Batı Şeria’nın Nablus Valisi Gassan Daglas, Türk aktivist Ayşenur Ezgi Eygi’nin İsrailli bir keskin nişancı tarafından öldürüldüğünün otopsi raporuyla kanıtlandığını açıkladı.

Otopsi raporu açıklandı

Gassan Daglas, dün gece Nablus’taki En-Necah Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde otopsinin yapıldığını belirterek, "Rapor sonucu, İsrailli bir keskin nişancının kurşunuyla başından öldürüldüğünü kanıtladı." dedi.

Daglas, "tüm yasal tedbirlerin" Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne sunulacağını söyledi.

Trump'a yeni suikast iddiası! Trump'a yeni suikast iddiası!

Ailesi bağımsız soruşturma talep etti  

Türk aktivist Ayşenur Eygi'nin öldürmesi dünya çapında kınanırken, birçok ülke ve uluslararası kurum açıklama yaptı.

Beyaz Saray’dan, olayla ilgili İsrail'den soruşturma talep edildiği açıklandı.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett, "Washington'ın bir Amerikan vatandaşının trajik ölümünden derin rahatsızlık" duyduğunu söyledi.

ABD Başkanı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken da ilk açıklamalarında, Eygi'nin öldürülmesiyle ilgili "gerçekleri toplamak" için çalıştıklarını söyledi.

ABD’li yetkililerin bu açıklamalarının ardından Eygi'nin ailesi, İsrail'in Ayşenur'un ölümüne ilişkin yürüttüğü soruşturmanın 'yeterli' olmadığını belirterek bağımsız soruşturma yürütülmesi çağrısında bulundu.

Ülkelerden ve kuruluşlardan tepki yağdı

Türkiye’den ilk tepki Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama oldu.

Açıklamada, “Batı Şeria’nın Nablus kentinde Ayşenur Ezgi Eygi adlı vatandaşımızın işgalci İsrail askerleri tarafından öldürüldüğü derin üzüntüyle öğrenilmiştir. Netanyahu hükümeti tarafından işlenen bu cinayeti lanetliyoruz. İsrail, Filistinlilerin yardımına koşan ve soykırıma karşı barışçıl mücadele veren herkesi yıldırmaya çalışmaktadır. Bu şiddet politikası sonuç vermeyecektir. İnsanlığa karşı suç işleyen İsrail makamları ve onları kayıtsız şartsız destekleyenler, uluslararası mahkemeler önünde mutlaka hesap vereceklerdir” denildi.

Katar Dışişleri Bakanlığı, Eygi'nin öldürülmesini "iğrenç bir suç" olarak nitelendirerek bunun "İşgalci İsrail’in Filistin davasına ve insan haklarına karşı tekrarlanan vahşi suçlar zincirinin bir halkası" olduğunu belirtti.

Açıklamada ayrıca uluslararası toplumun sessizliğinin "işgalcilerin daha fazla vahşet işlemesi için yeni bir teşvik" olduğu uyarısında bulunuldu.

Mısır Dışişleri Bakanlığı da benzer bir açıklama yaparak, aktivistin ailesine başsağlığı dileyerek, “İsrail'in Filistinli sivillere ve onlarla dayanışma içinde olanlara yönelik ihlallerinin son örneği” olduğunu söyledi.

Uluslararası toplumun tepkisi ve kınamaları üzerine İsrail ordusu, göstericilere ateş açtıklarını kabul etti ve güçlerinin "şiddet eylemlerinin ana kışkırtıcısı olan ve güçlere taş atan ve onlar için tehdit oluşturan kişiye ateşle karşılık verdiğini" belirten bir açıklama yayınladı.

Ordudan yapılan açıklamada, "Bölgede açılan ateş sonucu yabancı bir uyruklunun öldüğüne dair haberleri araştırıyoruz" denildi.

Eygi, 2003 yılında Gazze Şeridi'nde Filistinlilerin evlerini yıkmak isteyen İsrail buldozerini engellemeye çalışırken öldürülen ABD vatandaşı Rachel Corrie'nin de aralarında bulunduğu Filistin yanlısı aktivist grup olan Uluslararası Dayanışma Hareketi'nde (ISM) gönüllü olarak çalışıyordu.

İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırılarını ve insan hakları ihlallerini uzun süredir belgeleyen Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi (EURO-MED), İsrail'in cinayeti araştıracağı yönündeki iddiasına sert tepki gösterdi.

EURO-MED’den yapılan açıklamada, "İsrail'in en iyi ihtimalle 'araştıracağız' diyeceğini ve uluslararası toplumun İsrail'i kendisini araştırmaya çağıracağını biliyoruz. Bu, yoran aldatmaca, IDF’in suçüstü yakalandığında sergilediği bir gösteri oldu. Bu tür vahşetleri yalnızca yaptırımlar caydırabilir" ifadeleri kullanıldı.

BM sözcüsü Stephane Dujarric, küresel kuruluşun "durumun tam olarak araştırılmasını" istediğini ve "insanların hesap vermesi gerektiğini" söyledi.

Editör: Burçin Çelikkol