31 Mart yerel seçimlerinde son haftaya girdik. Artık 6 gün sonra vatandaş sandığa gidiyor. Siyasi partiler de mitinglerine devam ediyor. 

Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tokat'ta partisinin mitinginde konuştu.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:

Sözlerimin hemen başında bugün vefatının 15'inci sene-i devriyesi olan merhum Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimi rahmetle yad ediyorum. Merhum Yazıcıoğlu'nu cesaretiyle, yiğitliğiyle, dava adamlığıyla ve milli irade yanındaki sarsılmaz duruşuyla her zaman hatırlayacağız. Rabbim Muhsin kardeşimin ruhunu şad mekanını cennet eylesin diyorum. Aşkınız ve ahde vefanız için her birinize teşekkür ediyorum.

Ulu erenlerin rüyası sende, birliğin, dirliğin mayası sende. Hakkın hakikatin sevdası sende. Ezelden gönlümün burcusun Tokat. Göz nurum başımın tacısın Tokat. Gözümün nuru, başımın tacı Tokat'ta bugün bir kez daha sizlerle beraber olmaktan, hasret gidermekten memnuniyet duyuyorum. Şu muhteşem katılım, ihtişam Tokat'ın 31 Mart'ta nerede olacağını açıkça ortaya koyuyor. Burası kudretten bağlar ve bahçeler, güller ve gönüller şehridir. Bir yanını Karadeniz'e bir yanını İç Anadolu'ya bir yanını Doğu Anadolu'ya veren bu şehir Malazgirt'ten hemen sonra mümin gönüllere sığınak olmuştur. Selçuklu ve Osmanlı'dan beri ülkenin ve milletin girdiği tüm mücadelelerde en ön saflarda yer almış bu toprakların vatan olmasına çok büyük katkılar sağlamıştır.

"Tokat gariplere dosttur"

Tokat her zaman bir başka, Tokatlı Gaziosmanpaşa'nın şanlı Plevne müdafaası dilden dile anlatılan bir destana dönüşmüştür. Çanakkale'ye gencecik fidanlarını göndererek mevzu vatansa gerisi teferruattır diyerek vücudunu düşmana siper etmiştir. İstiklal Harbi'nde dönemin en büyük terör örgütlerinden biri olan Pontus çetelerine Tokat göz açtırmamıştır. Yetiştirdiği alimlerle, arifleriyle, gönül sultanlarıyla dünyaya ışık saçmıştır. Evliya Çelebi Tokat'ı nasıl anlatıyor biliyor musunuz? Tokat gariplerle dosttur kin tutmaz, hile bilmez, derya dil halim selim insanların şehri olarak Tokat'ı tasvir etmiştir. Hacı Bektaş Veli hazretleri bu şehri alimler konağı, fazıllar yurdu, şairler yatağı ifadeleriyle anlatıyor. İşte böylesine büyük bir maddi ve manevi mirasın sahibi Tokat bizim demokrasi ve kalkınma yolculuğumuzun her safhasında yanımızda oldu. Bu vesileyle 14-28 mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı'na milletvekilliğinde yüzde 65, cumhurbaşkanlığında yüzde 66'yı aşan oranlarda destek eren Tokat'a şükranlarımı sunuyorum.

Bugün katılım 45 bin maşallah.

Ömer Çelik: "Cumhurbaşkanımız bu soykırım şebekesine karşı insanlığın ve küresel vicdanın sesidir" Ömer Çelik: "Cumhurbaşkanımız bu soykırım şebekesine karşı insanlığın ve küresel vicdanın sesidir"

"İstanbul'u CHP zulmünden kurtaracağız"

Tokatlı kardeşlerim bir kez daha vesayet heveslilerine, darbe destekçilerine, terör şakşakçılarına derslerini vermiştir. Emperyalistlerin milletimizin birliği, vatanımızın bütünlüğü, devletimizin bekası üzerinde kurdukları hain emelleri hep birlikte hüsrana uğrattık. İnşallah 31 Mart'ta Tokat milli irade bayrağını bir kez daha en yükseğe dikerek kendine yakışanı yapacaktır. Ben size inanıyorum. Unutmayınız 31 Mart'ta Tokat'ta çıkacak sonuçla sadece Tokat'ın yerel yöneticilerini seçmekle kalmayacaksınız aynı zamanda sandıkta yapacağınız tercihle tüm Türkiye'ye ve tüm dünyaya da önemli bir mesaj vereceksiniz. Geçen yılki seçim sürecinde gördünüz. Ama ben sizden bir şey daha isteyeceğim. İstanbul'da Tokat nüfusu yüksek. Öyleyse İstanbul'daki tüm hemşehrilerimizi sizden aramanızı rica ediyorum. Telefonlarla İstanbul'u da arayacaksınız zira İstanbul'da Murat Kurum kardeşimiz ağırlığını koyarak onu da seçtirerek CHP zulmünden İstanbul'u kurtaracağız. Aynı şekilde Ankara'daki Tokatlıları da aramanızı istiyorum. Orada da Turgut kardeşimizi kazandıracağız.

