Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu.

Konuşmasında, “Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nın açılışında sahnelenen ahlaksızlık karşı karşıya olduğumuz tehdidin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, "Macron beni davet etti. Ben de gelebileceğimi söyledim. 13 yaşındaki torunum 'Dede gitme' dedi. 'Niye' dedim. 'Orada LGBT gösterisi yapacaklar.' dedi. 'Tamam kızım gitmeyeceğim.' dedim" diye konuştu.

"Yahu düşünebiliyor musunuz, insanları birleştirmesi gereken bir uluslararası spor etkinliği maalesef insanlığa fıtrata ve insanı insan yapan değerlere düşmanlıkla açıldı" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İslam inancında, yaratılmışların en şereflisi olan insanın, bu dünyadaki çabasının yüksek bir ahlak üzerine yücelmek olduğunu" söyledi.

İlk fırsatta Sayın Papa'yı arayacağım

Erdoğan, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

Paris'te yapılmak istenen ise eşref-i mahlukat olan insanı esfel-i safiline, yani hayvanlardan dahi aşağı seviyeye çekme projesidir. İlk fırsatta Sayın Papa'yı da bununla ilgili arayacağım. Onunla Hristiyan alemine ve tüm Hristiyanlara karşı yapılan ahlaksızlığı paylaşacağım.
Olimpiyatlar, insan tabiatını bozan, aileyi ifsat eden, nesillerin emniyetini ve bekasını tehdit eden sapkınlığa alet edilmiştir. Olimpiyatların uluslararası etkisi kullanılarak en masum varlıklarımız olan çocuklarımız iğrenç bir şekilde hedef alınmıştır. Paris'teki rezil sahne sadece Katolik alemini, Hristiyan dünyasını değil, en az onlar kadar bizi de rencide etti, bizde de infial oluşturdu.

LGBT lobisine ses çıkarmıyorlar

Macaristan Başbakanı Victor Urban'ın verdiği haklı tepkiyi takdirle karşıladıklarını belirten Erdoğan, "Esasında kutsala yönelik bu apaçık saldırı karşısında daha fazla liderin, daha fazla siyasetçinin sesi çıkması gerekiyordu. Maalesef bunu göremiyoruz. Kimi umursamazlıktan, kimi korkudan, kimi siyasi kariyeri uğruna LGBT lobisine ses çıkaramıyor. Biz çıkarıyoruz. CHP çıkarmasa ne yazar DEM çıkarmasa ne yazar" değerlendirmesini yaptı.

LGBT zorbalığına direnmek ulvi bir görevdir 

"En küçük bir eleştiriye dahi tahammülü olmayan LGBT lobisinin, Avrupa ve Batı dünyasını tamamen esir aldığını" savunan Erdoğan, şöyle konuştu:

LGBT lobisi giderek daha da pervasız hale gelirken, eşzamanlı olarak insanlık büyük bir kuşatmayla karşı karşıya bırakılıyor. Küresel ölçekte bu korku iklimini oluşturuyorlar. Burada şunu vurgulamak durumundayım, karşımızda sadece bir yönelim yok, doğrudan çocuklarımızı hedef alan faşizan bir dayatma var. Normale, fıtrata, aileye, insan nesline yönelik çok boyutlu, çok kapsamlı, çok acımasız bir savaş yürütülmektedir. İslamofobi ile İslam'a savaş açanlar, LGBT sapkınlığı üzerinden kutsal olan ne varsa hepsine birden savaş ilan etmişlerdir. LGBT sapkınlığını özgürlük olarak lanse edenlerin başörtülü sporculara tahammül edememesi, bunların kafalarındaki özgürlük tarifini de ortaya koymaktadır. Fransa, Fransız sporcuların içerisinde başörtülü olanlar varsa onların müsabakalara katılmasını engellemiştir. Bu nasıl bir mantık? Nasıl bir anlayış? Fransa'da yaşayan Faslı, Cezayirli, Tunuslu vesaire bütün oranın halkına, bu konuda niçin tavır koymazlar veya koymadılar, bunu anlamakta zorlandığımı ifade etmek isterim. Bunlar sadece İslam'a ve Müslümanlara değil, fıtri olan, kutsal olan her şeye düşmanlar. Paris skandalı bu gerçeği bir kez daha gün yüzüne çıkarmıştır. Cinsiyetsizleştirmek demek, insan soyunu bozmak demektir. Akıl ve izan sahibi herkesin LGBT zorbalığına karşı direnmesi ulvi bir görevdir.

