Gündem

Dededen torun Cem Garipoğlu'na Garipoğlu ailesi ve yasa dışı işleri...

Cem Garipoğlu'na mezarının tekrar açılmasıyla yeniden gündeme gelen Garipoğlu ailesi, aslında 3 kuşaktır Türkiye gündeminden düşmüyor. Aile ününü ticari faaliyetlerinden çok yasa dışı işlerine borçlu. Peki kimdir bu Garipoğlu ailesi? Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz'la husumetleri neydi? Nesim Malki cinayetleriyle ne ilgileri vardı? Münevver'i bir sırlarını öğrendiği için mi öldürdüler? İşte Garipoğlu ailesiyle ilgili az bilinenler...

Abone Ol
Haber Merkezi

Lise öğrencisi Münevver Karabulut, bundan 15 yıl önce Garipoğlu ailesine ait Bahçeşehir'deki bir villada öldürüldü. Eldeki deliller Münevver'in sevgilisi Cem Garipoğlu'nu açık zanlı haline getirse de öldürülen genç kızın kanının, anne Tülay Garipoğlu ile baba Mehmet Nida Garipoğlu'nun giysilerine bulaşmış olması, suç ortaklığını neredeyse kesinleştirmişti. Bu nedenle, Mehmet Nida Garipoğlu, cinayetten 55 gün sonra tutuklanmıştı.

Bu cinayetin ardından Garipoğlu ailesi Türkiye gündeminden düşmedi. Cem Garipoğlu’nun cezaevindeki şüpheli intiharı, cezaevinden kaçırılmış olabileceği ihtimali, kamu vicdanında adaletin yerini bulmadığına düşünülmesine yok açtı. 

Münevver Karabulut Garipoğlu ailesinin hangi sırrını öğrenmişti?

Münevver'in babası Süreyya Karabulut, cinayetin ardından kızının "Garipoğlu ailesinin bir sırrını öğrendiği için öldürüldüğünü düşündüğünü" söylemiş; cinayetin aydınlatılmasının ülkede pek çok zenginin işine gelmeyeceğine dikkat çekmiş ve suçun kesinlikle yalnızca Cem Garipoğlu tarafından işlenmediğini, organize bir suç olduğunu ve Cem'in de bu organize suçun bir parçası olarak saklanıyor olduğunu dile getirmişti.

Garipoğlu gibi adı birçok şaibeye karışmış bir ailenin nasıl sırları olduğunu bilmek mümkün değil. Ancak ailenin sır olmayan yönleri, ne boyutta sırları olabileceği konusunda da ipuçları sağlıyor.

Sadece Cem Garipoğlu ve babası Nida Garipoğlu değil, ailenin bir önceki kuşağı da yaşadıkları dönemde kamuoyunca yakından tanınıyordu. Avukat Kasım Garipoğlu tarafından 1970'te temelleri atılan Garipoğlu Şirketler Topluluğu, işe Adana'da kurulan bir tekstil şirketi ile başladı. Aile daha sonra Trakya Endüstri, Papilla, Hidrojen Peroksit, Taurus PVC, Berolina, Royce Enerji İçeceği gibi şirketleri kurarak holdingleşti. 

Cem Garipoğlu'nun dedesi Kasım Garipoğlu kimdir?

Handan, Hayyam, Nizam ve katil zanlısı Cem'in babası Nida olmak üzere dört kardeş olan Garipoğulları'nın babası Kasım, ailenin tekstil sektöründeki fabrikalarında sendikayla anlaşmazlıklarda takındığı tavizsiz tavırla dikkat çekiyordu. Öyle ki, Kasım Garipoğlu hakkında gazetelerde, işçilerle uzlaşmak yerine "gerektiğinde şalter indirip fabrikayı kapatır" gibi tanımlar yazılmıştı. 

Kasım Garipoğlu, aynı zamanda hakimdi. Kendisi hukuk fakültesinden mezuniyeti konusunda "diplomamı yırtsalar kimseyi dava etmem çünkü sınavdan sınava giderdim okula" demiştir. Ancak Kasım Garipoğlu, mezun olduktan sonra önce hakimlik, sonra avukatlık yaptı. Ailenin “hukukun boşluklarını” kullanma konusunda yeteneği Münevver cinayetinden sonra ortaya çıkmıştı. O yetenek, dede Kasım Garipoğlu’ndan miras. 

