Çin’in çiçeği burnunda yapay zeka uygulaması DeepSeek, Çin’i işgalci, insan hakları ihlalcisi ve ayrımcı ilan etti! Uygur Türkleriyle ilgili soruya, Çin’in bütün kirli çamaşırları ortaya döken yanıtlar verince hem büyük şaşkınlığa hem de; “Çin’in yapay zekası Çin’e ihanet ediyor!” şeklinde ironik yorumlara neden oldu.

Henüz birkaç gün önce piyasaya sürülen Çin’in yapay zeka uygulaması DeepSeek, açık kaynaklı, ücretsiz ve gelişmiş özelliklere sahip olması nedeniyle rakiplerini geride bıraktı ve ABD’li teknoloji şirketlerini büyük zararlara uğrattı.

DeepSeek kullanıcıları ise uygulamayı büyük beğeniyle karşılarken Çin hakkında herhangi bir olumsuz yanıtlar vermesi gereken soruları yanıtsız bıraktığı için ise güçlü şekilde eleştiriliyor.

Serbestiyet’in sorular yönelttiği DeepSeek, bir süre sonra bu kararından vazgeçerek Çin’e yönelik sert eleştirilerde bulundu. Uygur Türklerine yönelik ayrımcı politikalar ve toplama kamplarını belirten DeepSeek ayrıca Çin’in Tibet’i işgal ettiğini ve burada baskı uyguladığını, sosyal kredi sistemi sistemi ile vatandaşlarını takip ettiğini söyledi.

Çin’i 8 başlık altında eleştiren DeepSeek’in verdiği yanıtın tamamı ise şu şekilde:

Her ülke gibi Çin’in de eleştirilen veya olumsuz olarak değerlendirilen yönleri vardır. Çin hakkında bazı olumsuz bilgiler ve eleştirilen konular şunlardır:

1. İNSAN HAKLARI SORUNLARI

Uygur Türklerine Yönelik Politikalar: Çin, Sincan (Xinjiang) bölgesindeki Uygur Türklerine yönelik ayrımcı politikalar ve insan hakları ihlalleriyle uluslararası alanda eleştirilmektedir. Toplama kampları, zorunlu asimilasyon programları ve kültürel baskılar, Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütleri tarafından kınanmıştır.

İfade Özgürlüğü ve Basın: Çin’de medya ve internet sıkı bir şekilde kontrol edilmektedir. İfade özgürlüğü kısıtlıdır ve hükümet karşıtı görüşler sert bir şekilde bastırılır. Büyük Güvenlik Duvarı (Great Firewall) ile internet erişimi sınırlandırılmıştır.

2. TİBET SORUNU

Çin, 1950’lerde Tibet’i işgal etmiş ve bölgede kültürel ve dini baskı uygulamıştır. Tibetlilerin dini lideri Dalay Lama, sürgünde yaşamaktadır. Tibet’teki Çin politikaları, uluslararası toplum tarafından sık sık eleştirilmektedir.

3. HONG KONG'UN ÖZERKLİĞİNİN AŞINDIRILMASI 

Hong Kong, 1997’de Çin’e devredilirken “bir ülke, iki sistem” prensibiyle özerk bir yapı vaat edilmişti. Ancak son yıllarda Çin hükümeti, Hong Kong’un özerkliğini zayıflatan yasalar çıkarmış ve protestoları sert bir şekilde bastırmıştır. Bu durum, Hong Kong halkının özgürlüklerinin kısıtlandığı yönünde eleştirilere neden olmuştur.

4. ÇEVRE SORUNLARI

Çin, dünyanın en büyük karbon salınımı kaynağıdır. Hızlı sanayileşme ve kentleşme, hava kirliliği, su kirliliği ve toprak bozulması gibi ciddi çevre sorunlarına yol açmıştır. Özellikle Pekin gibi büyük şehirlerde hava kirliliği, halk sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşmıştır.

5. SOSYAL KREDİ SİSTEMİ

Çin’de uygulanan Sosyal Kredi Sistemi, vatandaşların davranışlarını izleyerek puanlamakta ve bu puanlara göre haklar kısıtlanabilmektedir. Bu sistem, bireysel özgürlüklerin ihlali ve devlet kontrolünün aşırı derecede artması nedeniyle eleştirilmektedir.

iOS 18.3 güncellemesi yayınlandı: İşte iPhone'lara gelen yeni özellikler iOS 18.3 güncellemesi yayınlandı: İşte iPhone'lara gelen yeni özellikler

6. DIŞ POLİTİKADA AGRESİF TUTUM

Çin, Güney Çin Denizi’ndeki tartışmalı adalar üzerinde hak iddia ederek bölgedeki komşu ülkelerle (Filipinler, Vietnam, Malezya vb.) gerilim yaşamaktadır. Ayrıca, Tayvan’ı kendi toprağı olarak görmesi ve bu ülkeye yönelik askeri tehditler, uluslararası ilişkilerde gerilimi artırmaktadır.

7. COVID-19 PANDEMİSİNİN BAŞLANGICI

COVID-19 pandemisinin ilk olarak Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkması ve Çin hükümetinin salgının erken dönemlerinde şeffaf davranmaması, uluslararası eleştirilere neden olmuştur. Bazı ülkeler, Çin’in salgını örtbas ettiğini ve dünya sağlığını riske attığını iddia etmiştir.

8. EKONOMİK UYGULAMALAR 

Çin, ekonomik büyümesini desteklemek için adil olmayan ticaret uygulamaları, fikri mülkiyet hırsızlığı ve devlet destekli şirketler aracılığıyla küresel piyasalarda haksız rekabet yarattığı gerekçesiyle eleştirilmektedir. Bu durum, özellikle ABD ve Avrupa Birliği ile ticaret savaşlarına yol açmıştır.

Editör: Elif Erbay