Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Renk olarak kırmızıya karar verdik. İlk TOGG'u ben alacağım. TOGG için ikinci teklif de Aliyev'den geldi. Aliyev '2 araç da ben istiyorum' dedi" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, ATV - A Haber - A News - A Para Ortak Canlı Yayını'nda soruları yanıtladı.
Burada yaptığı açıklamalarda, Akkuyu Nükleer Santralı'nın 2023 sonu veya 2024 yılı başlarında açılacağını söyledi. Sinop Nükleer Santralı için Rusya ile yapılan görüşmelerin sürdüğünü aktaran Erdoğan, "Bir üçüncüyü farklı bir merkezde arkadaşlar çalışıyorlar. Ayrıca onu da yapacağız" ifadelerini kullandı.
BAŞÖRTÜSÜNE ANAYASAL GÜVENCE TEKLİFİ: NETİCE ALAMAZSAK REFERANDUMU KONUŞACAĞIZ
'Başörtüsüne anayasal güvence' tartışmalarına ilişkin de konuşan Erdoğan, "Çalışmalar Meclis'e sevk edilme aşamasına geldi. Netice alamazsak referandumu konuşacağız" dedi.
CHP'Lİ VEKİLLERİ HEDEF ALDI: DOKUNULMAZLIKLARI KALDIRILMALI
Yalova'da mahkemeye tepki gösteren CHP'li vekilleri de hedef alan Erdoğan, "Süratle bunların dokunulmazlıklarının kaldırılması gerekir. Türkiye'de bağımsız mahkemelerin bulunduğunu CHP'lilere de öğreteceğiz" diye konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Burası fabrika. Togg, burada üretilecek. İnsan bunu görünce iftihar ediyor. Bu günlere ulaştık. Fiyat filan şimdiden başladılar sormaya. Biz de aceleci olmayalım diyoruz. Açılışta net cevap verdim. Togg, satışa sunulduğunda rekabetçi olacak. Kendi sınıfındaki araçlarla fiyat anlamında rekabet edecek. Buradaki babayiğitler, ülkenin saygın iş adamları. Oturacağız, onlarla değerlendirmesini yapacağız. Yollara çıkmadan önce fiyat tespitini yapacağız. A'dan Z'ye her şeyini o zaman konuşacağız. Şu an söylemek çok yanlış olur. Teşvik etmek, halkımıza sevdirmek bizim için önemli bir maharet olacak. 7 ayrı üretim olacak. Vatandaşımıza seçenekler sunuyoruz. Hangisini beğenirse onu alacak. Otomobil değil, renklerde de seçenek var. Arkadaşlar derslerine iyi çalıştılar. Bir tane eksik kalmış, Karadeniz. Rize mi olsun Ayder mi olsun.. Yeşil eksik. Hanımefendiye sorduk, eşim kırmızı dedi. İlham Aliyev, '2 araba ben istiyorum' dedi. Birilerini şımartmayalım, direksiyonu sonuna kadar kırıyorsun, olduğu yerde dönüyor, ama farkında değilsin. O denli huzurlu, o denli rahat. Bizim hanım o noktada şaşırdı.
Bu zatı muhatap almaktan utandım ama onda utanma yok. Fabrika nerede diyor. İşte fabrika. Otomobil nerede diyor. İşte otomobil. Muhalif liderlerden de sağ olsun o gün açılışa katılanlar vardı. Her ne kadar ikisi gelmediyse de ortağın bir elemanı oradaydı. Fakat muhalif medyadan takip edenler de vardı onları da takdir ettim.
Diyor ki bir tane fabrikanız var mı. Eline diline dursun ya. Bu kadar fabrikalar açtık, okullar yaptık, hastaneler inşa ettik. Kendisi SSK'da Genel Müdürken, o dönemde bunlar ölüleri rehin aldılar. Savaş Ay'ın yayınında Bay Kemal'in Genel Müdürlük dönemiydi. Kan revan içinde kalan çocuğu unutamıyorum. Sen busun. Şimdi diyor ki bu kadar para ödeyeceksiniz. Bak, öğren; ben ekonomistim.
Sen SSK'da genel müdürlük yaptın, ben Kasımpaşa'da doğdum büyüdüm, çocukluğum orada geçti. O hastanelerin hali rezaletti. Bir arkadaşımızın eşi o hastanede doğum yaparken öldü ve vermediler, rehine aldılar. Ya olur mu, oldu. Bunları biz o dönemde yaşadık. Kılıçdaroğlu, utanmadan sıkılmadan Şehir Hastanelerimize laf atıyor. Utan utan, gurur duy. Türkiye, alt yapısı olmayan bir ülkeydi.
TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI
Gerek Sayın Putin ile gerek Zelenski ile görüşüyoruz. Aldığımız bilgilerle müzakere etme fırsatını buluyorum. Sağ olsun ne Putin ne Zelenski'den olumsuz bir yaklaşım almadım. Bizde talepleri oldu, biz elimizden geldiğince olumlu cevap verdik. Hiçbir zaman onlar da bize ters yaklaşmadı. Prag'da kimle konuşsam Sayın Putin'in aleyhine konuşuyor. Yanlış yapıyorsunuz diyorum. Birilerinin vasıtasıyla tahıl koridoruna eyvallah etmiyor. Ama bizimle sağ olsun, aradık kendisini hemen anında, dün aradım, bugün de 12'den itibaren tahıl koridorunu açtılar.
