Cumhur Altıok yazıyor 

CHP’deki değişim sürecinin parti tabanında getirdiği küskünlüğün sandıklara yansıyacağını defalarca yazdık. CHP’nin yerel seçimlerde sandık görevlisi ve görevli avukat bulmakta zorlanıyor. İl ve ilçe yöneticileri üyeleri tek tek arayarak sandık görevlisi olmaları için yaptıkları çağrılar da sonuç vermedi. CHP, Yüksek Seçim Kurulu’na yapılacak itirazlar için avukat da bulmakta da zorlandı…

Ankara’da 700 avukat geçtiğimiz hafta CHP yönetimine rest çekmişti. Hatır gönül ilişkileri kullanılarak bir kısım avukat ile ortak çalışma yürütülecek. 

Bu durumun oy oranlarına nasıl yansıyacağını seçim sonuçlarında göreceğiz. Seçmen başka gidecek yer yok diyerek CHP’ye oy vermeye devam edecek mi yoksa sandığa gitmemeyi tercih edecek… Bu sorunun cevabını almak için sayılı günler kaldı.

Sandık görevlisi krizi geçici bir formülle aşılmaya çalışılıyor. Geçtiğimiz bütün seçimlerde sandık güvenliği, sahte seçmen gibi konularda kıyameti koparan parti yönetiminin bu konuda ne yaptığını ve söyleyeceğini yakından takip ettim. Ne yaptılar peki? Böyle bir sorun yokmuş gibi davranmaya devam ettiler. Hatta, Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, 206 binden fazla sandıkta seçime girileceğini belirterek, “Biz bütün sandıklarda sandık görevlilerimizi seçim kurullarına bildirdik. Eksik bıraktığımız bir sandık yok. CHP görevlileri sandıklarda olacak. 100 yıllık bir partiyiz, seçim tecrübesi en çok olan partiyiz. Tek başımıza bütün sandıklara görevli verebilir durumdayız. Geçen seçimde 15 bin avukatla sahadaydık, 16-17 bini hedefliyoruz” açıklamasını yaptı. 

Meğer işin aslı farklıymış. Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerde seçim motivasyonu yüksek olan ve herkesin işin ucundan tutmak istediği süreçte belirlenen sandık görevlisi listesini aynen kopyalayarak seçim kurullarına bildirmişler. Geçtiğimiz seçimlerde sandık görevlisi olan birçok partili cep telefonlarına gelen kısa mesaj ile yerel seçimlerde de sandık görevlisi olduğunu öğrendi. Bu isimler sandık başına gitmez ya da gitse bile görevini tam olarak yerine getirmezse yapacak hiçbir şey yok. 

CHP Genel Başkanı Özür Özel de parti içi küskünlükleri ortadan kaldıracak sağlıklı hiçbir adım atmıyor. “Avuçlarını yalarlar”, “3-5 hazımsız”, “Onlar gerçek partili değil” söylemleri ise yaraları daha da büyütüyor. Özel, sürekli “farkı açıyoruz” diyerek destan yazacaklarını söyleyip duruyor ama bunu parti içi çekişmeler sürerken nasıl yapacaklarını anlatamıyor. Özel, “Ben kimseyi değişimci diye ödüllendirmedim, değişimci olmayanı da cezalandırmadım” savunması yapıyor. Bu küskünlüğün birkaç ismin belediye başkan adayı yapmak ile sorunun aşıldığı yanılgısı içinde gözüküyor.