Ercan Çankaya - Haber Merkezi

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, bugün Türkiye'yi ziyaret edecek.

İki gün sürecek ziyarette Abbas'ın ilk durağı Beştepe olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Abbas'la 5 aylık aranın ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya gelecek.

Erdoğan-Abbas görüşmesinde İsrail'in katliam saldırıları, Gazze'deki insani kriz ve ateşkes arayışları gündemde olacak. İran-İsrail gerilimi başta olmak üzere bölgede yükselen tansiyon da ele alınacak.

Mahmud Abbas, 15 Ağustos'ta Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde olacak. Saat 15:00'te başlayacak oturumda Genel Kurul'a hitap edecek. Oturumu, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş yönetecek.

Abbas'ın Meclis'e hitabı, Hamas lideri İsmail Haniye'ye yönelik alçak suikastın ardından Türkiye'nin, Filistin'e desteğinin bir kez daha en güçlü şekilde ilan edilmesi anlamını taşıyor.

Abbas'ın Meclis'e geleceği gün, grubu bulunan tüm partilerin geniş katılımla bu ziyarete destek vermesi bekleniyor. İsrail'in katliamına sert tepki gösteren Genel Kurul, daha önce de Filistin'e desteğini açıklamış, Meclis Başkanlığı tezkeresi kabul edilmişti.  

7 Ekim’den bu yana 40 bini aşkın Filistinlinin İsrail soykırımında katledildiği Filistin’de Mahmud Abbas soykırıma göz yumduğu, yeterli tepkiyi vermediği gerekçeleriyle eleştiriliyor.

Samimi Haber olarak Mahmud Abbas’a yönelik bu eleştirileri, Filistinli gazeteciler Muhammed Abo Taqiya ve Taha Ouda’ya sorduk.

Muhammed Ebu Taqiya-1

Muhammed Abo Taqiya                               

Filistin halkının yüzde 5'ini bile temsil etmiyor

Taqiya, Mahmud Abbas’ın Filistin halkının yüzde 5’ini bile temsil etmeyen bir siyasetçi olduğunu belirterek Abbas’ın 2005 yılında büyük oranda boykot edilmiş bir seçimle iktidara geldiğini hatırlattı. Mahmut Abbas’ın 2003 yılının sonlarından itibaren Yaser Arafat’ın önüne bir dayatma olarak getirildiğini belirten Taqiya, o dönemde başbakanlık sistemi oluşturularak Mahmud Abbas’ın başbakan atandığını hatırlattı.

Yaser Arafat’ın Mahmud Abbas’ın başbakanlığı için “bana dayattılar bunu” dediğini söyleyen Taqiya, Abbas’ın 2005’ten bu yana sadece Filistin sistemini değil, El Fetih hareketini de ele geçirdiğini söyledi. Abbas’ın El Fetih hareketinde kendisine karşı olan kim varsa susturduğunu dile getiren Taqiya, El Fetih içinde istişare kültürü kalmadığı gibi örgütün kurumsal yapısının da zayıfladığını dile getirdi.

Şu an Mahmud Abbas’ın hem Filistin’in devlet başkanı hem de El Fetih hareketinin lideri olarak görev yaptığını belirten Taqiya, Abbas’ın aynı zamanda ülkenin en önemli yasal kurumu olan Ulusal Filistin Konseyi’nin başkanı ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün lideri olduğunu dile getirerek ülkenin en önemli makamlarının Abbas'ın elinde toplandığına dikkat çekti. 

10 aydır Gazze’de bir soykırım olduğunu söyleyen Taqiya, Batı Şeria’da da durumun çok farklı olmadığına dikkat çekti. Abbas’ın İsrail’le hala güvenlik işbirliği anlaşması uygulamakta olduğuna dikkat çeken Taqiya, bunun Filistinlilerin gözünde bir ihanet olduğunu dile getirdi.

