Ortaya atılan bir iddia; “FETÖ, Süleymancılara da mı sızdı?” sorusunu gündeme getirdi. 

Kendilerine ‘Süleymanlılar’ diyen Süleymancılar tarikatının lideri Alihan Kuriş’in, FETÖ’den ihraç edilen bazı eski Emniyet mensuplarıyla görüştüğü, bunu son 2 ayda birden çok kez tekrarladığı iddia ediliyor. 

Kuriş’in, yapının Ümraniye’deki merkez yurdunda görüştüğü FETÖ’cüler arasında eski bir il emniyet müdürü ile bir iş adamı da bulunduğu iddia edildi. Aynı cemaatten başka bir kaynak da iddiaları doğruladı.

İddialar doğruysa bu durum, son yıllarda tarikatlar ve cemaatlar gibi dinsel yapılara sızma ve ele geçirme projesi başlatan FETÖ’nün, Süleymancılara da sızmaya çalıştığı ya da sızdığı biçiminde değerlendiriliyor. 

Aydınlık’tan Kaan Arslan’ın haberine göre, Türkiye’nin en kapalı yapılarından biri olan Süleymancıların lideri Kuriş’e yakın bir isim bu konuda bilgi verdi. Habere göre bir Süleymancı; “Önceki cuma günü namazdan sonra Fetullah Gülen cemaatinden ihraç edilmiş dört polis memuru, Ümraniye kursunda Alihan Ağabeyle görüştü” dedi. 

“Maşallah! Altunizade ekibi burada!”

Süleymancıların liderinin uzun süredir buna benzer görüşmeler yaptığını belirten kaynak kişi, bu kişiler arasında polislerin yanı sıra doktorlar ve mühendislerin bulunduğunu söylediği de aktarıldı. 

Diğer kaynak da, Kuriş’in FETÖ bağlantısı yüzünden ihraç edilen kişilerle görüştüğünü savunarak şöyle dedi: 

“Alihan Kuriş iki aydır eski Emniyetçilerle görüşüyor. Bunlar FETÖ’den ihraç edilen isimler. Bu polisleri Alihan Kuriş’le görüştüren kişi de H.B. isminde bir eski emniyet müdürü. Merkez yurda sadece polisleri değil, iş insanlarını da getiriyor. Yakın bir zamanda H.B., Malatyalı bir iş insanını Alihan Kuriş’le görüştürdü. Bu şahıs, inşaat işiyle uğraşıyor. Güvenlik şirketleri de var. Holding sahibi biri. Bir dönem FETÖ’nün kasası diyebileceğimiz bir pozisyondaydı. H.B. de bunun danışmanlığını yapıyor. Bu iş insanı Alihan Kuriş’le görüşmesinde orada bulunan diğer cemaat yöneticilerini görünce, ‘Maşallah, herkes bizim Altunizade ekibi’ diye tepki verdi. Altunizade ekibi dediği, FETÖ’nün eski yöneticileri, dernek başkanları vb. Yani bir dönem FETÖ yöneticisi olanlar şu an Alihan Kuriş’in en yakınındaki isimler. Bu Malatyalı iş insanı da bir dönem cezaevinde yattı, sonra çıktı. İş insanın güvenlik şirketi olduğu için muhtemelen Alihan Kuriş’in güvenliği konusunu konuştular. Alihan şu an cemaat içi sızıntıları araştırıyor. Son dönemde cemaat içinden dışarıya çok bilgi çıktı. Şu an Alihan’ın gündemi hem fiziki güvenlik hem de siber güvenlik.”

Sözü geçen eski Emniyet mensubunun, ilk görev yeri Malatya olan Halil Böğürcü olduğu iddia ediliyor. Diğer yandan, FETÖ’nün zaten öteden beri etkin olduğu Emniyet camiasında Süleymancıların da ağırlıklı biçimde üye kazandığı iddia ediliyor. 

Denizolgun’un iddiaları

Süleymancılığın kurucusu olarak kabul edilen Süleyman Hilmi Tunahan'ın torunu, eski AKP İstanbul Milletvekili Fatih Süleyman Denizolgun, söz konusu iddialara yaptığı sosyal medya paylaşımı ile tepki gösterdi. Denizolgun, paylaşımında şöyle dedi: 

“Haberin satır aralarını okuduğum vakit; Ali Erhan Kurişii ile sık sık görüşen, 2016' da emekli olan, il emniyet müdürlüğü yapan kişi; her zaman bizim cemaatten olduğunu iddia eden; Diyarbakır, Aksaray, Aydın il emniyet müdürlüğü yapan, ilk görev yeri Malatya olan, Amasya'da doğan Halis Böğürcü beyden başkası olamaz.