Amca Hayyam Garipoğlu parayla adam tutup çalışanlarını dövdürmüştü

Babası tarafından "İstanbul'u ver, İzmit'i de ister. İzmit'i ver, 'Bilecik de benim olsun' der. Hep büyüme isteği vardır..." diye anlatılan amca Hayyam Garipoğlu ise grevdeki işçilerin üzerine parayla tutulmuş adamlar saldırtmasıyla gündeme gelmişti. 2006 yılında, önceden Rabak tesislerinin bir parçası olan AL-CO Alüminyum Bakır ve Madencilik San. Tic. A.Ş.'de (AL-CO Tencere) Birleşik Metal-İş Sendikası'na üye olan işçilere, önce sendikadan istifa etmek için zor kullanarak baskı yapan, sonra da işten atan Hayyam Garipoğlu, aileye ait Adana ve Lüleburgaz'daki fabrikalardan getirdiği kişileri de fabrikada direnişte olan sendikalı işçilerin üzerine saldırtmıştı.

Garipoğlu ailesinin Başbakan Mesut Yılmaz'la husumetleri neydi?

Garipoğlu ailesinin en büyük patronlar arasına katılma konusundaki en önemli hamlesi, Hayyam Garipoğlu'nun 1998 yılında Petrol Ofisi A.Ş.'nin (POAŞ) özelleştirme ihalesine girmesiyle oldu. Daha sonra iptal edilen ihalede Garipoğlu en yüksek teklifi vermiş, ancak ihale üçüncü gelen Çörtük-Ciner grubuna verilmişti. Garipoğlu yıllar sonra TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nda Mesut Yılmaz'ın yeğeni ve Global Menkul Kıymetler Şirketi'nin sahibi Mehmet Kutman'ın kendisini ihale öncesinde arayıp ihaleye girmemesi yönünde uyardığını iddia etmiş, "ANAP lideri ve ekibinin hedefi haline geldim. POAŞ'ı 570 milyon dolara kapatmak istiyorlardı. Fiyatı 1 milyar 10 milyon dolara çekince aradaki fark bana ödettirildi. Türkiye hukukun egemen olduğunu biliyordum ama bu süreçte mafyanın egemenliğine tanık oldum" şeklinde konuşmuştu.

Nesim Malki cinayeti 

Daha sonra özelleştirilen Sümerbank'ı satın alan Hayyam Garipoğlu, Nesim Malki cinayetinde azmettiricilik suçlamasıyla tutuklanmış; bu sırada mudilerin hücumuna uğrayan Sümerbank'a da el konmuştu. Malki cinayetinden suçsuz bulunan Garipoğlu hakkında, Sümerbank'ı 320 milyon dolar hortumlamaktan ayrıca dava açılmıştı. Garipoğlu bu davadan 18 ay hapis yattıktan sonra 2002 yılının Nisan ayında tahliye olmuştu. Ayrıca öldürülen Nesim Malki'nin, Sümerbank'ın gizli ortağı olduğu öne sürülmüştü. Garipoğlu'nun ismi ayrıca Türkbank davasına da karışmıştı.
Bunca şaibenin ortasında 1998 yılında Garipoğlu ailesi bir kamu işletmesi olan Eti Holding ile birlikte Hidrojen Peroksit A.Ş.'yi kurdu. Alıcısı hazırdı: Ağartıcı üretmek üzere Eti Holding. Ne o yıllarda ne de davaların sürdüğü 2000'li yıllarda kimse bu yatırımı ne sorguluyor ne de takibe aldı. 

Burgaz Rakı Skandalı 

2004 yılında TMSF ile yaklaşık 375 milyon dolarlık bir geri ödeme protokolü imzalayan Garipoğlu ailesi, bu ödemeyi sahip oldukları Burgaz Rakı üzerinden sağlama hesabını yapıyordu. Ancak daha sonra Burgaz Rakı'da da şişelerin yanlış bandrollenmesi yoluyla vergi kaçırıldığı tespit edildi.
Üç kuşaktır ticari işleriyle olduğu kadar yasadışı faaliyetleriyle gündemden düşmeyen Garipoğlu ailesi daha çok tartışılacağa benziyor.