"Birileri tökezlememizi bekliyor"

Türkiye'nin 21 yılda 3 kat büyümesinden rahatsız olanlar pusuda bekliyor. Türkiye'nin hak ve özgürlük reformlarıyla ileri demokrasi sınıfına yükselmesine tahammül edemeyenler pusuda bekliyor. Biz Türkiye Yüzyılı ile daha büyük hedeflere gözümüzü dikmişken birileri ülkemizi elindeki kazanımlardan etmek için tökezlememizi bekliyor. Akıl ve vicdan sahibi herkes biliyor ki, mesele Tayyip Erdoğan değildir, mesele AK Parti değildir, mesele Cumhur İttifakı değildir, mesele doğrudan Türkiye'dir, Türk milletidir. Bunların nezninde somutlaşan hak ve hakikat davasıdır. Milletimizin dünyanın bu müstesna coğrafyasındaki varlığından öylesine rahatsızlar ki, aradan bin yıl geçmiş olmasına rağmen kinleri halen dipdiri. Bu gerçeği bizzat yüzümüze söyleyen batılı devlet adamları gördük. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği ile her saldırıyı savuşturarak mücadeleyi asla bırakmayarak bu hevesleri boşa çıkardık. İnşallah 31 Mart'ta bir kez daha milletimizin desteğini alarak Tokat'ta da, İstanbul'da da, Ankara'da da Türkiye'ye bu namı salacağız. Ülkemizin Türkiye Yüzılı yolculuğunu hızlandıracağız.

İnşallah sizlerle birlikte Ramazan Bayramı gelmeden 31 Mart'ta milli irade bayramını kutlayacağız. Rabbim hepinizden razı olsun.

"CHP hep vesayetçi idi"

Son 30 yılının her günü ülkesine ve milletine hizmetle geçmiş bir kardeşiniz olarak bana en çok neye hayıflandığımı sorarsanız cevabım ülkemizdeki muhalefetin haline olacaktır. Esasında demokrasilerde muhalefet çok önemlidir. Hem iktidara alternatif olması bakımından önemlidir, hem de iktidarı denetlemesi açısından önemlidir. Türkiye maalesef ne iktidar hazırlığı olan, ne de denetleme görevini yapan bir muhalefete sahip değildir. Başbakanlığım döneminde biz muhalefet ile kayda değer bir uğraş içinde hiç olmadık. Karşımızda hep vesayeti bulduk. Vesayetin etkisiz kaldığı yerde darbe teşebbüsleri ile karşılaştık. CHP zihniyeti yerini hep vesayet ve darbe safında belirlediği için siyaset muhalefet tarafı boş kaldı. Öyle ki kendi projelerimizin alternatiflerini kendimiz geliştirdik. Kendi politikalarımızın eksiklerini, yanlışlarını kendimiz belirleyip düzeltme yoluna gittik. Bundan da asla gocunmadık.

Ancak bizim yaptıklarımız ülkemiz demokrasisinin muhalefet tarafındaki eksikleri ortadan kaldırmıyor. İşte muhalefetin bugünkü halini görüyorsunuz. Acınacak halleri var. Birbirlerini yemekten, dönüpte ülkenin haline, bölgemizde yaşanan gelişmelere, küresel yükseliş ve düşüşlere bakacak halleri yok. Merkez belediye başkan adayını takdim ediyor, adayını bulamıyor. İzlediniz değil mi? Aday ortada yok. Muhalefetin halini Tokatlı Nuri bundan 150 sene önce söylediği mısrada ne güzel anlatıyor. Ala yeri karlı dağlar alıp da gayri dost iline varıp gelinmez. Yahşi hüner ister rahı talepte beyhude laf ile menzil alınmaz. Siyaset yolunda, hizmet yolunda iş lazımdır, eser lazımdır, proje lazımdır, en önemlisi istikamet lazımdır. Bunlar lafla olmuyor Ziya Paşa ne diyor; Eşek ölür semeri, insan ölür kalır eseri. Biz eser siyaseti yaptık. CHP'nin içinde işler belki lafla yürüyordur ama ülkemizde ve dünyada böyle bir tarz yok. Birileri 31 Mart seçilerine niçin bu kadar önem verdiğimizi soruyor. Biz her seçimde olduğu gibi bu seçimde de en az 50 ilimizde miting yapmayı planlayarak yola çıktık. Yıl başından beri 2 defa gittiğimiz iller oldu. Her şeyden önce bizim siyasetimizden önce milletimiz var. Şehirlerimize gitmek bizi yormaz tam tersine enerji verir, moral verir.

"Talimatı Kandil'den alıyorlar"

Hafta sonu Ankara ve İstanbul mitinglerimizi yaptık. Birinde 200 bin birinde 650 bin kişi vardı. Oradan selamlar gönderdik. Şimdi de diyorum ki, Tokat'tan İstanbul'a, Ankara'ya selamlar gönderelim. Bugün Tokat'ta da sevgi ve coşku dolu bir mitingle beraberiz. Buradan Çorum'a geçiyoruz. Çorum'dan da aynı şekilde Ankara'ya, İstanbul'a mesajlar istiyeceğiz.

İktidara geldiğimizden beri bu 18'inci sandık imtihanımız hepsinden de evelallah başarıyla çıktık. Hepsinde de aynı aşkla, aynı şevkle, aynı heyecanla çalıştık, koşturduk. Milletimizle kucaklaştıkça kendimizi yenilenmiş hissediyoruz. Ama siz bizi yalnız bırakmadınız. İnşallah 31 Mart'ta Tokat'ta da, İstanbul'da da, Ankara'da da yalnız bırakmayacağınıza inanıyorum. Tabii milleti kendine yük gören bir muhalefet zihniyetine bunları anlatmak mümkün olmuyor. Çünkü onlar oturdukları yerden ettikleri beyhude laflarla siyasetçilik oynamayı seviyorlar. Bırakınız ülkeyi kendi partileri içinde birliği, beraberliği, insicamı sağlayamıyorlar. Menfaat hesaplarını her şeyin üzerinde tutarak ülkeye de zarar veriyorlar. Sırf üç beş belediye fazla almak uğruna DEM ile girdikleri ittifaka kimlerin koçluk ettiğini görüyorsunuz. Talimat nereden geliyor? Kandil'den, uygulama Ankara'da, İstanbul'da, Mersin'de ortaya çıkıyor.