Başka; H.B isimli, il emniyet müdürü olarak sık sık Ali Erhanla görüşen kimse yok ve olmadı. Halis Böğrücü Bey; amcam ile de sık sık görüşürdü. Devletten, emniyetten istihbari bilgileri amcama aktardığını hep duymuşumdur.

Sıla bebek olayında yeni ayrıntılar ortaya çıktı! Sıla bebek olayında yeni ayrıntılar ortaya çıktı!

Dahası; Halis Bey, amcamın yaşadığı yıllardan beri benimle yüz yüze olarak, hep çok görüşmek istedi. Bir türlü; yüz yüze görüşebilmek hiç nasip olmadı. Bir ara pandemi aramıza girdi görüşemedik, ama daha önceki yıllarda da hep maniler oldu, yine görüşemedik. Tüm görüşme talepleri hep Halis Beyden geldi. Hikmeti İlahi; benimle görüşme randevusu için araya koyduğu kişi; 3. Grup olan, atılan, kovulan, hariçteki hesabilerden biri olan, çok riyakar olduğu için hiç güvenmediğim ama güvenmediğimi de, rezervli olduğumu da belli etmediğim bir kişiydi. Allahü Alem; araya koyduğu kişi, öyle bir kişi olduğu için de hiç görüşmemiz nasip olmamış olabilir. Çünkü; şahsımla görüşmek için Halis Bey epey çok uğraştı. Sonra o kişi; telefonlarımızı birbirimize verdi, aradan çekildi. Akabinde, pandemi yıllarında; Halis Beyle telefonla sadece bir görüşmemiz oldu. Telefonla görüştüğüm vakit; Halis Beyi pek tutarlı ve samimi bulamadığım için, ona da bir rezerv koydum. Yüz yüze görüşme talep ettiğinde; pandemiyi gerekçe gösterip, yine görüşmedim.

Halis Bey; hiç pes etmedi. Bu sefer kayıtlarını hiç silmediğim whatsup mesaj yoluyla, şahsımla görüşmek istedi. Toplantıda olduğumu yazınca, 2 Mart 2022 tarihinde -halen kayıtlar durmakta-çok özel bir istekte bulundu. Sadece İçişleri Bakanının; sarfınazar edebileceği çok özel ve çok önemli bir istekti.

O dönem; İçişleri Komisyon üyesiydim. Halis Beye de; güven ilişkisi kurmayı başaramadığı için ihtiyatlı baktığımdan, talebini hiç iletmedim. Akabinde; o tarihten sonra, Halis Bey bir daha yazmadı, aramadı veya başka kişi üzerinden de görüşme talep etmedi. Hülasâtül-kelam; Halis Böğrücü Beyin, hem bu H.B olayını, hem de haberde geçen konuları, acilen açıklığa kavuşturması gerekmektedir. Kamuoyuna ve basına açıklama yapması; Cemaatimiz için çok önemlidir. Çok hızlı izahat yapılması şarttır. Aksi taktirde; bu konu içinde suskun kalınması, işi çok başka mecralara götürebilir.

Halis Bey; haklı olarak diyebilir ki, lider olan konuşsun. Gerçek şu ki; lider yok ki. Ama sadece şu an için değil, amcamın şaibeli vefatından beri, 2016 yılından beri, 8 yıldır cemaatimiz; lidersiz, başsız, işgal ve gasp altında fetret devrinin en koyusunu yaşamaktadır. İlmi siyaseti, dünyayı, zamanın gidişatını ve ruhunu bilen bir liderimiz olmadığı için bu hallere düştük. Bu saatten sonra, merkez yönetim içinden kim neyi konuşsa; son tren kaçtı, o iş bitti.

Binaenaleyh; Halis Bey, acilen sizi göreve çağırıyorum. Bu açıklamayı; cemaatimizin selameti için yapmaya mecbursunuz. Amcamın hatrına... Saygılarımla; Süleyman”.

Editör: Elif Erbay