Yargıtay, 04.10.2016 tarihinde karı-koca ilişkileriyle ilgili çok önemli bir emsal karar verdi. Karara göre, eşini aile toplantısı, düğün ve sosyal ortamlarda yalnız bırakan koca kusurlu bulundu ve manevi tazminat ödemesine hükmedildi.

Hürriyet'ten Selin Irmak Kaçmaz'ın derlediği habere göre, bu karar geçtiğimiz günlerde, sosyal mecralarda bir kez daha gündeme geldi ve tartışmalara konu oldu. Biz de hem evliliğinde ‘yalnız’ hisseden insanları dinledik hem de emsal teşkil eden Yargıtay kararının ayrıntılarını ve akıllardaki soruların yanıtlarını Avukat Elvan Kılıç'tan aldık.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI BOZULDU

Avukat Elvan Kılıç, Yargıtay'ın emsal kararıyla ilgili şunları söyledi:

“Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 04.10.2016 tarihinde verdiği 2015/20218 Esas 2016/13513 Sayılı kararda; ilk derece mahkemesi davacı erkeğin kusursuz, davalı kadının tamamen kusurlu olduğuna karar vererek erkeğin boşanma davasını kabul etmiş, kadının açmış olduğu boşanma ve manevi tazminat içeren karşı davasını ise reddetmiştir. Ancak Yargıtay bu karar üzerindeki incelemesinde ‘Erkeğin de eşine karşı ilgisiz olduğu, eşini sürekli özel günlerde ve sosyal ortamlarda yalnız bıraktığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir’ diyerek erkeğin de kusurlu olduğunu bu sebeple kadının boşanma davasının ve manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine vararak ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur.”

Kılıç şöyle devam etti:

“Böylece Yargıtay bu kararı ile eşini evlilik yıl dönümü ve doğum günü gibi özel günlerde ve düğün, yurt dışı ve içi gezi, konser gibi sosyal ortamlarda sürekli yalnız bırakmanın boşanma sebebi olduğuna karar vermiştir. Aynı zamanda herhangi bir soru işaretine yer bırakmamak açısından kararda belirtilen ‘sosyal ortamlar’ ve ‘özel günler’ ifadeleri ile hangi ortam ve günlerin kastedildiği de şöyle belirtilmiştir:

Sosyal ortamlar ifadesi ile düğünler, yurt içi ve dışı geziler, konserler, açılışlar, kermesler vb. ortamlar. Özel günler ifadesi ile evlilik yıl dönümü, doğum günü, yılbaşı, bayram vb. günler.”
TÜRK MEDENİ KANUNU EVLİLİK BİRLİĞİ HAKKINDA NELER SÖYLÜYOR?

Avukat Elvan Kılıç, Türk Medeni Kanunu’nda tarafların evlilik birliğini sağlıklı bir şekilde yürütmesi için eşlerin birbirine karşı hak ve yükümlülüklerinin düzenlendiğini söyledi ve bu düzenlemeleri şöyle sıraladı:

Madde 185: Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.

Madde 188: Eşlerden her biri, ortak yaşamın devamı süresince ailenin sürekli ihtiyaçları için evlilik birliğini temsil eder.

Yukarıda bahsedilen temsil hakkı evlilik birliğinin sürekli ihtiyacını karşılamanın; dayanışma ve yardımlaşma içerisinde hareket etmek yükümlülüğü ise eşlerin evlenirken birbirine verdiği “iyi günde-kötü günde, hastalıkta-sağlıkta” taahhüdünün bir sonucu olarak değerlendirilebilir.

Numan Kurtulmuş ile Özgür Özel görüştü Numan Kurtulmuş ile Özgür Özel görüştü

 Özel günlerde ve sosyal ortamlarda eşini yalnız bırakmamak da eşlerin birbirine karşı yukarda bahsedilen hak ve yükümlülüklerinin bir sonucudur.

 Yargıtay Hukuk Dairesi de bu hususları dikkate alarak eşini sosyal ortamlarda ve özel günlerde yalnız bırakmanın boşanma ve manevi tazminat sebebi olmasına karar vermiştir.

Bir diğer değerlendirme de Türk Medeni Kanunu madde 162 kapsamında yapılabilir. Şöyle ki; bir kişinin eşi ile sosyal ortamlarda görülmek ve tanınmak istememesi, eşini bu ortamlarda yalnız bırakması, kendi çevresinden gizlemesi, evliliğin aleniliğinin gizlenmesi Türk Medeni Kanunu madde 162 de boşanma sebebi olarak belirtilen “pek kötü veya onur kırıcı davranış” olarak nitelendirilebilir. Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.

Onur kırıcı davranış bir eş tarafından diğer eşin şeref ve haysiyetine yönelik ağır surette gerçekleştirilen saldırılar olarak tanımlanmaktadır. Bu saldırılar söz veya yazı olarak ortaya çıkabildiği gibi, aynı zamanda hareket ve davranışlarla da ortaya çıkabilmektedir.

KİLİT DEĞİŞTİRMEK YA DA EŞLE ALAY ETMEK DE BOŞANMA SEBEBİ

“Yargıtay’ın ‘eşi sosyal ortamlarda yalnız bırakmak boşanma sebebi’ kararına benzer, ilginç boşanma kararları var mı?” diye sorduğumuz Elvan Kılıç, şu örnekleri verdi:

Eşle alay etmek boşanma sebebi: Eşin kilosuyla alay etmek, "Bana yakışmıyorsun şişko, yiye yiye dana gibi oldun" vb. demek, organlarıyla alay etmek, görüntüsüyle alay etmek boşanma sebebidir.

Eşini istemediğini söylemek boşanma sebebi: Başkasını sevdiğini söylemek, eşini sevmediğini söylemek, zorla evlendirildiğini söylemek, başkasıyla evleneceğini söylemek, eşinden sıkıldığını söylemek, eşinden soğuduğunu söylemek, eşini istemediğini söylemek, eşinden bıktığını söylemek boşanma sebebidir. 

Kilit değiştirmek boşanma sebebi: Bu konuda alınan karar metninde, "…davalının eşini küçümsediği ve evin kilidini değiştirdiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir" ifadelerine yer verildi.