Dünya

Arap NATO’sunun kurulması gündemde

Pentagon’daki Arap askeri ataşeleriyle yapılan toplantıyı uluslararası ilişkiler uzmanları Prof. Dr. Hüsamettin İnaç ve İsmail Şahin’e sorduk. İnaç, bir Arap NATO’sunun gündemde olduğunu ve hedefinin bölgede İsrail’in güvenliğini sağlamak olacağını söylerken Şahin ise “Mevcut koşullar altında Arap ülkeleri ABD'nin hilafına ve İran'ın lehine adımlar atmaktan kaçınırlar” diye konuştu.

Abone Ol

Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye'nin İran'ın başkenti Tahran’da uğradığı suikast sonrası yaşamını yitirmesinin ardından Tahran ile Tel Aviv arasındaki gerilim yükselirken Ortadoğu ülkelerinin askeri ataşeleri Amerikan Savunma Bakanlığı'nda (Pentagon) Cuma günü düzenlenen bir toplantıda ABD'li muhatapları ile bir araya geldi.

Bir Pentagon yetkilisi, bölgedeki Arap ülkelerinin büyükelçiliklerinde görevli askeri ataşelerin olağan bir çalışma toplantısı için ABD Savunma Bakanlığı'nda toplandığını belirtti.

Pentagon yetkilisi, toplantıda ele alınan konular hakkında bilgi vermedi.

Arap medyasında yer alan bazı haberlere göre Pentagon, toplantıda, askeri ataşeleri yoluyla Arap ülkelerini muhtemel bir İran misillemesi konusunda uyardı.

Bu toplantının ne anlama geldiğini, Ortadoğu’yu nasıl etkileyeceğini, İran saldırısının yakın zamanda gelip gelmeyeceğini Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüsamettin İnaç ile Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Şahin’e sorduk.

İsrail-İran gerginliği ABD’nin işine yarıyor

Prof. Dr. Hüsamettin İnaç, İsrail-İran arasındaki gerginliğin ABD’nin işine yaradığını düşündüğünü söyledi.  İran ve İsrail’in birbirlerine karşı hamlelerinin Ortadoğu’da ellerini güçlendirdiğini belirten İnaç, bir Arap NATO’sunun kurulmasının da gündemde olduğunu vurgulayarak bu güvenlik örgütünün gizli ajandasının İsrail’in Ortadoğu’daki güvenliğini sağlamak olacağının altını çizdi.

İran’ın geçtiğimiz Nisan ayında İsrail’e İHA’larla gerçekleştirdiği saldırıların Ürdün başta olmak üzere bölge ülkelerince durdurulduğunu hatırlatan İnaç, İran bir tehdit unsuru olarak Sünni Arap dünyasını bir araya getirdi değerlendirmesinde bulundu.

Arap ülkelerinin bir araya geldiği, NATO’ya benzer bir güvenlik birliğinin Arap olmayan Müslüman dünyasının Ortadoğu’yla ilişkilerini zayıflatacağını söyleyen İnaç, bu ülkelerin “Arap olmayan ülkeler bizim işimize karışmasın” şeklinde özetlenebilecek bir yönelime girebilecekleri değerlendirmesinde bulundu.

İran Haniye suikastına orantılı bir misilleme yapamaz

Bu yolun Trump döneminde yapılan Abraham Anlaşmaları’yla açıldığını söyleyen İnaç, Ortadoğu’nun İsrail’in güvenliğini ve önderliğini garanti edecek bir şekilde yeniden dizayn edildiğini savundu.

ABD’nin bu doğrultuda başka adımlar da attığını vurgulayan İnaç; Çin’in İpekyol projesine karşı kurulan, Hindistan’ı Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan üzerinden Yunanistan’a, oradan da Avrupa’ya bağlayacak IMEC ticaret yolu projesinin İsrail’in ve dolayısıyla ABD’nin yararına olacağını vurguladı.