Mahmut Abbas ve çevresindeki 4 5 kişi Filistin'in siyasi krizi

7 Ekim’den sonra Batı Şeria’da “500’den fazla şehit olduğunu ve 10 bine yakın esir alındığını” belirten Taqiya, Mahmud Abbas’ın işgal güçlerine değil Filistin halkına baskı uyguladığına dikkat çekti.

Mahmud Abbas ve çevresindeki 4 5 kişiden oluşan yönetimin Filistin’de bir siyasi krizi temsil ettiğini belirten Taqiya, Gazze’de El Fetih de dahil olmak üzere 30’a yakın direniş grubunun Gazze'de bir arada olduğuna dikkat çekti. Mahmud Abbas’ın ise soykırıma karşı ciddi bir tepkisi olmadığını dile getiren Taqiya, aynı zamanda direnişe karşı sert ithamlarda bulunduğunu hatırlattı. Soykırım devam ederken uluslararası mahkemelere taşınmayacaksa ne zaman taşınacak diye soran Taqiya, Batı Şeria’da yaklaşık 70 bine yakın güvenlik mensubu olduğunu dile getirerek bunlardan geçtiğimiz aylarda bazı kişilerin direnişe katıldığını hatırlattı. 

Kriz ortamı işgalcilere hizmet etmek için yaratıldı

Filistin’de Mahmud Abbas’ın başında olduğu sistemin ABD ve işgalciler karşısında susmak için kurulduğunu hatırlatan Abbas, Yaser Arafat’ın hayattayken bunu fark ettiğini söyledi. 2000 yılındaki Aksa İntifadası’ndan sonra Mahmud Abbas gibi isimlerin Yaser Arafat’a bir dayatma olarak getirildiğini belirten Taqiya, Abbas’ın Arafat suikastının faillerini açıklamamak için çaba gösterdiğini söyledi.

Filistin’de bir bölünmeden söz etmek doğru değil diyen Taqiya, Filistin’in iç siyasi sisteminde bir kriz olduğu söylenebilir değerlendirmesinde bulunarak bu kriz ortamının işgalcilere hizmet etmek için yaratıldığını söyledi. Mahmud Abbas’ın Türkiye’de yapacağı konuşmanın hiçbir şekilde Netanyahu’ya cevap olamayacağını söyleyen Taqiya, konuşmanın bir protokol konuşmasından ibaret kalacağını söyledi.

İngiltere'den vatandaşlarına "Lübnan'ı terk edin" çağrısı İngiltere'den vatandaşlarına "Lübnan'ı terk edin" çağrısı

Geçmişte ne yaşandıysa hepsini bıraksak bile son 10 ay içindeki soykırım karşısında Abbas'ın çok başarısız ve hatta hıyanet denebilecek bir konumlanış içinde olduğunu söyleyen Taqiya, Filistin halkının gözünde durumun bu yönde görüldüğünü hatırlattı. Mahmud Abbas Filistin halkını nerede temsil ettiyse, hangi görüşmeye gittiyse hepsinde Filistin halkında bir hayal kırıklığına sebep olduğunu aktaran Taqiya, Filistin halkının onun Türkiye'deki konuşmasını takip bile etmeyeceğini söyledi. 

Mahmud Abbas’ın koltuğundaki son günleri…

Gazze’nin de Batı Şeria gibi Filistin toprağı olduğunu vurgulayan bir diğer Filistinli gazeteci Taha Ouda ise 2005’ten beri Mahmud Abbas’ın Gazze’de olsun Batı Şeria’da olsun Filistinlileri temsil ettiğini, daha doğrusu etmesi gerektiğini söyledi.

Taha Ouda-1

Taha Ouda

Savaştan sonra Mahmud Abbas’ın Ramallah’ta otoritesinin devam edip etmeyeceğinin Filistin halkının kararına bağlı olduğunu söyleyen Ouda, cevabı Filistin halkı verecek değerlendirmesinde bulundu. Ouda, kendi öngörüsünün savaştan sonra Mahmud Abbas’ın değişeceği yönünde olduğunu söyledi.

Editör: Ercan Çankaya