UĞUR KAÇAR / HABER MERKEZİ
İşgalci İsrail’in Gazze’deki soykırımı aylardır sürüyor. Mazlum Filistin’den her gün yeni bir acı ve ibret öyküsü geliyor.
Samimi Haber olarak bölgeyi yakından bilen ve katliamlara tanık olan Filistinli gazeteci Mohammed Ebu Takiyan'la konuştuk, bir meslektaşının İsrail tarafından katledilişini ve cesedine ancak 8 ay sonra ulaşabildiklerini Samimi Haber’e anlattı.
Takiyan, Filistin’deki akıl almaz zulmü ve soykırımı fotoğraflayarak dünyaya duyurmaya çalışan gazeteci meslektaşının başına gelenleri açıkladı.
Kayıtlara “kayıp” diye geçirildi…
Muhammad FarajAllah Filistinli bir haberci, bir fotoğrafçıydı. Filistin Hükümeti’ne bağlı sivil savunma ekipleriyle arama kurtarma çalışmalarına katılıyor, çektiği fotoğraflar ve yaptığı haberlerle mücadeleye katkı veriyordu. Enkaz altından kurtarılan insanların o anlarını yakalamaya çalışıp, umut olmak istiyordu. Filistinli gazeteci FarajAllah’la iletişim, Gazze’deki soykırımın ilk haftalarında koptu. Yakınları ve meslektaşları tüm çabalara rağmen ona ulaşamayınca, kayıtlara “kayıp” diye geçirildi.
Takiyan, meslektaşının cenazesine 8 ay sonra ulaşılabildiğini ve dün cenaze namazının kılınarak defnedildiğini söyledi. Bir İsrail bombardımanını fotoğraflamaya çalışırken enkaz altında kalmış. Filistinli gazeteci, şehit meslektaşının haber yapmak, Filistin’in çığlığını dünyaya duyurmak için hayatını feda ettiğini anlattı.
Takiyan, iyilikle yad ettiği meslektaşı için şöyle dedi: “Cesedini enkazın altından çıkardılar. Çevredeki insanlar ve sivil savunma ekipleri buldu. Dün ise cenaze namazı kıldık ve son yolculuğuna uğurladık. Gazze’de bugün resmi olarak en az 10 bin kayıp kaydı var. Bu kayıpların, enkaz altında kalmış ya da esir durumda olduğu değerlendiriliyor. Akıbetleri hakkında tam ve net bilgi olmadığı için resmi kayıtlara kayıp olarak geçiriliyor. FarajAllah çok iyi bir insan ve çok başarılı bir gazeteciydi”.
Gazze’de son durum
Filistin-İsrail savaşındaki son durumla ilgili sorularımızı da yanıtlayan Takiyan, İsrail’in amacının işgali genişletmek olduğunu ifade etti. “İsrail Gazze’deki hayatı yok etmeye, topraklarımızı çalmaya devam ediyor” diyen Filistinli gazeteci, İsrail hapishanelerindeki Filistinlilere yönelik eşi benzeri görülmemiş işkenceler uygulandığını vurguladı.
“Olanları normalleştirmeyin!”
Sadece Ağustos ayı başından bu güne en az 14 okul ve barınma merkezinin bombalandığını, yerinden edilmiş Filistinlilerin hedef alındığını belirten Takiyan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz yıl güvenli bölge diye kabul edilen yerler Gazze’nin %75’ini oluşturuyordu. Bugün ise bu oran bu oran %10’lara indi. Aralık 2023’te 230 kilometrekare güvenli bölgeden söz edebiliyorduk, bugün sadece 36 kilometrekare kaldı. 1 milyon 700 bin insan bu ufacık ve her şeyden yoksun alanda yaşamak zorunda bırakılıyor ve bombalanıyor. Akıl almaz acılar ve zorluklar yaşanıyor. İsrail her an katliamlarını büyütüyor”.
“Bölge ülkeleri koridor oluşturmalı”
İsrail vahşetinin, ancak bölge ülkelerinin birlikte harekete geçmesiyle önlenebileceğini belirten Filistinli gazeteci; “Onları durdurabilecek bir şey varsa o da İslam dünyasının, Arap Birliği’nin, bu bölgenin devletlerinin ve insanlarının ayaklanması ve seslerini yükseltmesidir. Yaşananları bölge ülkelerinin Gazze için bir insanlık limanı ve insanlık koridoru oluşturuyoruz demesi durdurabilir. Aslında bunun liderliğini yapabilecek bir ülke varsa bu da Türkiye’dir. Gazze için bir koridor oluşturmak gerekiyor ama bu koridor kapalı olan sınır kapısına yardım götürmekle yetinmemeli. Direkt uçuşlarla Gazze’ye insanlık elini uzatmalı. En az 15 islam ülkesi bunun ortağı olabilir, destek verebilir” dedi.
“Acil tedavi edilmesi gereken 30 bin kişi var”
İsrail’in bombalarıyla yaralanmış 30 bin kişinin acil tedavi gerektiren yaralanmaları bulunduğunu vurgulayan Takiyan, bunların acilen Gazze dışına çıkarılması gerektiğini söyledi. Takiyan; “Bu insanların hayatlarını kurtarmak için müdahale edilmesi gerekiyor. 30 bine yakın yaralıdan bahsediyoruz ama bugüne kadar tedavi için Gazze’den çıkabilen insanların sayısı 5 bini geçmez. Burada yaşananlar insanlık dışı bir soykırım ancak tüm dünya sıradan, alışılmış bir şey gibi, normal bir şey gibi görmeye başladı. Sessiz kalmak demek, onay vermek demektir” şeklinde konuştu.
Aralıksız sürdürülen katliamların, İsrail’in barış konusunda samimi olmadığının kanıtı olduğunu söyleyen Takiyan şunları söyledi: “müzakere çalışmaları bütün Filistinli grupların işbirliği ve onayıyla yapılıyor. Ancak biz 1 hafta önce yalan partisiyle karşı karşıya kaldık. Bir ateşkes müzakeresi değil, bir yalan propagandası ile geliyor İsrail. Biden’ın son bir teklifi var ve bu teklif ulusal güvenlik konseyi tarafından onaylandı. Ama uygulanması için bir yol haritası konuşulması gerekirken işgalci İsrail ve ABD süreçte samimi değillerdi. Sadece zaman kazanmak istediler, bölgenin karşılık vermesine engel olmayı amaçladılar. Müzakere yapılıyor, ateşkese varmak üzereyiz diye atmosfer oluşturup sonra da bomba yağdırmaya devam ediyorlar. Bunların üzerine Blinken yeni teklifle geldi. Hangi yeni tekliften bahsediyorlar? Netanyahu yapacağını yapıyor. Her başarısızlıklarında yeni bir teklif diyorlar. Netahyahu ise katliamlarına devam ediyor. İsrail hiçbir kanuna uymuyor, kural tanımıyor. Bütün bunlara da ABD ve Batı açık destek veriyor”.