Lider diplomasisini başarmak önemli. Dün önce biz Olaf Scholz ile daha sonra Sayın Putin ile görüşmemiz yaptık. Her ikisi ile yaptığım görüşme birbirinini tamamlayıcısıydı. Scholz bile bir ay öncekiyle şimdi farklı noktada. Önümüzdeki yılın sonlarında Akkuyu'yu açacağız. 2023'ün sonları ya da 2024'ün başları. Tabi ben Sayın Putin ile Sinop'u da konuştum. Açılacak 3 ünite daha var. Ama Sinop'ta 4 üniteli yeni bir proje açacağız.
Devletlerde devamlılık esastır. Bu adam cahil. Bu millet zaten sana bu ülkede yönetimi vermez orası ayrı da böyle cahil ile bir yere gidilmez. Sen SSK'yı yönetemeyen bir cahilsin. İstanbul, Ankara... Meclis onlarda değil ama hemen ağlamaya başlıyorlar, para gelmiyor diye. Arkadaşlarımız devletten gelen paraları kuruşu kuruşuna açıkladı. Hepsinde de açığa düşüyor. Bunlar çok yalancı. Ben belediye başkanıyken Tuzla'da ileri biyolojik tesisi kurduk, şimdi açılışını yapıyorlar. Utan ya, burayı yapan biziz.
GAZ MERKEZİ
Gaz merkezi ile ilgili Putin ile yaptığımız görüşme sonrası kapsamlı bir çalışmayı bakanlığımız yapıyor. En yakın merkez olarak Trakya bölgesi görünüyor. Oradan çıkış ve oradan Avrupa'ya dağıtımını yapmak mümkün olacak. Tabi bunlar ilk tespitler. Biz zaten uzun zamandır enerji merkezi olma konusunda adım atıyoruz. Bu son Azerbaycan'a gidişimde de Sayın Aliyev ile de görüştük. Oradan da alacağız. Depolama tesislerimizi kuracağız.
Doğalgaz kaynaklarının yoğun olduğu ülkelere de gemilerimizle gidip, sondaj çalışması yapıp, doğalgaz çıkararak o ülkede ya da üçüncü ülkelere satma şansımız da var. Teklifler de geliyor. Libya, çalışma yapabiliriz diyor. Tuna-1 kuyusundaki çalışmalar önem arz ediyor. Karadeniz'de Sakarya adını verdiğimiz önem arz ediyor. Mavi Akım da gelerek bir noktada bütünleşiyor. Gazı 2023'e yetiştirmek için ekiplerimiz yoğun bir çalışma içinde. Sondaj gemilerimiz Kanuni ve Yavuz eş zamanlı olarak sahada çalışıyor. İlk etapta 10 kuyu açacağız ve buradaki günlük üretimimiz 10 milyon m3 olacak. 40 kuyu ile günlük 40 milyon m3'lük gazı sisteme vermiş olacağız.
Bay Kemal, Amerika'daki 8 saatlik ortadan kayboluşunun gizemini iftiralarıyla yavaş yavaş aydınlığa kavuşturuyor. Şu anda Bay Kemal, kendisine ezberletilenleri konuşmaya başladı. Siyası hayatı yalan, şaibe, iftira ve çeşitli çarklarla dolu Bay Kemal, ülkesine ben Atatürk'ün partisiyim diyerek oraya kendisini gizlemeye çalışıyor.
Şurada 1 hafta 10 gün içerisinde, bu öyle bir edepsizlik ki... Arka arkada bu CHP zihniyeti silahlı kuvvetlerimize hakaret ettiler, kimyasal silah dediler. Tabipler Odası'nın başındaki kadını da kendilerine göre bir yerde yaktılar. Bununla da kalmadılar, Türkiye'yi maalesef uyuşturucu kaçakçılığı ile cari açığını kapattığı iftirasını attılar. Bunlar 1 hafta içinde oldu. Böyle bir densizlik olur mu? Bu nasıl bir siyasettir.
"SEN BUNU NASIL BENİM SİLAHLI KUVVETLERİME YAPARSIN YA?"
Biz terörle mücadele ediyoruz. Yaptığımız yatırımlar ortada. Köprülerimiz, tünellerimiz, metrolarımız ortada. Utanmadan sıkılmadan cari açığı uyuşturucu ticareti ile kapattığımızı söylüyor. Varsa bir delil çıkarsın konuşursun. Ama AK Parti iktidarı uyuşturucu ile mücadele noktasında temayüz etmiş olan bir iktidardır. Şu anda yüzlerce insan uyuşturucudan içeride. Uyuşturucu ticaretinden değil. Sen şu an uyuşturucu baronlarına zemin hazırlıyorsun. Zaten senin içinde kuru sulu içenler var, bunlar ortada.
