Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4. Kolordu Komutanlığı’nda düzenlenen iftar programında Mehmetçiklerle bir araya geldi.

Katılımcıların Ramazan-ı Şerifini tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rahmet kapılarının sonuna kadar açıldığı bu mübarek ayda sizlerle beraber olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum” dedi.

Iftar4 (1)-1

Devletin bekası ve milletin güvenliği için canı pahasına görev yapan askerlere başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim; askeri, polisi, jandarması, güvenlik korucusu ve istihbaratçısıyla tüm güvenlik güçlerimizin yardımcısı olsun, onları her türlü kazadan, beladan, saldırıdan, ihanetten muhafaza eylesin diyorum” şeklinde konuştu.

Iftar2 (1)-1

“1071’den beri hem bu toprakları vatan yapmak hem de ebedi ve ezeli vatanımız olarak muhafaza etmek için can verdik, kanımızı döktük, mücadele ettik ve bedel ödedik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla vatana, ezana ve bayrağa sahip çıkmayı sürdüreceklerini söyledi.

“BİZ, CAYDIRICILIĞINI HER ZAMAN EN ÜST SEVİYEDE TUTMASI GEREKEN BİR ÜLKEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Sevgili Mehmetçiklerimiz, şu gerçeği asla unutmamalıyız: Kimsesizlerin kimsesi olan Türkiye Cumhuriyeti var olduğu, köklerine sahip çıktığı, mazluma kol kanat gerdiği müddetçe, emin olun, bize yönelik saldırıların da ardı arkası hiç kesilmeyecek. Bizler millet olarak ‘İlay-ı Kelimetullah’ davamızı yücelttiğimiz sürece, bizi bu topraklardan kazıma planları hiçbir zaman son bulmayacak. Şehit kanlarıyla sulanmış kendi öz yurdumuzda hür, başı dik, onurlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak; oyunları bozmaya, hain emelleri kursaklarda bırakmaya devam etmekten başka çaremiz yoktur.”

Iftar3 (1)-1

Serkan Bayram, Papa Franciscus ile buluştu Serkan Bayram, Papa Franciscus ile buluştu

Bu bakımdan, “güçlü bir orduya” sahip olmanın, tercihten öte mecburiyet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, caydırıcılığını her zaman en üst seviyede tutması gereken bir ülkeyiz, bir milletiz, bir orduyuz. Türk Milleti olarak bizi hasımlarımıza karşı ancak kendi bileğimiz, kendi kuvvetimiz, kendi geliştirdiğimiz imkân ve kabiliyetlerimiz koruyabilir” dedi.