AKP ve Cumhur İttifakı'nın bu konudaki duruşunun çok net ortaya koyulduğunu vurgulayan Erdoğan, "14-28 Mayıs seçimleri öncesinde birileri sırf iktidara gelmek adına bunlara şirinlik yaparken biz ailenin korunmasından yana çok güçlü bir tavır aldık. Bugün dünden daha kararlıyız. Sapkın akımlarla ve bunları ortaya çıkartan küresel güçlerle mücadelemizi tavizsiz şekilde sürdüreceğiz. Burada şunu da söylemeden geçemeyeceğim, cinsiyetsizleştirme projelerinin ülkemizde hamiliğini bölücü örgütün siyasi uzantılarının ve CHP'li belediyelerin üstlenmesi gerçekten ibret vericidir. Türkiye'ye karşı her taşın altından çıkan 'DEM'i anlıyoruz da CHP'nin bu projeye niye bu kadar hevesle destek verdiğini açıkçası anlamakta zorluk çekiyoruz" diye konuştu.

Başıboş köpek meselesini kısa sürede hal yoluna koyacağız

Erdoğan, sahipsiz hayvanlara yönelik kanun teklifini TBMM Genel Kurulunda kabul eden tüm milletvekillerini tebrik ederek "Meclis'in, sessiz çoğunluğun çığlıklarına kulak tıkamadığını, çocukların feryatlarına ilgisiz kalmadığını ve son derece kritik bir sınavı alnının akıyla verdiğini" söyledi.

Yasa teklifinin hazırlık aşaması ve sonrasında emeği geçenlere teşekkür eden Erdoğan, "Milletimizin acil çözüm beklediği konuların başında gelen başıboş köpek meselesini, hükümet, yerel yönetimler ve hayvanseverler el ele vermek suretiyle inşallah kısa sürede hal yoluna koyacağız" dedi.

Mavi Vatan'ımıza sahip çıkma noktasında en küçük geri adım atmayacağız

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:

Türkiye'nin çıkarlarını savunmak yerine Mavi Vatan'a 'masal' diyerek, ülkemizi yayılmacılıkla itham ederek birilerine göz kırpıyorlar. Anavatanımızın ayrılmaz bir parçası olan Mavi Vatan'ımıza sahip çıkma noktasında en küçük bir geri adım atmayacağız.

İsrail tüm insanlık için bir tehdit

Hukuk tanımaz İsrail devleti sadece Filistin, Lübnan için değil gelinen noktada artık tüm insanlık için, tüm dünya için tehdittir. İsrail'in istilacı politikalarının tüm bölgeyi tehdit ettiğini görmek için daha kaç bin çocuğun ölmesi lazım, bakınız bu gidiş, gidiş değildir. (Gazze) Batılı liderler, görevi uluslararası güvenliği sağlamak olan kuruluşlar bu vahşeti neredeyse 300 gündür sadece uzaktan seyrediyorlar.

Cumhuriyet kutlamaları gece de devam etti Cumhuriyet kutlamaları gece de devam etti

İstedikleri kadar çirkinleşsinler

Geçtiğimiz yüzyılın en lanetli figürü olan Hitler'i gölgede bırakacak bir barbarlığa imza attılar. Gazze bugün dünyanın en büyük imha kampına dönüşmüştür. Ne başkalarının hakkına el uzatırız, ne birilerine hakkımızı yedirtiriz. Kardeşlerimizi de en zor günlerinde yalnız ve çaresiz bırakmayız. İstedikleri kadar çirkinleşsinler, çukurlaşsınlar, Tayyip Erdoğan'ın hakkı ve hakikati haykırmasına engel olamazlar. Biz kimsenin tehditlerine boyun eğmeyiz.

Daha geç olmadan, bu soykırım, bu vahşet, bu barbarlık, insanlığın ittifakıyla artık derhal durdurulmalıdır. Bölgemizde güvenliğini, saldırganlıkta, katliam ve toprak gaspında arayan yegane ülke İsrail'dir, terör örgütü gibi hareket eden ülke İsrail'dir. Klavye soytarılarının hadsiz mesajları bizi korkutmaz, bizi ürkütmez, bizi sindirmez, inandığımız yolda yürümekten bizi asla vazgeçirmez.

Editör: Ercan Çankaya