Çocuklarda boy uzaması doğumdan itibaren başlıyor ve ergenlik sonuna kadar devam ediyor. Bebeklik ve ergenlik çağı en hızlı büyüme dönemlerini oluşturuyor. Çocuğun boyunun; yaşına, cinsiyetine ve toplumdaki ortalama değerlere göre belirgin kısa olması “boy kısalığı” olarak tanımlanıyor. 

Ülkemizde her 100 kişiden 5-10’unda boy kısalığı tespit ediliyor. Acıbadem International Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Dr. Aliye Sevil Sarıkaya, boy kısalığında altta yatan etken ne olursa olsun, çocuğun tedaviden yarar görebilmesi için hekime erken dönemde başvurulması gerektiğine vurgu yaptı.

Sarıkaya “Ergenlik tamamlanınca büyüme plaklarının kapanmasıyla birlikte büyüme durur ve çocuk erişkin boyuna ulaşmış olur. Dolayısıyla, tedavinin ergenlik tamamlanmadan, bir başka deyişle büyüme kıkırdakları kapanmadan uygulanması gerekir. Aksi takdirde, hiçbir yöntemle boyu uzatmak mümkün olamaz. Bu nedenle, yapılan düzenli boy ölçümlerinde büyüme eğrilerinde sapma tespit edildiyse, çocuğun aynı yaş ve cinsiyetteki arkadaşları arasında boy farkı giderek artıyorsa, gecikmeden hekime başvurmak çok önemlidir. Toplum olarak boy kısalığıyla ilgili doğru bilgiye sahip olmalı ve bu konuda farkındalık yaratmalıyız. Her çocuğun sağlıklı büyüme hakkı vardır. Bunu sağlamak için hep birlikte doğru bilgilere dayalı adımlar atmalıyız” dedi. 

Erken dönemde başlanan tedavide günümüzde oldukça başarılı sonuçlar elde edildiğine işaret eden Sarıkaya, çocuklarda boy kısalığına yol açan 6 etkeni anlatarak önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

AİLEVİ BOY KISALIĞI

Eğer ailede bir veya daha fazla kişi kısa boylu ise büyüme hormonu normal olsa bile çocuğun genetik yapıdan kaynaklı kısa boylu olma ihtimali yükseliyor. Genetik olarak beklenen hedef boy, anne ve baba boyuna göre hesaplanıyor. Ancak, çocuk anne ve babadan başka diğer aile fertlerine de benzemiş olabiliyor.

YAPISAL BÜYÜME GERİLİĞİ

Yapısal büyüme geriliği, çocukluk döneminde büyümenin yaşıtlarına göre geri olduğu ve ilerleyen yaşlarda normale döndüğü geçici bir durum olarak tanımlanıyor. Bu çocuklarda genellikle ergenlik döneminin de geciktiğini belirten Dr. Aliye Sevil Sarıkaya, “Ancak bu çocuklar ergenlik sonunda beklenen boy uzunluğuna ulaşabilirler. Bazı çocuklar yaşıtlarına göre yavaş büyüyebilir ve ergenlik döneminde bu farkı kapatabilirler” diye konuştu. 

Yürüme hızınız zekânızı ele veriyor! Yürüme hızınız zekânızı ele veriyor!

HORMANAL NEDENLER

Büyüme hormonu ve tiroit hormonlarının eksikliği çocuklarda boy kısalığının en önemli hormonal nedenlerini oluşturuyor.  Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Dr. Aliye Sevil Sarıkaya,  hipofizden salgılanan büyüme hormonunun doğrudan kemik ve kas gelişimini desteklediğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: 

“Büyüme hormonunun eksikliği çocuklukta büyüme geriliğine ve ciddi boy kısalığına yol açabilir. Eksikliği doğumsal nedenlerle  olabileceği gibi; travma, ışın tedavisi, tümör ve menenjit gibi geçirilmiş hastalıklardan da kaynaklanabilir. Ayrıca hipofizden salgılanan ve tiroit uyarıcı hormon olan (TSH), böbrek üstü bezini uyararak kortizol üretimini sağlayan adrenokortikotropik hormon (ACTH) , ergenlikte büyümenin hızlanmasını destekleyen ve cinsiyet hormonlarını düzenleyen LH ile FSH eksikliği de çocukluk çağında boy uzamasını olumsuz yönde etkileyebilir” 

SİSTEMİK HASTALIKLAR

Astım gibi kronik solunum yolu hastalıkları, çölyak, kronik böbrek hastalıkları, kalp hastalıkları, kronik anemi, inflamatuar bağırsak hastalıkları ve malabsorbsiyon sendromları olarak adlandırılan besinlerin yeterince emilememesi durumları gibi uzun süreli hastalıklar da çocuklarda boy uzamasını önleyebiliyor. Bunun nedeni ise bu hastalıkların vücudun büyümesi için gerekli olan besinler ile enerjiyi kullanmasını zorlaştırarak çocuğun genel sağlık durumunu olumsuz yönde etkilemesi.

PSİKOSOSYAL NEDENLER

Aile içindeki stresli ortam veya duygusal ihmal, kötü yaşam koşulları, travmalar ve anksiyete gibi psikolojik etkenler de çocuklarda büyüme hormonunu baskılayarak boy uzamasını olumsuz yönde etkileyebiliyor. 

