ayında 'Köstebek-3' operasyonu ile yakalanmıştı. Şüphelilerden 2'i tutuklanırken 6'sı adli kontrolle serbest bırakılmıştı. Tutuklanan 2 şüphelinin MOSSAD için dedektiflik yapan Ahmet Ersin Tumlucalı ve eşi olduğu, Tumlucalı'nın, MOSSAD tarafından verilen talimatları karşılayabilmek amacıyla 9 kişiden oluşan bir şebeke kurduğu ortaya çıkmıştı. 

Editör: Burçin Çelikkol