CHP'li Eren Erdem'in son dönemde parti yönetimine yaptığı eleştiriler nedeniyle 'kesin ihraç istemiyle disipline sevk edildiği' öne sürülmüştü. Erdem, iddiaya Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Turan Taşkın Özer'i hedef alarak yanıt vermişti.
Özer'in eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na WhatsApp grubunda ettiği küfrün ekran görüntüsünü paylaşan Erdem, "Ben, Genel Başkanına küfreden bir Yüksek Disiplin Kurulu başkanına asla savunma yapmam! Bana soruşturma açmak haddi değildir, önce küfrün hesabını versin" ifadelerini kullanmıştı.
Eren Erdem, CHP'den istifa etti
CHP eski Milletvekili ve eski Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem, yaşananların ardından bugün yaptığı paylaşımla, partisinden istifa ettiğini açıkladı.
'100 yıllık parti belediye başkanlarının oyuncağı yapıldı'
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun başdanışmanı Murat Ongun'un şikayeti nedeniyle parti disiplinine sevk edildiğini belirten Erdem, "100 yıllık parti belediye başkanlarının oyuncağı yapıldı" ifadelerini kullandı.
"Koskoca 100 yıllık çınarı, iletişim hileleri ve algı operasyonları ile “belediye başkanlarının” oyuncağı yapar, onların maaşlı memurlarına “parti evlatlarını tasfiye ettirirseniz,” yarın bu cürret en çok sizi hedef alır. Ve siyaset yapamazsınız…" diyen Erdem, paylaşımında şunları dile getirdi:
Geçmişte, 5’li çetelerle ilişkili olduğu yönünde iddialar olan kişilerin “CHP Belediye Başkanı adayı” yapılmaması yönündeki çağrım, ve bu çağrım akabinde; herkesçe malum bir kişi olan MURAT ONGUN’un “ücret karşılığı istihdam edilmiş anonim hesaplarla” şahsımı hedef alması üzerine gösterdiğim tepki sebebiyle, partim tarafından DİSİPLİNE SEVK EDİLMİŞ bulunuyorum!
-Ben, partimin önüne Atatürk’ün koltuğunu fırlatmadım!
-Önceki ve mevcut Genel Başkanlara küfür etmedim!
-İş takipçiliği yapmadım!
-Eş, dost ve akrabamı CHP’li belediyelerde işe sokmadım!
-Siyasete “ev kirası ödeyen biri olarak girdim, halen aynı şekilde yaşıyorum!”
-Seçim zamanı el altından başka partilere destek atmadım!
-Parti seçim sathındayken, işi gücü bırakıp “partiyi dizayn toplantıları” yapmadım!
Kongre psikolojisinden hala çıkamamış, her gördüğü partiliye “kongredeki tutumunu hatırlatan,” ilkeli bir iktidar mücadelesi yerine, “iktidar olalımda nasıl olursa olsun; icabında mevcut düzenle uzlaşarak olsun” duygusuyla, iktidar olmak ile muktedir olmak arasındaki farkı kavrayamadığını düşündüren, kindar ve tasfiyeci bir anlayışla; kongrede karşısında olmuş isimleri bahaneler üreterek tasfiyeyi amaçlayan bir anlayışla çok sağlıklı bir yol sürülmeyeceği açıktır!
Bu bağlamda, henüz ilçe başkanı iken Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na küfür ettiği için, bir belediye başkanı tarafından ödüllendirilip “YDK Başkanı” yapılan bir şahsa irademi teslim edemem!
Bu sebeple, mensubiyetinden onur duyduğum partimden istifa ediyorum.
Bugüne kadar olduğu gibi; irademi, onurumu parti örgütlerime emanet ederim.