Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günleri'nde konuşuyor.

Gündeme dair değerlendirmelerde de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şehitleri anarak başladı.

Erdoğan şunları kaydetti:

"Mehmet Akif'in davasını kendi davası bilen, ideallerini kendi ideali olarak gören tüm genç kardeşlerime buradan selamlarımı gönderiyorum. Gençlik Kollarımıza, Kadir Başkan ve ekibine, siz genç kardeşlerime, yazarlarımıza ve şairlerimize teşekkür ediyorum. Bugün önemli bir anma programı vesilesiyle bir aradayız. Mehmet Akif'i bir kez daha rahmetle, minnetle yad ediyorum. Milli şairimizin ruhu şad olsun. Ülkemizin bekası uğrunda can veren kahraman şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.

Zalime, haine karşı yürütülen hak mücadelesinde adlarını şanla yazdıran tüm kahramanlarımızı şükranla yad ediyorum. Mehmet Akif'i 87 yıl önce 27 Aralık 1936'da soğuk kış gününde gençlerin omuzlarında uğurladık. Naaşını kabrine kendi elleriyle bizzat gençler koydu. İnandığı gibi yaşamaktan hiç vazgeçmedi. Akif hayatını şiirine, şiirini de hayatına nakşetmiş büyük bir ustadır. Akif de olmayan hiçbir duygu eserlerine girmemiştir. Kavli ve kalemiyle Mehmet Akif doğruluk ve cesaret timsaliydi."

"AK GENÇLİĞİN TÜM GENÇLERE ÖRNEK OLACAĞINA İNANIYORUM"

"Şundan herkes emin olsun, istiklalimize yönelik saldırılar devam ettikçe, biz de istikbalimize sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Hepimizin yüreğini dağlayan saldırılardan sonra birlik ve beraberliğimizi hedef alan provakasyonlar yaşanıyor. Toplumun farklı kesimlerini düşmanlaştıran, beşinci kol faaliyetlerini terör saldırılarının bir devamı olarak değerlendiriyoruz. Tüm genç kardeşlerime sesleniyorum. Acımız ve öfkemiz ne kadar büyük olursa olsun bu çizginin kaybolmasına asla müsaade etmeyin. Sizi kardeşlerinize karşı kışkırtanlara dikkatli olun. Bu alçakların kendi zehirlerini size de enjekte etmesine asla izin vermeyin. 1 milyonu aşan üye sayısıyla Türkiye'nin en büyük gençlik hareketi olan AK Gençlik'in bu konuda tüm gençlere örnek olacağına inanıyorum. sizlerden kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılmanızı bekliyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis'te 4 siyasi parti grubunun bir araya gelip PKK'yı lanetleyen "ortak bildiri"ye imza atmasını çok önemsediklerini belirterek, siyaset kurumunun, milli meseleler ve acılar karşısında kendisinden beklenen olgun tavrı açıkça gösterdiğini söyledi.

En çok araç FSM'den geçiyor En çok araç FSM'den geçiyor

"BÖLÜCÜ ÖRGÜTÜN UZANTISI GİBİ DAVRANANLARI MUHATTAP ALMIYORUZ"

Siyasi rekabetin yeri geldiğinde birleşmeye engel teşkil etmediğinin böylece bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ortak hareket etmek suretiyle, bu zor günlerde milletimize umut aşılayan, 85 milyonun yıkılmaz bir kale olduğunu tüm dünyaya gösteren siyasi partilere ve milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum. Dörtlü bildiriye desteğini açıklayan siyasi aktörlere de teşekkür ediyorum. Milletin temsilcisi olmak yerine bölücü örgütün siyasi uzantısı gibi davrananları zaten muhatap almıyoruz. Bunlar bizim gözümüzde, kendi özgür iradeleri olmayan siyasi kuklalardır. Kimi Kandil'den, kimi Silivri'den, kimi yer altından, kimi yurt dışından uzaktan kumandayla yönetilen bu şahısların irapta mahalli yoktur.

Tabii bunların terörü öven, şiddeti meşrulaştıran beyanatlarını da göz ardı edemeyiz. Şunu çok açık ve net ifade etmek isterim, teröristle aynı dili konuşan, terörist gibi muamele görmekten kaçamaz. Demokrasimizin imkanlarını kullanarak devlete, millete ve milli iradeye pusu kurulmasına asla müsaade etmeyiz. Milletvekilliği dokunulmazlığı zırhına bürünerek teröre destek verenlerle mücadelemizi siyaset ve hukuk zemininde sürdürmekte kararlıyız. Kardeşlerim katranı kaynatmakla nasıl şeker olmazsa, Kandil güdümlü kuklalardan da asgari düzeyde de olsa insani bir duruş beklenemez."

