Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘Türk beklenendir, Türk yolu gözlenendir’ tespiti kuru bir hamaset değil

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “'Türk beklenendir, Türk yolu gözlenendir' tespitinin kuru bir hamaset değil güçlü bir hakikat olduğuna pek çok yerde şahitlik edersiniz. Biz de yurt dışı seyahatlerimizde defalarca şahitlik ettik.” dedi.

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'ndeki Engelsiz Türkiye Programı'nda konuştu. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Engelli kardeşlerimizle ilgili ne kadar farkındalık oluşturabilirsek o derece başarılı olabiliriz. Siyaset ve sivil toplum olarak hep beraber engelli kardeşlerimizin gündemine sahip çıkmamız ve bu yolda atılan adımlara samimi destek vermemiz gerekiyor. AK Parti öncü, örnek ve sürdürülebilir programlar oluşturmaya devam ediyor.

Gölgesinde yaşamaktan bahtiyarlık duyduğumuz medeniyet çınarımızın kökleri yüzlerce yıl ötesine uzanıyor. Merkezine insanı ve insanlık değerlerini alan bu medeniyetle biz farklı coğrafyalara iyiliği, adaleti, şefkati ve merhameti taşıdık. "İnsan insanın kurdudur" yerine "İnsan insanın yurdudur" dedik ve insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışıyla hareket ettik. Bugün gönül coğrafyamızda hangi evi ziyaret etseniz orada mutlaka Türkiye'ye dua eden, bu millete selam gönderen, bizleri ve ecdadı hayırla yad eden insanlarla karşılaşırsınız. Türk beklenendir, Türk yolu gözlenendir tespitinin kuru bir hamaset değil güçlü bir hakikat olduğuna pek çok yerde şahitlik edersiniz. Biz de yurt dışı seyahatlerimizde defalarca şahitlik ettik.  Bu elbette ki parayla, güçle, zorla elde edilebilecek bir paye değildir.

"Tarihimizi bütün olarak kucaklıyoruz"

Osmanlı döneminde engelliler askeri ve idari görevlere getirilmiş, sosyal hayata katılımları teşvik edilmiştir. Ecdadımız engellilerin daima yanında olmuştur. Sosyal hayata katılmaları teşvik edilmiştir. Ülkemizde kimi marjinal çevrelerin bitmeyen bir kinle hedef aldığı Sultan Abdülhamid Han, açtırdığı merkezle işitme ve konuşma engellilerin çağın ötesinde bir eğitim almasını sağlamıştır. İnsan odaklı yaklaşımlarımızın gerisinde işte bu tasavvur bulunuyor. Tarihimizi bütün olarak kucaklıyoruz.

“Türkiye'nin sahibi millettir”

Milletimizin tüm fertleri devletimizin nazarında aynı derecede hizmete ve hürmete layıktır. 'Tek parti' faşizmi ve darbe dönemlerindeki gibi vatandaş ayrımını asla tasvip etmiyoruz. Türkiye'nin sahibi millettir. 85 milyonun tamamıdır. Köken ve inanç ayırmaksızın herkes eşittir. Türkiye'de kimse dışlanamaz, ikinci sınıf vatandaş olarak görülemez. İnancından dolayı insanların kamusal hayatın dışına atıldığı günler de artık geride kaldı.

“Engelli memur sayısında önemli kademe kaydettik”

Engelli kardeşlerimize yönelik hizmetleri de geç kalmış hakların teslimi yaklaşımıyla hayata geçirdik. Engelli vatandaşlarımıza yönelik adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını devletimizin asli vazifesi olarak görüyoruz. Engelli memur sayısında önemli kademe kaydettik. 2002 yılında 5 bin civarından olan engelli memur sayısı bugün 71 bine ulaştı. Özel sektörde istihdam edilmelerine önem veriyoruz.

Engellilerin dijital hizmetlere daha kolay ulaşabilmeleri amacıyla web siteleri ve mobil uygulamaların erişilebilirliği genelgesini yakında yayınlayacağız. 547 bin vatandaşımıza evde bakım yardımında bulunuyoruz. Bakım merkezlerinde yardımın yüzde 94'ünü biz karşılıyoruz.

0-8 yaş arası özel gereksinimli evlatlarımızın ihtiyaçları için Aile Temelli Ulusal Erken Müdahale Sistemimizi yıl bitmeden pilot olarak hayata geçireceğiz. Diğer taraftan otizm alanında ihtisaslaşmış bakım merkezlerini de yaygınlaştıracağız. Engelsiz bir Türkiye istiyorsak tüm kurumların buna katkı sağlaması şarttır. Azmini kaybetmeyenin engeli yoktur. Azim, hedef, inanç ve ülkü varsa başarı vardır.”