ABD, kötü koşulları gerekçe göstererek Gazze açıklarındaki iskelesini ikinci kez geçici olarak söküp başka bir yere taşımayı düşündüğünü açıkladı. Bu iskele bir işe yarıyor muydu yoksa bir halkla ilişkiler çalışması mıydı?

Burada kurulan limanın parantez içinde Gazze’ye yönelik ilave bir katkısını tüm bu savaş sürecinde dile getiren hiçbir insani yardım çalışanı ile açıkçası ben hiç denk gelmedim. Şöyle ki hatta üstüne bu yardımlardan ziyade tamamı ile İsrail’in içerideki hem varlığının artırılması hem de onların yapmış olduğu saldırılarına açıkçası daha fazla destek veren bir argüman oldu. Maalesef en son tüm dünyanın gözü önünde Nuseyrat katliamını yapan, orada rehine operasyonuna katılan, tüm terör artık bu ifadeyi kullanmak istiyorum, oradaki hem Amerikan askerleri, hatta İngiliz askerlerine varıncaya kadar o katliamın en büyük şebekelerine destek vererek bu liman üzerinden Gazze’ye giriş yaptılar. Hem BM, hem dünyadaki birçok yardım kuruluşları deniz yoluyla bu şekilde var olan bir liman üzerinden bir yardım sevkiyatının çok da mantıklı olduğu ile alakalı bir açıklama gelmedi. Aksine şu an Gazze’nin kara üzerinden hem Gazze’nin güneyi olan Mısır tarafından hem de kuzey tarafındaki Erez sınır kapıları artısı sınır kapıları var. Bu bölgelerden yapılacak sevkiyatların her zaman daha hızlı ve daha fazla lojistik bir ayağının bulunduğunu defaatle dile getirdiler. Ama ısrarla bu limanın yapılması Amerika tarafından desteklendi, kurgulandı ve etrafına yönelik ciddi manada planlamalar yapıldı. Tabii burada yardım işin sadece boyaması oldu. Bu limanı inşa etmeyle alakalı bir kılıf oldu yoksa limandan günlük bazda ciddi oranda giren bir yardım sevkiyatını açıkçası çok da göremiyoruz. Bu manada insani yardıma sağladığı destek kesinlikle ciddi boyutlara şu ana kadar ulaşmadı. Ulaşacağı da açıkçası çok da öngörülmüyor.

 Sahadaki gerçekliğe uyan bir süreç değil

-Yani bir başka yere taşınmasının hiçbir önemi yok diyebiliriz o zaman?

Şöyle ki bir limandan bahsediyorsak bu limanın insani yardım ayağında ciddi bir katkı sağlaması için lojistik olarak bir liman yani gemilerin yanaşabileceği ciddi anlamda yardım sevkiyatını hızlandıracak bir sürecinin olması lazım ki evet gerçekten de Gazze’nin iyiliğini düşünen oradaki insanlara yardım ulaştırmanın bir mantığı içinde bulunduran bir hareket olsun. Baktığınızda Amerika dünyada süper güç olarak karşımıza çıkıyor.
Birçok alanda aktif rol oynayan BM’nin oylamalarında veto sahibi olan veya sessiz kaldığında bir yaptırım gücü olan bir tarafın Refah sınır kapısında bekleyen 4000’in üzerinde tır var şu an. Oradaki kara hareketliliğini sağlaması bir şekliyle insani ateşkesin kabulü ile adımları atması varken bir liman inşa etmek insani yardım ile alakalı hiçbir akla mantığa ve gerçeklikle örtüşmeyen bir süreç. Bundan ötürü bunun başka bir yere taşınması veyahut böyle bir savaşın devam ettiği anda bir çözüm önerisi olarak ortaya konması sahadaki gerçekliklere uyan bir süreç değil. Bu tamamıyla oyalama, bir kılıf bulma. İşte görüyoruz liman inşa edildi, insani yardım boyutunda mı daha faydalı oldu yoksa oraya yönelik sızmalara yönelik bir kapı mı oldu?

Kemal Kılıçdaroğlu hakim karşısında! Kemal Kılıçdaroğlu hakim karşısında!

-Hastalıklar ciddi oranda yayılıyor  

-Peki insani kriz şu an ne durumda?  

