Hatay'ın Antakya ilçesinde İdal Şahin adındaki genç kız düğününe 15 gün kala kalp krizi geçirdi. Bu vefat, ailesinin içini parçaladı. Kızlarının mezarına gelin duvağının ve gelinlik provasında kullandığı çiçeğinin bırakıldığı anlar yürekleri dağladı.

Antakya'nın Günyazı Mahallesi'nde yaşayan Mehmet Şahin ile Himeme Şahin çiftinin 19 yaşındaki kızı olan İdal Şahin, düğününe 15 gün kala kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Depremden önce Sergen Küçük ile nişanlanacakken İdal Şahin'in ninesi öldüğü için nişan ertelendi. Depremden sonra nişanlanan İdal Şahin, 14 Temmuz'da da dayısı vefat ettiği için düğünü erteledi. En son ise düğün günü için 3-4 Eylül tarihini belirlediler.g Düğüne 40 gün kala bu sefer İdal Şahin kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.

İYİ Parti'den bir yaprak daha düştü İYİ Parti'den bir yaprak daha düştü

Hayatını kaybeden İdal Şahin'in cenazesi mahalle mezarlığına defnedildi Genç yaşta hayatını kaybeden kızın mezarına gelin duvağı ve gelinlik provalarında kullandığı çiçeği bırakıldı.

Baba Mehmet Şahin, yüreğinin yandığını ifade etti.

"2 oğlum 1 kızım var. Kızım 19 yaşındaydı. Oturduğu yerde Hakk'ın rahmetine kavuştu, nişanlısının kucağında öldü. Kalp masajı yapmamıza rağmen geri döndüremedik. Depremden önce nişan takacağımız günde nenesi öldü, takamadık. 40 gün sonra nişan taktık. Düğünü 1 yıl sonraya erteledik. Düğünü 14 Temmuz'da yapacaktık ama dayısı ölünce tekrardan erteledik. Düğünü yapamadık. Bu sefer 4 Eylül'de olsun dedik ama düğününe 15 gün kala kızım Hakk'ın rahmetine kavuştu. Allah rahmet eylesin. O kadar büyük bir acım var ki yaşayan sadece bilir. Ateş düştüğü yere yakar. Yüreğimiz ve kalbimiz çok yanıyor. Nereye baksak onun yüzünü görüyorum. Onsuz geleceği nasıl geçireceğimizi bilmiyoruz. Yaşar mıyız, yaşamayız onsuz. Onu da bilmiyoruz. 'Baba benim bir tane kızım olacak' dedi. Kızımın daha kızı olmadan ona elbise almıştı. Bana 'erkek olursa baba hemen senin adını koyacağım, ismi Mehmet olacak' dedi. Nişanlısına 'senin babanın adını koymayacağım' dedi. 'Baba senin adını ve seni çok seviyorum.' Ben de 'seni çok sevdiğimi çok iyi bilirsin. Benim ruhum senin ruhundur kızım' dedim. O kadar bağlıyız ki sadece biz biliriz. Kimse bizim acımızı bilemez ve paylaşamaz. Acımız çok taze ve çok büyük. Bu çiçekler prova döneminde gelinlik giyip prova yapıyordu. Oradaki hanımlar provada her şeyini hazırladılar. Gelinlik giyeceğine kefen giydi. Arkadaşlar geldi. Mezarın başında gördüğünüz gibi buraya taktılar. Kafasına takacağına mezarın başına taktılar"

Editör: Uğur Kaçar