"ALNINIZA YAPIŞAN UTANÇ LEKESİNİ ÇIKARAMAZSINIZ"

Erdoğan, burada asıl sorgulanması gerekenin CHP'nin hali olduğunu belirtti. Gençlerden ellerini vicdanlarına koymalarını ve şu tabloyu objektif olarak değerlendirmelerini isteyen Erdoğan, milletçe herkesin yüreğinin yandığını, siyasi partilerin görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp ortaklaştığını ancak "Atatürk'ün partisiyiz" diyen CHP'nin, utanmadan, sıkılmadan bölücü terör örgütünün uzantılarının yanında konumlandığını söyledi.

Erdoğan, "İçine düştükleri sefalet karşısında çıkıp milletten özür dilemek yerine bir de sağa sola saldırarak suçlarını bastırmaya çalışıyor. Bunun adı yüzsüzlüktür, utanmazlıktır, gaflet çukurunda debelenmektir" dedi.

Terörü adıyla ve sanıyla kınayamamanın adının hassasiyet değil, korkaklık olduğunu dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Daha düne kadar ağızlarını doldura doldura Hamas'a terör örgütü iftirası atanların bugün bölücü terör örgütü PKK'nın adını zikretmemek için kırk dereden su getirmeleri sadece korkaklığın, sadece teslimiyetin değil, kurnazlığın da daniskasıdır, riyakarlığın da daniskasıdır.

Buradan bu mürailere sesleniyorum. Madem teröre şaşı bakıyorsunuz en azından biraz dürüst olun. Madem terör örgütlerine gıkınızı çıkartamıyorsunuz bari biraz hasbi olun. Saçma sapan argümanlarla milletin aklıyla alay etmekten vazgeçin. Cumartesi günkü skandal sizin bölücülerle ne ilk ne son dayanışmanızdır. Biz sizin kapkara sicilinizi, televizyon ekranlarında PYD'nin avukatlığını yaptığınız günlerden çok iyi biliyoruz. Biz sizin sözde terör hassasiyetinizi, Irak, Suriye tezkeresine bölücü örgütün uzantılarıyla birlikte verdiğiniz ret oylarından çok iyi biliyoruz. Biz sizin terör konusundaki ilkesizliğinizi 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde Kandil'den gelen destek açıklamalarından çok iyi biliyoruz. Meydan meydan Selo'ya özgürlük çağrıları yapan siz değil miydiniz? Miting alanlarını PKK'nın sembolleriyle selamlayan siz değil miydiniz? Bölücü örgütün kurulduğu köyü seçim öncesinde ziyaretgaha çeviren siz değil miydiniz? Silivri'deki teröristin kapısında milletvekillerine sırayla nöbet tutturan siz değil miydiniz? Kurultay kürsüsünden hapisteki demokrasi düşmanlarına selam yollayan siz değil miydiniz? Bunların hepsini, katbekat fazlasıyla yaptınız ve ne olduğunuzu çok iyi biliyoruz. Siyasi çıkarınız ve istikbaliniz için bölücü terörün meşruiyet kazanmasına rıza gösterdiniz. Dolayısıyla bağırarak, sağa sola hakaret ederek, milleti tehdit ederek bu kirli tarihinizi silemezsiniz. Alnınıza yapışan utanç lekesini çıkaramazsınız. CHP'nin terör örgütüne müzahir yapıyla kurduğu seçim ittifakı, menfaat birlikteliğinin ötesine geçerek ideolojik kaynaşmaya dönüştü. Her iki siyasi yapının da ruh ikizini bulduğu anlaşılıyor. CHP'nin her milli meselede bölücü örgütün uzantılarının stepnesi gibi davranmasının sebebi işte budur. Yakında bu benzeşme CHP'nin fiilen geçtiği eş başkanlık sistemine resmen de geçmesiyle birlikte iyice görünür olacaktır."

Bu ideolojik kaynaşmadan devletine sadık CHP'li vatandaşların da çok ciddi rahatsızlık duyduğunu belirten Erdoğan, "Gazi'nin hatırasına hürmetle destekledikleri partinin marjinalleşmesini, Kandil'in ve Silivri'nin dümen suyunda gitmesini onlar da istemiyor" diye konuştu.

Erdoğan, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız." ifadelerini kullanarak, salondakilere "31 Mart'ta tarih yazmaya var mıyız? 31 Mart'ta hep yeni, hep ileri diyerek koşmaya var mıyız? 31 Mart'ta belediyelerde de Türkiye Yüzyılı'nı başlatmaya var mıyız? 31 Mart'ta yeniden İstanbul diyor muyuz? 31 Mart'ta yeniden Ankara, yeniden Antalya diyor muyuz? Rabb'im sizlerden razı olsun" dedi.