Şöyle ki Gazze özelikle Refah operasyonundan sonra maalesef daha da derinleşerek uçuruma doğru gidiyor. Gazze ile alakalı bu tarz sorular yöneltildiğinde açıkçası tabir edecek bir kelime bunu anlatacak bir manayı içeren hiçbir argüman açıkçası bulamıyoruz. Şöyle düşünün bu konuyu anlatabilmek adına bizimde çalış olduğumuz Türkiye’deki 6 Şubat depremi aklıma geliyor. O depremin hiç bitmeden 250 günü aşkın 9’uncu ayına varmış süre zarfında hiç durmadan devam ettiğini düşünün.

İhh Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Emre Kaya


Ve o deprem devam ederken insanlara da yardım yapılmaya çalışıldığını ve bunların da engellenmeye çalışıldığını bir tahayyül edelim. Ne kadar kötü bir durum. Enkaz altında bir sürü insan vardı. Haftalarca enkazın altındaki insanlara ulaşılmaya çalışıldı bu deprem zamanında. Gazze’de istatistiği bile açıklanamıyor. 10 bin olarak ifade ediliyor ama bu rakamın çok çok üstünde insan şu an enkazın altında. Hiçbir şekilde çıkartılamıyor. Özelikle hem sınır kapılarından gönderilecek dışarıdan Gazze’ye sokulmaya çalışılan yardımların hepsi engelleniyor. Bir şekliyle baktığımızda sadece Birleşmiş Milletlerin içerideki ajansları olsun Kızılay olsun Bakanlık olsun bunların üzerinden koordine edilmeye ve İsrail’in müsaade ettiği kalemler ile sadece Gazze’ye insani yardım yapılmaya çalışılıyor. Bunlar sürerken insani yardım çalışanları vuruluyor, öldürülüyor. Yeterli düzeyde Gazze’ye bir yardım ulaşmıyor. Evet yardım kısmen de olsa yapılıyor fakat bunları hepsi yeterli alt yapı kurulmadığı için Gazze’deki ihtiyaçları karşılamıyor. Herhangi bir üretimde olmadığı bir alandan bahsediyoruz. Bunların hepsi içerideki krizi zamanın geçmesiyle beraber derinleştiriyor. Sizinle yaptığım bir görüşmeyi paylaşayım. Bu 9 ayı aşkın süredir devam ede gelen bu savaş süresi zarfında içerideki bizim temsilcilerimiz ve çalışanlarımız ile devamlı iletişim halindeyiz.


Bu bayram süreci gelirken en son Ürdün tarafından bir sevkiyatımız oldu. Gazze’nin kuzeyine ulaşacak inşallah bu yardımlar. Bir 10 tırlık yardım sevkiyatı yaptık. Bunun koordinasyonunu sağlarken bu defa arkadaşlar anlattı. Dediler ki; Açlık gerçekten çok ciddi seviyelere ulaştı. Ne olur özelikle kalemler, undur yağdır şekerdir bunlara biraz daha ağırlık verelim. Hele hele hijyen ile alakalı nerdeyse tüm materyallerimiz tükenme noktasına geldi. Hastalıklar içeride ciddi oranda yayılıyor. Öyle bir noktaya ulaştık ki bu devamlılığı akla hayale sığmayacak çok kötü sonuçlar ile maalesef karşımıza çıkmak üzere. Tüm yardım sektörleri tüm yardım alanları ile alakalı ihtiyaç var. Sağlıktan tutun da barınmaya, barınmadan tutun da en tabi olarak gıdaya  kadar insani yardım alanlarının hepsinde Gazze şu an  yardıma muhtaç duruma düşmüş onun da ötesine geçerek artık kıtlığı, açlığı ve insanların özelikle de çocukların yetersiz beslenmeden ötürü hayatlarını kaybetme safhasına gelmişse bu krizin artık bir çıkmaza ulaştığının bir göstergesi. O yüzden acil ateşkesin bir an önce Gazze’de sağlanması geçtiğimiz aylardan çok daha önem arz etmektedir. Çünkü yardım sevkiyatı yeterli düzeyde sağlanamıyor. Belli az oranda bunlar sağlansa dahi koordinasyonunu içeride yapması daha da zorlaşıyor. Bundan ötürü ateşkesin bir an önce sağlanması güvenli koridorunun oluşturulması ve bir şekliyle insanların nefes alması çok acil oranda kendini gösteriyor. Hayat belki çok yerlerde normal bir şekilde devam ediyor ama maalesef Gazze’de daha da derinleşerek kendini gösteriyor.

Editör: Haber Merkezi