Amaç yeniden Amerikan desteğini sağlamak
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr.Hüsamettin İnaç, “İsrail artık Gazze’de yaşadığı başarısızlığı önemli ölçüde başka bir safhaya çekerek bölgesel bir savaşa dönüştürerek gözden kaçırmaya çalışıyor ve burada yapılmak istenen şey Hizbullah ve Lübnan ile savaş üzerinden Amerikan desteğini yeniden sağlamak ve aynı zamanda Trump’ın muhtemel iktidarına kadar da bu savaşı sürdürmek çünkü eğer Trump Amerika’nın yeniden başkanı seçilirse tamamen Netanyahu'nun yanında yer alacak. Netenyahu artık şu aşamada tamamen köşe sıkışmış durumda ki hem iç kamuoyu çeşitli nedenlerle rehinleri geri alamadığı aynı zamanda ciddi yolsuzluklar yaptığı, anayasaya aykırı olarak tüm yetkileri kendinde toparladığı gibi gerekçelerle kendisine karşıtlar. Ama Lübnan ile bir savaş başlatılırsa ve bununla 3. dünya savaşına yol açması bir şekilde sağlanırsa İsrail’in Amerikan desteği kesinleşmiş olacak ve Netanyahu'da rahat bir nefes alacak. Bunun dışında hepimizin bildiği bir Arz-ı Mev'ud projesi var ve bu projenin içerisine Suriye, Irak ve Türkiye’nin 11 ili de dahil. Dolayısıyla bu hedefe matuf olarak önemli bir adım olarak aslında gündeme gelmiş olacak bu mevzu. Bölgesel savaşın küresel bir ölçek kazanması ile İsrail Amerikan desteğini garantilemiş, Netanyahu ömrünü uzatmış olacak. Aynı zamanda Arz-ı Mev'ud projesinin de gerçekleştirilmesinde önemli bir adım olacaktır.” şeklinde konuştu.
11 il İsrail’in projesinin kapsamı içerisinde
“Yani Türkiye’ye kadar uzanacak diyorsunuz?” sorusu üzerine ise İnaç şunları söyledi;
“Tabii Türkiye zaten Cumhurbaşkanımızın da söylediğim bir şey var “Gazze’nin mukavemeti veya onun kurtarılması aslında Anadolu’nun bir meselesidir” demişti çünkü zaten kendi bayraklarına baktığınız zaman işte Fırat’ ile Nil arasındaki deltayı havzayı bir devlet olarak kabul ediyor veya Arz-ı Mev'ud’u mevcut olarak kabul ediyor. İsrail ne tesadüftür ki 6 şubattaki depremde etkilenen 11 ilin tamamı İsrail’in projesinin kapsamı içerisinde. Daha doğrusu kendisine vadedildiğine inandığı topraklar içerisinde yer alıyor. Zaten burada peyderpey adım atılacak önce Lübnan’ın güneyi sonra Lübnan’ın tamamı sonra Irak, Suriye ardından Türkiye diye adım adım devam ettirilecek. Eğer bu insanlar bir şekilde daha doğrusu bu katiller diyelim bir şekilde durdurulamazsa soluklarını Anadolu’da alacaklar. Bunu da gizlemiyorlar. 1982’de ortaya konulan rapor var Büyük Ortadoğu projesini anlatan ve burada Türk topraklarının da bu projenin bir parçası olduğu ifade ediliyor ve bu planda adım adım gerçekleşiyor doğrusu.”