Ama kalkıp da AK Parti iktidarına bu yakıştırmayı yapamazsın ve bizim terörle mücadele kiminle uyuşturucu kaçakçılarıyla. PKK'yı böyle etkisiz hale getirdik. Eş başkan, şu anda tutuklanmış olan Tabipler Odası'nın başkanı olan kadını savunuyor. Neyini savunuyorsun ya? Bu kadın sadece silahlı kuvvetlerimize saygısızlık, yakıştırma yaparak. Sen bunu nasıl benim silahlı kuvvetlerime yaparsın ya?
"YAKINDA ZİLLET İTTİFAKI DAĞILACAK"
Bay Kemal de HDP de savunuyor. Zaten başka savunan yok. Bunlar birbirinin ete kemiğe bürünmüşü. Ama bu şekilde kendilerini kurtaramazlar. Bunları yakın markajla takip ediyoruz, yargıda da kovalamaya devam ediyoruz.
Bunlar millet ittifakı diyerek, millete ihanet ediyorlar. Onun adı millet değil, illet ya da zillet. Yakında zillet ittifakı dağılacak, ömrü fazla uzun değil onların, olmaz da. Renkleri çok farklı. Seçim meydanlarında birinin söylediğini öbürü reddedecek. Aynı şeyi söylemeleri mümkün değil. Ama bizim öyle bir derdimiz yok.
Bunlar ahlaksızlığın en güzel örneği. Bay Kemal bunları savunuyor. Adalet Bakanlığı şu an takibatı yapıyor. Ama ben bu konuda daha ileri bir adımdan yanayım. Süratle dokunulmazlıklarının kaldırılması gerekir. Bunlar parlamentoyu da kirletir. Herhalde Atatürk şu anda sağ olmuş olsaydı, bunları kapının önüne koyardı.
Bay Kemal'de ne böyle bir cesaret, ne böyle hukuk anlayışı var. Biz her şeyi yargıya bırakıyoruz. Yalova'daki mahkeme heyetinin dava açmasından yanayız. Bunun adı çamur siyasetidir. CHP'li milletvekilleri vekillik görevini teröristi savunmak olarak anlıyor. Türkiye'de bağımsız mahkemelerin bulunduğunu CHP'lilere de öğreteceğiz.
"AİLE YAPIMIZI HER TÜRLÜ SAPKINLIKTAN, MARJİNAL AKIMLARDAN KORUYACAĞIZ"
Biz güçlü ailelerden oluşan bir milletiz. Bu milletin aile yapısını bozmak, aile yapısına leke sürmek, kimsenin haddine değil. Şu anda bizler Cumhur İttifakı olarak ailenin saygınlığını ortaya koyacağız. Aile yapımızı her türlü sapkınlıktan, marjinal akımlardan, yozlaşmalardan koruyacağız. Vatandaşlarımız yürüyüşlerle haklı taleplerini dile getirdiler. Bu tabii yaygınlaşacak. Başörtüsü konusuna gelince. CHP'nin genel başkan yardımcısıydı bir ara, ikna odalarını İstanbul Üniversitesi'nde kurdular.
Bu ara başörtülü bayanları alıp onlara rozet takıyor. Şimdiden söylüyorum, bu seçimlerde başörtülü birkaç aday da çıkarırsa hiç şaşmayın, mecburen bunu yapacak. Bazı istikametini kaybetmiş olan tipler var. Güçlendirilmiş parlamenter demokrasi diyorlar. Biz bunu gördük. 8-10-16 aylık hükümetler var. O koalisyon hükümetlerin dönemi parlamenter sistemin uygulandığı dönemdi. Türkiye'de istikrar yoktu. Ekonomi tamamen müflis durumdaydı. Ne zamanki Başkanlık sistemine geçtik, Türkiye'ye istikrar geldi, sağlıklı bir ekonomiyle yolumuza devam ediyoruz.
Türkiye tarihinin en büyük büyüme dönemlerini yaşıyor. İkide bir önümüze enflasyonu çıkarıyorlar. Yılbaşından sonra tekrar konuşacağız. Faizi tek haneli rakama doğru çekiyoruz. Yatırımda kamu bankalarımız teşviki artıracak.
Başkanlık sisteminde hızlı karar alma var, siyasi istikrar var. Erkler arasında denge denetleme imkanı var. Biz başkanlık sistemiyle küresel belirsizliğe hazırladık, güçlüyüz, rahat konuşuyoruz, farkımız bu.
İsrail ile ilişkilerimizi karşılıklı hassasiyetlerimize saygı ve ortak çıkarlarımız temelinde sürdürülebilir bir zeminde yürütmeyi arzu ediyoruz. Normalleşme sürecinde İsrailli yetkililerle görüşmemiz oldu. Karşılıklı temaslarla süreci devam ettirerek ilişkileri tüm alanda ilerletme ümidimizi koruyoruz. Değerlere saygı gösterildiği sürece kazan-kazan diplomasisi ile tüm bölge kazançlı çıkacaktır."