İran’ın İsrail’e kapsamlı ve Haniye cinayetinin ciddiyetiyle orantılı bir misillemede bulunabileceğine inanmadığını söyleyen İnaç, İsmail Haniye’nin Gazze’de ateşkesi sağlayabilecek, dünya çapında önemli bir siyasetçi olduğuna dikkat çekti.

El Fetih ve Hamas, Filistin’den kovulmak isteniyor

Arap NATO’suyla birlikte İsrail’in bir diğer hedefinin Hamas ve Filistin Ulusal Kurtuluş Örgütü’nün yönetimde olmadığı bir Gazze ve Batı Şeria olduğunu söyleyen İnaç, İsrail’in hedefinin bu iki bölgenin Mısır, BAE ve Ürdün askerlerinden oluşacak bir yapı tarafından yönetilmesi olduğunu söyledi.

Kurulacak bir Arap NATO’sunun Türkiye için bir beka problemi olacağını söyleyen İnaç, Irak ve Suriye’nin kuzeyinde kurulacak PYD terör devletinin İsrail güdümünde olacaklarını vurguladı. Ortadoğu’dan kopmuş bir Türkiye’nin can damarının kesileceğini vurgulayan İnaç, ülkemizin Suriye ve Mısır’la ilişkilerin normalleştirilmesi girişimlerine dikkat çekti. Bu girişimler devam ederken Mısır’ın çıkması çok muhtemel olan Sudan-Etiyopya çatışmasında Etiyopya lehine adımlar attığını vurgulayan İnaç, Türkiye’nin daha somut adımlar atmasının önemine işaret etti.

Arap ülkeleri İran’ın lehine adımlar atmaz

Pentagon’daki toplantıyla ilgili resmi kaynaklardan içeriğine ilişkin henüz bir açıklama yapılmadığına dikkat çeken Prof. Dr. İsmaill Şahin ise “toplantının içeriğine ilişkin net ifadelerle birtakım tespitlerde bulunmak pek mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu. “Medyaya sızan bilgilerden ve de önceki gelişmelerden hareketle bazı tahminler yapabiliriz” diyen Şahin, “Öncelikle şunu bilmemiz gerekiyor. Mevcut koşullar altında Arap ülkeleri ABD'nin hilafına ve İran'ın lehine adımlar atmaktan kaçınırlar. Irak'ın işgali, Arap Baharı ve Suriye İç Savaşı şeklinde yakın dönemde bölgede yaşanan önemli gelişmeler zaten Arap monarşilerini ziyadesiyle tedirgin etmişti. Hatta bu gelişmeler onları İsrail'le normalleşmeye sürükledi. Dolayısıyla olası bir İran-İsrail çatışmasında Arapların halihazırdaki pozisyonlarını korumaları kuvvetle muhtemeldir” şeklinde konuştu.

“Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye'nin İran'ın başkenti Tahran'da uğradığı suikast sonrası yaşamını yitirmesinin ardından İran'ın İsrail'e misilleme yapması büyük bir olasılık” diyen Şahin, “bunun derecesini ve etkisini tam olarak bilemiyoruz. Ancak ardından büyük bir savaşı başlatacak düzeyde olmayacağını söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı. “İran uzun süredir İsrail'in yaktığı ateşten uzak durmak için soğukkanlı adımlar atıyor” değerlendirmesinde bulunan Şahin, “Olası bir savaşın İran'ı daha güç durumlara düşüreceğini en iyi Tahran yönetimi biliyor. Sonuçta İran, şartlar elverdiği müddetçe İsrail'in istediği büyük savaştan uzak durmaya çalışacaktır. İsrail de ABD, İngiltere ve Fransa'dan açık bir onay almadıkça İran'la savaşı göze alamaz. Anlaşıldığı kadarıyla bu üç ülke şimdilik Ortadoğu'da böylesine bir savaşa sıcak yaklaşmıyor. Hal böyle olunca Pentagon'da bu yönde bir toplantının yapılması gayet normal” diye konuştu.