Almanya ile Finlandiya arasında veri akışı sağlayan ve saniyede 144 terabit veri taşıyan kablo hattı koptu, iki ülke karıştı. Hem Alman hem Fin başbakanları açıklama yapıp, bunun bir hibrit savaş olduğunu söyledi.
Yaklaşık 1200 kilometre uzunluğunda olan ve Almanya-Finlandiya arasında denizin altından çekilen C-Lion1 adlı veri hattı/kablosunun dün erken saatlerde kopmasının baş şüphelisi ise Amerika Birleşik Devletleri (ABD).
ABD’li ünlü gazeteci kendi ülkesini suçladı
ABD’li ünlü gazeteci Seymur Hersh geçtiğimiz yıl Kuzey Akım doğal gaz boru hatlarındaki patlamalarda ABD'yi işaret etmişti. Hersh geçen yıl ABD başkanı Joe Biden’ın emriyle Baltık Denizindeki üç Rus doğalgaz boru hattına CIA operasyonu yapıldığını, ABD Donanması dalgıçlarının gaz boru hattını yok etmek için patlayıcı yerleştirdiğini iddia etmişti. Almanya ve Finlandiya başbakanlarının “derin endişe taşıdıklarını” açıklaması da, bir sabotaj olasılığını güçlendiriyor.
“Dış etken olmadan kopması mümkün değil”
Veri hattının Finlandiya merkezli operatörü Cinia Oy tarafından yapılan açıklamada, Helsinki-Rostock hattındaki fiber optik bağlantı kablosunun tamamen kopmuş olabileceği duyuruldu. Cinia Oy CEO’su Ari-Jussi Knaapila, sorunun sebebinin tam olarak anlaşılamadığını ve olaya ilişkin incelemelerinin devam ettiğini belirtip; “Söyleyebileceğimiz şey, böylesi bir zararın bir dış etken olmadan mümkün olmadığıdır” dedi.
Tamiratın ne kadar süreceği belli değil
Şirket tarafından yapılan açıklamada bir tamir aracının bölgeye gideceği fakat genellikle 5 ila 15 gün süren denizaltı tamirat işleminin tam olarak ne kadar zaman alacağının bilinmediği ifade edildi.
Hibrit savaş yöntemleri
Almanya ve Finlandiya başbakanları da konuyla ilgili ortak açıklama yaptılar. Açıklamada şöyle dendi: “Böyle bir gelişmenin derhal kasıtlı bir şekilde zarar verildiği şüphesi uyandırması, zamanımızın ne kadar kırılgan olduğunu gözler önüne seriyor. Kapsamlı bir inceleme yürütülüyor. Avrupa’nın güvenliği, yalnızca Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlık savaşıyla değil, aynı zamanda kötü niyetli aktörlere ait hibrit savaş yöntemleri nedeniyle de tehdit altında. Ortak kritik altyapımızı korumak, güvenliğimiz ve toplumlarımızın dayanıklılığı açısından hayati ehemmiyet taşıyor”.