YETERSİZ VE DENGESİZ BESLENME

Çocuğun sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için yeterli ve dengeli beslenerek vücudunun ihtiyaç duyduğu tüm besin öğelerini alması gerekiyor. Sarıkaya, yeterli ve dengeli beslenmenin proteinler, karbonhidratlar, yağlar, vitaminler ile minerallerden zengin bir diyetle sağlandığını söyleyerek, “Dengeli beslenme her besin grubunu yeterince tüketerek ve işlenmiş gıdalardan kaçınarak mümkündür. Örneğin, protein alımı vücudun büyümesi ve onarımı için önemlidir. Vitaminler ve mineraller bağışıklık sistemini desteklerken, karbonhidratlar ve yağlar da enerji sağlar” şeklinde konuştu. 

DÜZENLİ BOY ÖLÇÜMÜ KRİTİK ÖNEME SAHİP 

Bebeklik (0-2 yaş) ve ergenlik dönemi en hızlı büyüme dönemini oluşturuyor. Zamanında doğan bir bebeğin ortalama boyu 50 cm kadar oluyor ve 0-1 yaş arasında yaklaşık 25 cm, 1-2 yaş arasında 10-12 cm, 2 yaşından sonra ergenlik dönemine kadar yılda 5-6 cm uzuyor. Ergenlikte ise boyda uzama hızlanıyor ve kızlarda yılda 8-10 cm, erkeklerde de 10-12 cm uzama gözleniyor. Dr. Aliye Sevil Sarıkaya,  düzenli boy ölçümleri yapılarak büyüme  eğrilerindeki sapmaları erken fark etmenin tedaviden etkin sonuç alınabilmesinde kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Çocuklarda boy ölçümü; ilk 6 ay ayda bir, 6-24 ay arasında 3 ayda bir, 2-6 yaş arasında 6 ayda bir, 6-12 yaş arasında yılda bir olmalıdır. Büyüme geriliği şüphesinde ölçüm 3-6 ayda bir yapılmalıdır.  Boy büyümesinden endişelenildiği durumlarda gecikmeden pediatrik endokrinoloji uzmanına başvurulması tedaviden başarılı sonuç alınması için çok önemlidir” bilgisini verdi. 

 BOYUNUN İDEAL ÖLÇÜLERDE UZAMASI İÇİN 5 ÖNEMLİ ÖNERİ

-Bebeklik döneminden itibaren çocuğunuzun boyunu düzenli aralıklarla ölçün ve gerektiğinde zaman kaybetmeden hekime başvurun.
     
-Yeterli ve dengeli beslenmesi büyük bir öneme sahip. Bu nedenle, aşağıdaki besinleri düzenli olarak tükettiğinden emin olun.
 
-Hayvansal proteinler: Et, tavuk, balık, yumurta, süt, yoğurt, peynir

-Bitkisel proteinler: Mercimek, nohut ve fasulye gibi kuru baklagiller, badem ceviz ile fındık gibi kuru yemişler

-Karbonhidratlar: Tahıllar, bulgur, yulaf, tam buğday ekmeği

-Mineral Kaynakları: Kalsiyum, süt, yoğurt, peynir, yeşil yapraklı sebzeler

-Düzenli fiziksel aktivite alışkanlığı edinmesini sağlayın. 

-Sürekli sıçrama ve uzanma hareketlerinin yapıldığı basketbol ve voleybol sporunun yanı sıra yüzme, ip atlama, yoga, pilates ve koşu boy uzamasını olumlu yönde etkiliyor.
 
-Büyüme hormonu özellikle derin uyuma evresinde salgılandığı için çocuğunuzun yeterli ve kaliteli uyumasını sağlayın. 

-Stres de boy uzamasını olumsuz etkileyen faktörlerden. Dolayısıyla aile içinde sevgi dolu, huzurlu ve güvenli bir ortam sağlamanız son derece önemli.

TEDAVİ NEYE GÖRE PLANLANIYOR?

Boy kısalıklarının tedavisi altta yatan sebebe göre planlanıyor. Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Dr. Aliye Sevil Sarıkaya,  tedaviye erken başlanmasının çocuklarda büyüme potansiyelini artırdığını ifade ederek, tedavide nasıl bir yol izlendiğini şöyle özetliyor: 

“Örneğin, tiroit hormonu yeterli salgılanmıyorsa hormon replasman tedavisine başlanır. Yaşamın ilk 3 yılında, büyüme geriliğinin yanı sıra beyin gelişimi üzerinde de etkisi olduğundan, tiroit hormonu eksikliğinde erken tanı için doğumdan sonra bebekten alınan topuk kanı büyük önem taşır. Büyüme hormonunun eksikliğinde sentetik büyüme hormonu cilt altına enjeksiyonla verilir. Büyüme hormonu eksikliği olan çocuklar tedaviye genellikle daha iyi yanıt verirler ve büyüme hızları belirgin olarak artar. Boy kısalığı çölyak hastalığına bağlı gelişmişse glutensiz gıdalarla diyet hazırlanır. Erken tanı ile zamanında başlanan tedavi çocuğun gelişim sürecinin desteklenmesini sağlar."

Editör: Elif Erbay